Okunma Sayısı : 9518
   
Mehmet MAÇ - GRUPLARDA ŞİRKET ÇOKLUĞUNUN NEDENLERİ, MAHZURLARI VE ŞİRKET SAYISINI AZALTMANIN YOLU
Yayımlanma Tarihi: 1.05.2000
 
Mehmet MAÇ
Yeminli Mali Müşavir
DENET YMM A.Ş.
 

GRUPLARDA ŞİRKET ÇOKLUĞUNUN NEDENLERİ,
MAHZURLARI VE ŞİRKET SAYISINI
AZALTMANIN YOLU

1.         GENEL AÇIKLAMA :
 
Grup şirketlerde çoğu zaman, hisse dağılımı birbirinin aynı olan veya birbirine iştirak etmiş çok sayıda şirket bulunduğunu görüyoruz.
 
Gruba dahil şirket sayısının niçin bu kadar çok olduğunu sorduğumuzda ise çoğunlukla, bu şirketlerin faaliyet alanlarının farklı olduğu ileri sürülüyor.
 
Oysa bir şirketin, birden fazla ve farklı alanlarda sanayicilik, ticaret ve hizmet faaliyeti sürdürmesi mümkün olup, yeni bir teşebbüse girişilmesi için ayrı bir şirket kurma mecburiyeti yoktur.
 
Bilindiği üzere şirket sayısının gereksiz yere artırılması, beraberinde bazı sorun ve kayıplar getirmekte olup, gruplarda yeni şirket kurulurken, bu yeni şirkete gerçekten ihtiyaç olup olmadığı, bu kuruluşu gündeme getiren yeni faaliyetin, mevcut şirketlerden birinin bünyesinde yapılıp yapılmayacağı iyi irdelenmelidir.
 
Aynı şekilde, gruba dahil şirketler gözden geçirilerek, gereksiz şirket kalabalığını ortadan kaldırmak için bunlardan bazılarını BİRLEŞTİRMEK (DEVİR) SURETİYLE ŞİRKET SAYISININ AZALTILMASI üzerinde durulmalıdır.
 
2.         BİR ŞİRKET BİRDEN FAZLA ALANDA FAALİYET GÖSTEREBİLİR :
 
Uygulamada, bir şirketin sadece belli bir alanda faaliyet gösterebileceği, başka bir anlatımla farklı faaliyetlerin tek şirket tüzel kişiliği bünyesinde yapılmasının mümkün olmadığı veya mahzurlu olduğu şeklindeki yanlış izlenimlere rastlanmaktadır.
 
Halbuki aynı şirket çatısı altında, birden fazla faaliyeti sürdürmek mümkün olup, bunun örneklerine sıklıkla rastlamak mümkündür.
 
Böyle bir durumda, her bir faaliyet kolu (departman) için;
 
-          Ayrı görünümde fatura, irsaliye ve diğer belgeler bastırılabilir,
-          Ayrı ayrı defter tutulabilir, (KDV beyannamesi ve kurumlar vergisi beyannamesi, bu defterlerdeki bilgiler bir araya getirilmek suretiyle hazırlanır.)
 
-          Ayrı ayrı bilançolar çıkarılabilir. (Gerektiğinde departman bilançoları, merkez bilançoda konsolide edilip, şirketin bilançosu oluşturulabilir.)
-          Her bir departman için ayrı organizasyonlar oluşturulabilir veya bazı işlevler merkezi olarak yürütülebilir.
-          Hatta her departman, birbiri ile veya merkez ile cari hesap ilişkisine girebilirler  (Birbirlerine veya merkeze dahili fatura kesebilirler, para alıp verebilirler) ayrı banka hesapları, ayrı müşteri ve satıcı ilişkileri olabilir ve  özetle bu departmanlar, aynı tüzel kişilik çatısı altında müstakil birer şirket gibi davranabilirler.
 
Böylelikle faaliyet alanlarının farklılığından kaynaklanan ayrı organizasyon ihtiyacı ayrı ayrı şirketler oluşturulmasına gerek olmaksızın, kolaylıkla ve rasyonel şekilde giderilmiş olur. Faaliyet kollarının performansını ayrı şirket kurmak yerine, bu şekilde organize olarak da görmek mümkündür.
 
3.         FAALİYETLERİ AYNI ŞİRKET BÜNYESİNDE TOPLAMANIN YARARLARI :
 
Bazı hallerde ayrı şirket kuruluşu birtakım özel nedenlerle kaçınılmaz olmakta yahut iki veya daha fazla şirketi birleştirerek tek şirket haline getirmek istense bile yine özel bazı nedenlerle bunu yapmak mümkün olmayabilmektedir.
 
Fakat yeni bir iş alanına gerek ayrı şirket kurarak girmek, gerekse bu işi mevcut şirketlerden biri bünyesinde yapmak konusunda serbestçe davralınabiliyorsa veya mevcut şirketlerin birleştirilmesinde ciddi bir engel yoksa, şirket sayısının artırılması veya azaltılması konusunda sağlıklı karar vermek için bu alternatiflerin fayda ve mahzurlarının iyi bilinmesi gerekmektedir.
 
Söz konusu fayda ve mahzurlar için eksiksiz bir liste oluşturmak mümkün değildir. Çünkü bu konuda olayına münhasır birçok özellikli hal ile karşılaşılabilir.
 
Faaliyetleri Aynı Şirket Bünyesinde Toplamanın Başlıca Yararları :
 
       -   VERGİSEL YARARLAR :
 
·         Zarar ve kârın buluşması : Ayrı şirketler halinde organize olunduğunda, şirketlerden biri zarar ederken, diğeri kâr ediyorsa kâr eden vergi öder, zarar edenin zarar mahsup hakkı ise erimeye maruz kalır. Halbuki bu iki faaliyet, tek şirket çatısı altında olduğunda söz konusu kâr ve zarar birbirine kendiliğinden mahsup olunabilmekte ve böylelikle bu kayıp önlenebilmektedir.
 
·         İstisna haklarının etkin kullanımı : İki şirketten birinde ihtiyaç fazlası istisna (yatırım indirimi vs) hakkı varken bu istisna fazlası diğer şirkette kullanılamadığı için fazla vergi ödenebilmektedir. Halbuki her iki faaliyet aynı şirkette olduğunda istisna potansiyeli ertelenmeksizin kullanılabilmektedir.
 
·         Örtülü kazanç ve örtülü sermaye iddialarının önlenmesi : Faaliyetlerin ayrı şirketlere dağıtıldığı durumlarda, bu şirketler arasında cereyan eden mal ve hizmet alışverişi ve finansman ilişkileri, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 15,16 ve 17 nci maddelerindeki örtülü kazanç veya örtülü sermaye oluşturulduğu iddialarına maruz kalabilmekte, bu yönden ciddî vergisel riskler oluşabilmektedir. Faaliyetler aynı şirkette toplandığında, aynı alışveriş ve ilişkiler departmanlar arasında olmakta, şirketler arası kâr kayması veya örtülü sermaye oluşumu şeklindeki iddialardan kaynaklanabilecek vergisel riskler doğmamaktadır.
 
·         KDV açısından tasarruf : Şirketlerden biri KDV öderken, diğer şirkette devrolan KDV veya iade KDV çıkması finansal kayıplara ve masraflara neden olabilmektedir. Halbuki her iki şirketin faaliyeti tek şirketçe yapılsa bunlar birbirine mahsup olabilmektedir.
 
-    YÖNETİM AÇISINDAN YARARLAR :
 
     Şirket sayısının azaltılması ;
 
·         Personel sayısı itibarıyle tasarruf sağlamaktadır.
 
·         Formalite yoğunluğunu azaltmaktadır,
 
·         Satınalma, pazarlama ve finansman birimleri daha etkin çalışabilmektedir,
 
·         Yönetim hakimiyeti daha ucuz ve kolay olabilmektedir.
 
4.         MÜTEŞEBBİSLERİ AYRI ŞİRKET KURMAYA İTEN NEDENLER   :
 
-      Ayrı şirket kurulmasını kaçınılmaz kılan temel neden, belli bir iş alanında grup dışı bir kişi veya kuruluşla ortaklık edilmesidir.
 
-      Kimi zaman müteşebbisler, belli bir malvarlığının veya faaliyetin ayrı bir şirkette bulunmasını özellikle sağlarlar. Çünkü ileride bu şirketin hisseleri tümüyle elden çıkarılmak suretiyle söz konusu malvarlığı veya faaliyet vergisiz olarak paraya çevrilebilir veya hisselerin bir kısmı satılmak suretiyle dışarıdan ortak alınabilir.
 
-      Görebildiğimiz bir başka neden de personeli çok sayıda şirkete yayarak sendikalaşmayı, personel kitleleşmesini ve grevin yıkıcı etkilerini önlemektir.
 
-      Bazı yasal nedenlerden dolayı ayrı şirket halinde faaliyet sürdürmek zorunlu olabilmektedir.
 
-      Türk Ticaret Kanunu ve buna bağlı mevzuatta, bir şirketin tek bir alanda faaliyet göstereceğine dair bir hüküm yoktur. Aksine unvan ve ana sözleşmedeki konu maddesi gereği gibi tanzim edilmek kaydıyla, konu maddesinin kapsadığı birden fazla alanda faaliyette bulunmak mümkündür. (TTK Md.45, 271, 1995/1 İç Ticaret Tebliği’nin I/A-a-bb ve dd bölümleri) Ancak ilgililerin bu mevzuata uyum gösterme konusunda yeterli beceri gösterememeleri veya yetkililerin mevzuata aykırı tutumları nedeniyle, müteşebbisler ayrı şirket kurmaya zorlanabilmektedir.
 
-      Finansman gideri kısıtlamasından kaçınmak, halka açılma niyeti veya halka açık olmak gibi nedenler de faaliyetleri ayrı şirketlere yayma ihtiyacı doğuran etkenlerdir.
 
-      Ender rastlanmakla beraber, üretim tesislerinin ve belgeli turizm tesislerinin aynî sermaye olarak konulması için yeni şirket kurulması da şirket sayısını artıran bir faktördür.
 
-      Hantallaşmadan kaçınma faktörü de şirket sayısının çokluğunu izahta kullanılabilmektedir. Ancak grup büyüklüğü zaten belli ölçüde bir hantallığı ifade etmekte olup, şirket sayısının artırılması hantallığa çare değildir. İyi bir organizasyonla şirket sayısını artırmadan da hantallıktan kaynaklanan mahzurlar önlenebilir.
  
Sonuç olarak, zorlayıcı bir hüküm veya sebep olmadığı sürece şirket sayısının gereğinden çok olmasının kayda değer bir yararı bulunmadığı ve bariz mahsurları olduğunu söyleyebiliriz.
 
5.         ŞİRKET SAYISINI AZALTMAK İÇİN İDEAL YÖNTEM (DEVİR) :
 
Bir şirketin ortadan kaldırılması için ilk akla gelen çözüm, şirketi tasfiye etmektir. Ancak şirket tasfiye edebilmek için tüm malvarlığının satılması, alacaklarının tahsili, borçlarının ödenmesi ve üçüncü kişilerle olan tüm ilişkilerinin sona erdirilmesi gerektiği için uzun ve masraflı bir yol olup, şirket mal varlığının piyasaya uygun değerlerle satılması nedeniyle ortaya çıkan kurumlar vergisi, tapu harcı, KDV gibi vergiler, tasfiye yöntemini çoğu zaman uygulanamaz kılmaktadır.
 
Halbuki DEVİR, gruplarda şirket sayısını azaltmak için hemen hemen hiç vergi doğurmayan bir yöntemdir. (Devir nedeniyle doğabilecek tek vergi, devrolunan şirketin gayrimenkulleri nedeniyle hesaplanacak binde 30 nisbetindeki tapu harcı olup, tarifenin 4/20-b pozisyonundaki bu harcın kaldırılması gerektiği görüşündeyiz.)
 
Devirde, bir başka şirkete devrolunan şirketin tüm malvarlığı, borçları ve öz varlığı (bilançosu) kayıtlı değerleri üzerinden devralan şirkete aktarılmak suretiyle devrolan şirket yok edilmekte ve bu şirketin hissedarları, yok olan hisselerinin yerine, devralan şirkette hissedar olmaktadır.
 
Devrin mantığı ve devirle ilgili hükümler (KVK Md.37-39) basit gibi görünmekle beraber, devir işlemi, ehil ellerce yapılması gereken önemli bir operasyondur.
 
Gerek devir konusunda, gerekse yukarıda bahsi geçen, zarar mahsubu, örtülü sermaye, örtülü kazanç, kurum kârı üzerindeki vergi yükü ve sair şirketsel vergi konuları hakkında güncel ve detaylı bilgi için, “KURUMLAR VERGİSİ” isimli kitabımızın 3 üncü baskısına bakınız.
 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı