Dairesi
KAT KARŞILIĞI OLARAK İNŞA EDİLEN BİNADAKİ BAĞIMSIZ BÖLÜMÜN İŞLETMEDEN ÇEKİLMESİ HALİNDE, EMSAL BEDELİN TESPİTİNDE TAKDİR ESASININ UYGULANAMAYACAĞI HK.
Karar No
425
Esas No
1
Karar Tarihi
14-11-2003
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
VERGİ DAVA DAİRELERİ
2003
425
2003
1
14/11/2003
 
KARAR METNİ

KAT KARŞILIĞI OLARAK İNŞA EDİLEN BİNADAKİ BAĞIMSIZ BÖLÜMÜN İŞLETMEDEN ÇEKİLMESİ HALİNDE, EMSAL BEDELİN TESPİTİNDE TAKDİR ESASININ UYGULANAMAYACAĞI HK.

Temyiz Eden : ? Vergi Dairesi Müdürlüğü

Karşı Taraf : ?

İstemin Özeti : Davacının, kat karşılığı olarak inşa ettiği binada bulunan bağımsız bölümlerden, maliyet bedeli esasına göre değerlemek suretiyle kendi adına fatura ederek, 20.12.1995 tarihinde işletmeden çektiği işyerinin emsal bedelinin, takdir komisyonunca takdir edilen emsal bedeline göre düşük olduğundan bahisle, inceleme raporuna dayanılarak, adına Aralık/1995 dönemi için re'sen ağır kusur cezalı katma değer vergisi salınmıştır.
Eskişehir 1. Vergi Mahkemesi 8.9.1999 günlü ve E:1999/15, K:1999/184 sayılı kararıyla; işletmeden çekilen işyerinin gerçek satış bedelinin tespiti amacıyla Mahkemelerince mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, işyerinin işletmeden çekildiği tarih itibarıyla binadaki mevcut emsalleri ile belirtilen yıldaki Bayındırlık Bakanlığı inşaat maliyetleri ve arsa payları da gözönüne alınarak emsal bedelin belirlendiği, davalı idarenin, bilirkişilerin emsal bedelini maliyet bedeli esasına göre belirledikleri yönünde yaptığı itiraz yerinde görülmeyerek, bilirkişi raporu ile belirlenen emsal bedel Mahkemelerince de uygun bulunduğu, vergi dairesinin taşınmazın işletmeden çekilmesinden haberdar edilmiş olması karşısında, olaya kusur cezası uygulanması gerektiği, gerekçesiyle matrahı azaltıp, cezayı kusura çevirmek suretiyle davayı kısmen kabul etmiştir.

Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Yedinci Dairesi 13.5.2002 günlü ve E:2000/6850, K:2002/1845 sayılı kararıyla;193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 41 inci maddesinin 1 inci fıkrasında, ticari işletmeye dahil gayrimenkullerin, teşebbüs sahibi, eşi ve çocukları tarafından işletmeden çekilmesinin işletme bünyesinde yapılan satış hükmünde sayılarak emsal bedeli ile değerlenmesinin öngörüldüğü, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 27 nci maddesinin 2 nci fıkrasında da bedelin emsal bedeline veya emsal ücretine göre açık bir şekilde düşük olduğu ve bu düşüklüğün mükellefçe haklı bir sebeple açıklanamadığı hallerde, matrah olarak emsal bedeli veya emsal ücretin esas alınacağı açıklandıktan sonra, aynı maddenin 3 üncü fıkrasında, emsal bedeli ve emsal ücretin Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tespit olunacağının belirtildiği, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 267 nci maddesinde, emsal bedelin, gerçek bedeli belli olmayan veya bilinmeyen veyahut doğru olarak tespit edilemeyen bir malın, değerleme gününde satılması halinde emsaline nazaran haiz olacağı değer olarak tanımlandığı ve bu bedelin sırasıyla, ortalama fiyat, maliyet bedeli ve takdir esasına göre tayin olunacağının açıklandığı, davacının mükellefiyetinin konusu olan ticari faaliyetin ve işletmeden çekilen değerin niteliği dikkate alındığında, emsal bedelin takdir esasına göre belirlenmesi gerektiği, vergi mahkemesince, davacının işletmeden çektiği taşınmazın takdir komisyonunca takdir olunan emsal bedelinin gerçeğe uygunluğunun tespiti amacıyla yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda saptanan bedelin, taşınmazın Bayındırlık Bakanlığının birim fiyatları esas alınmak ve arsa payı eklenmek suretiyle hesaplanan maliyet bedeli olduğunun anlaşıldığı, bu şekilde belirlenen bedel, emsal bedel tanımına uygun olmadığından; herhangi bir emsal araştırmasına gidilmeksizin ve takdir dosyası getirtilerek incelenmeksizin, bilirkişi raporuna dayanılarak verilen kararda isabet görülmediği, gerekçesiyle kararı bozmuştur.

Bozma kararına uymayan Eskişehir 1. Vergi Mahkemesi 26.9.2002 günlü ve E:2002/675, K:2002/389 sayılı kararıyla, davanın kısmen kabulü yönündeki ilk kararında ısrar etmiştir.

Israr kararı vergi dairesi müdürlüğü tarafından, işletmeden çekilen işyerinin değerlemesinde maliyet bedelinin esas alınamayacağı, takdir esasına göre yapılan tarhiyatın yasaya uygun olduğu ileri sürülerek temyiz edilmiştir.

Savunmanın Özeti : Savunmada bulunulmamıştır.

Danıştay Tetkik Hakimi Gülsen BİŞKİN'in Düşüncesi :Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar ısrar kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Mukaddes ARAS'ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, vergi mahkemesince verilen ısrar kararının dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi Kararın özet bölümünde yazılı Eskişehir 1. Vergi Mahkemesinin 26.9.2002 günlü ve E:2002/675, K:2002/389 sayılı ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, Kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine, 14.11.2003 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

K A R Ş I O Y

Israr kararının Danıştay Yedinci Dairesinin bozma kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği görüşünde olduğumuzdan karara katılmıyoruz.

(DAN-KAR-DER; SAYI:4)
YÖ/ŞGK


 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı