VERASET VE İNTİKAL VERGİSİNİN VERGİYİ DOĞURAN OLAY ÖLÜMLE GERÇEKLECEĞİ HK.
... tarihinde meydana gelen ölüm nedeniyle ... tarihinde verilen vera-
set ve intikal vergisi beyannamesinde beyan edilen mallar için, ölüm
tarihinde yürürlükte bulunan kanun maddesindeki had ve oranlar üzerin-
den tahakkuk ettirilen veraset ve intikal vergisini; 7338 sayılı Vera-
set ve İntikal Vergisi Kanununun 20'nci maddesinde, mükkellefiyetin,
beyanname verildiği takdirde, beyanname tarihinde başlayacağının ön-
görüldüğü, dosyanın incelenmesinden ölümün ... tarihinde meydana gel-
diğinin, beyannamenin ise, ... tarihinde verildiğinin anlaşıldığı,
7338 sayılı Kanunun 4'üncü maddesinde yer alan istisna tutarı ölüm ta-
rihinde ... lira iken, ... tarihinde değişiklikle ... liraya yüksel-
tildiğinden mükellefiyetin başladığı ... tarihinde geçerli istisna tu-
tarının uygulanması gerekirken, ölüm tarihindeki istisna tutarı esas
alınarak tahakkuk yapılmasının yerinde olmadığı gerekçesiyle terkin e-
den ... Vergi Mahkemesinin ... gün ve 1996/673 sayılı kararının; vera-
set ve intikal vergisinde vergiyi doğuran olayın ölümle gerçekleşmesi
nedeniyle bu tarihteki istisna tutarı esas alınarak yapılan tahakkukun
yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunun 1'inci maddesin-
de, Türkiye Cumhuriyeti tabiiyetinde bulunan şahıslara ait mallar ile
Türkiye'de bulunan malların veraset tarikiyle veya herhangi bir suret-
le olursa olsun ivazsız bir tarzda bir şahıstan diğer bir şahsa inti-
kalinin veraset ve intikal verisine tabi olacağı; 11'inci maddesinde
de veraset ve intikal vergisine mevzu olacak malların değerleme günü-
nün, miras yoluyla intikallerde mirasın açıldığı; diğer suretle vaki
intikallerde malların hukuken iktisap edildiği gün olduğu belirtilmiş;
743 sayılı Medeni Kanunun 517'nci maddesinde "Miras, ölüm ile açılır.
Murisin ölümüne bağlı olmayan teberru ve taksimleri, mirasa alakaları
noktasından mirasın açıldığı gündeki haline göre takdir edilir" hük-
münden sonra, 539'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında" Miras açılınca,
mirasçılar onun tamamına sahip olurlar. Kanunda açıkça yazılı haller
müstesna olmak üzere, müteveffanın alacakları ve bilcümle hakları ve
zilyet bulunduğu malları, mirasçılarına intikal eder ve bu mirasçılar
müteveffanın borçlarından şahsen mesul olurlar" hükmüne yer verilmiş;
213 sayılı Vergi Usul Kanununun, "Vergiyi Doğuran Olay"başlıklı 19 un-
cu maddesinde ise, vergi alacağının, kanunlarının vergiyi bağladıkları
olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğacağı hüküm altına
alınmıştır.
Uyuşmazlığın doğduğu tarihte yürürlükte bulunan mevzuat hüküm-
lerinin uygulanması, hukukun temel ilkelerindendir. Bu ilkenin doğal
sonucu olarak, yürürlükten kalkmış bir hükmün kendisinden önceki olay-
lara uygulanmasına olanak bulunmadığı gibi, olay tarihinde henüz yü-
rürlüğe girmemiş olan bir hükmün de uyuşmazlığın çözümünde dikkate a-
lınması mümkün değildir. Vergi uyuşmazlıklarının da, vergiyi doğuran
olayın vukuu bulduğu tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümleri dikka-
te alınarak çözümleneceği göz önünde bulundurulduğunda, veraset ve in-
tikal vergisinde vergiyi doğuran olayın meydana geldiği zamanın belir-
lenmesi uyuşmazlığın çözümü bakımından önem arz etmektedir.
Yukarıda sözü edilen 7338 sayılı Kanunun 1'inci maddesine göre,
veraset ve intikal vergisinde, vergiyi doğuran olay; bir şahsa ait
malların veraset tarikiyle veya başka bir suretle diğer bir şahsa in-
tikali ile meydana gelmektedir. Veraset yoluyla intikal, Medeni Kanu-
nun 539'uncu maddesine göre mirasın açıldığı tarihte gerçekleşmekte-
dir. Aynı kanunun 517'nci maddesine göre ise, miras, ölüm ile açılmak-
tadır.
Bu duruma göre; murisin malları, ölüm olayıyla birlikte, hiçbir
irade beyanı veya hiçbir işleme gerek kalmaksızın kendiliğinden ve
külliyen mirasçıların mamelekine dahil olmakta ve miras reddedilmediği
müddetçe de bu durum devam etmektedir.
Öte yandan, 7338 sayılı Veraset ve İntikal Kanununun 20'nci
maddesine ilişkin gerekçede de, vergi alacağının, normal olarak ya
maddi bir olay olan ölüm hadisesine veya hukuki durumun tekemmülüne
bağlı olduğu, bu madde ile mükellefiyet başlangıcının, ölüm veya ivaz-
sız iktisap tarihi değil de beyanname tarihi olarak belirlenmesindeki
amacın sadece verginin zaman aşımına uğramasının engellenmesi olduğu
açıklanmıştır.
Uyuşmazlık konusu olayda, murisin terekesine dahil mallar, ölü-
mün meydana geldiği ... tarihinde mirasçıya intikal etmiş bulunduğun-
dan, vergiyi doğuran olay da, bu tarihte gerçekleşmiştir. Dolayısıyla,
anılan tarihten sonra ... gününde yürürlüğe giren istisna miktarı ve
tarifenin olaya uygulanması mümkün bulunmadığından, aksi görüşle ta-
hakkuku terkin eden mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kara-
rının bozulmasına, karar verildi.
(MT/ES)
|