VERGİ MAHKEMELERİNİN RESEN ARAŞTIRMA YETKİSİNİN BULUNDUĞU, SATIŞI YA-
PILAN ARACIN TAKDİR EDİLEN BEDELİNİN, 3065 SAYILI KATMA DEĞER VERGİSİ
KANUNUNUN 27.MADDESİ İLE ATIF YAPILAN VERGİ USUL KANUNUNUN 267.MADDE-
SİNDE BELİRTİLEN EMSAL BEDELE UYGUN OLUP OLMADIĞININ MAHKEMECE RESEN
ARAŞTIRILMASI GEREKTİĞİ HK.
Yükümlü tarafından satılan taşıtın beyan edilen satış bedelinin düşük
bulunması üzerine takdir komisyonunca takdir olunan bedel esas alına-
rak 1989 yılı Aralık dönemi için salınan kaçakçılık cezalı katma değer
vergisi ile kesilen özel usulsüzlük cezasını; Vergi Usul Kanununun 30
ve 31.maddeleri açıklandıktan sonra, olayda, uyuşmazlık konusu dönem
katma değer vergisi beyannamesinin süresinde verilerek gerekli tahak-
kukun yaptırılması, satılan araç bedelinin düşük gösterildiğine iliş-
kin herhangi bir tespitin bulunmaması ve dönem matrahının resen takdi-
rini gerektirecek başkaca takdir sebebi de gösterilmemesi karşısında,
satışa konu araç bedelinin resen takdirinde isabet görülmediği, öte
yandan, takdir komisyonu kararının dayanağının bulunmadığı, ayrıca,
3065 sayılı Kanunun 27.maddesinin 3.fıkrası ile 213 sayılı Kanunun
267.maddesi hükümlerinin olayla ilgisi bulunmadığı gerekçesiyle kaldı-
ran Eskişehir 1.Vergi Mahkemesinin 22.11.1990 günlü, 1990/661 sayılı
kararının; düşük beyan edilen araç satış bedelinin resen takdir yoluy-
la tespitinin yerinde olduğu, fatura düzenlenmemesi nedeniyle kesilen
özel usulsüzlük cezasında isabetsizlik bulunmadığı ileri sürülerek bo-
zulması istenilmektedir.
3065 sayılı Kanunun 27.maddesinin 1.fıkrasında; bedeli bulunmayan veya
bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan baş-
ka değerler olması halinde, matrahın, işlemin mahiyetine göre emsal
bedeli veya emsal ücreti olduğu, 2.fıkrasında; bedelin emsal bedeline
veya emsal ücretine göre açık bir şekilde düşük olduğu ve bu düşüklü-
ğün mükellefçe haklı bir sebeple açıklanamadığı hallerde de, matrah
olarak emsal ücretinin esas alınacağı, 3.fıkrasında ise, emsal bedeli
ve emsal ücretinin vergi usul kanunu hükümlerine göre tespit olunacağı
hükmebağlanmıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 267.maddesinin 1.
fıkrasında; "emsal bedeli, gerçek bedeli olmayan veya bilinmeyen veya-
hut doğru olarak tespit edilemeyen bir malın, değerleme gününde satıl-
ması halinde emsaline nazaran haiz olacağı değerdir" denilmiş, aynı
maddenin 2688 sayılı Kanunla değişik 3.fıkrasında da; ortalama satış
veya maliyet bedeli esaslarına göre belli edilemeyen emsal bedelinin,
ilgililerin başvurması üzerine takdir komisyonunca takdir yoluyla tes-
pit edileceği belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, yükümlünün 1989 yılı Aralık ayında satışını
yaptığı aracın beyan edilen satış bedelinin düşük bulunması üzerine o-
layın takdire sevk edildiği, takdir komisyonunca takdir edilen matrah
esas alınarak uyuşmazlık konusu cezalı tarhiyatın yapıldığı ve özel
usulsüzlük cezasının kesildiği anlaşılmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20.maddesinin 1.fıkrasın-
da; Danıştay ile idare ve vergi mahkemelerinin, bakmakta oldukları da-
valara ait her çeşit incelemeleri kendiliklerinden yapacakları, mahke-
melerin belirlenen süre içinde lüzum gördükleri evrakın gönderilmesini
ve her türlü bilgilerin verilmesini taraflardan ve ilgili diğer yer-
lerden isteyebilecekleri belirtilmek suretiyle, idari yargı yerlerine
geniş bir resen araştırma yetkisi tanınmıştır.
Bu itibarla, takdir komisyonunca takdir edilen ve uyuşmazlık konusu
cezalı tarhiyatın dayanağını oluşturan bedelin, 3065 sayılı Kanun ile
213 sayılı Kanunun yukarıda açıklanan maddelerinde tanımı yapılan em-
sal bedeline uygun olup olmadığının tespiti amacıyla yapılacak araş-
tırma sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, tarhiyatın yazılı
gerekçeyle terkinine ilişkin mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bo-
zulmasına karar verildi.
(MT/ES)
|