Okunma Sayısı : 2688
   
Sizden Gelenler - DERNEK VE VAKIFLARLA VERGİ UYGULAMALARINDA DERNEK VE VAKIF OLARAK NİTELENDİRİLEN KURUMLARIN MENKUL SERMAYE GELİRLERİNDE VERGİLEME USUL VE ESASLARI
Yayımlanma Tarihi: 26.02.2007
 
DERNEK VE VAKIFLARLA VERGİ UYGULAMALARINDA DERNEK VE VAKIF OLARAK NİTELENDİRİLEN KURUMLARIN MENKUL SERMAYE GELİRLERİNDE VERGİLEME USUL VE ESASLARI
Mustafa ÇOLAK-Maliye Müfettişi
 
I- GİRİŞ
 
5520 Sayılı Kanunla getirilen önemli bir diğer yenilik, bu güne kadar kurumları ve kurumlar vergisini ilgilendirdiği halde Gelir Vergisi Kanunu çerçevesinde gerçekleştirilen vergi kesintisi uygulamalarının Kurumlar Vergisi Kanunu kapsamına alınmış olmasıdır.
 
Bilindiği gibi Gelir Vergisi Kanununun vergi kesintisine ilişkin hükümleri başlangıçta (5421 sayılı Gelir Vergisi Kanunu) sadece gerçek kişilerin ticari kazançlar dışındaki gelir unsurlarını hedef alan bir anlayışla oluşturulmuş olduğu halde, zaman içinde mevcut kesintilerin uygulama alanı genişletilmiş ve nihayet kurum kazançlarını da içeren bir görünüme bürünmüştür.
 
Gelinen noktada kesinti yönteminin sağladığı kolaylıklardan vazgeçmek elbette söz konusu değildir. Ancak, kurumlar vergisine tabi olanların kurum kazançlarını ilgilendiren işlemleri üzerinden yapılacak kesintilerin Gelir Vergisi Kanunu içinde yer almasının anlamlı bir gerekçesi de olamaz.
 
Belirtilen gerekçelere rağmen, 5520 sayılı Kanunun özellikle kesinti yolu ile vergileme bölümünde yer almayan hususlarda geçici maddeler ile Gelir Vergisi kanununa büyük ölçüde atıflar yapılmıştır.
 
Yapılması gereken, bir bütün olarak kurumları ilgilendiren kesinti hüküm ve düzenlemelerinin, artık gelir vergisi düzenlemeleri ile bağlantısının koparılması ve böylelikle şeffaf anlaşılabilir ve uygulamada sorunları asgariye indirecek bir yasal çerçevenin oluşturulması olmalıdır.
 
Yazımızın bu şerhi dışında izleyen bölümlerinde dernek ve vakıf gelirlerinde vergileme usul ve esasları genel bir yaklaşımdan hareketle irdelenmeye çalışılacaktır.
 
II- KURUMLARDA VERGİ KESİNTİSİ
1- Genel Esaslar
 
Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinde, birinci fıkrada sayılan kişi, kurum ve kuruluşlarca, tam mükellefiyete tabi kurumlara yapılacak bazı ödemeler üzerinden istihkak sahiplerinin kurumlar vergisine mahsuben %15 (Bakanlar Kurulunca başka bir oran belirlenmediği sürece) oranında vergi kesintisi yapılması öngörülmüştür.
Öte yandan, Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanun uyarınca vergi kesintisine tabi tutulmuş kazanç ve iratlar üzerinden, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi uyarınca ayrıca kesinti yapılmayacağı; ikinci fıkrasında ise Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesi uyarınca vergi kesintisine tabi tutulmuş kazanç ve iratlar üzerinden, bu Kanun uyarınca ayrıca vergi kesintisi yapılmayacağı hükmüne yer verilmiştir.

Dolayısıyla, Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesi çerçevesinde vergi kesintisine tabi tutulacak ödemelerden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi uyarınca ayrıca vergi kesintisi yapılmayacak, bu madde kapsamında olan kazanç ve iratların Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesi uyarınca vergi kesintisine tabi tutulması durumunda da anılan kazanç ve iratlar bu madde uyarınca kurumlar vergisi kesintisine tabi tutulmayacaktır.

2. Vergi kesintisi yapmakla sorumlu olanlar

Aşağıda sayılan kişi, kurum ve kuruluşların Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesi gereğince vergi kesintisi yapma zorunluluğu bulunmaktadır.

                        - Kamu idare ve kuruluşları,
                        - İktisadi kamu kuruluşları,
                        - Sair kurumlar,
                        - Ticaret şirketleri,
                        - İş ortaklıkları,
                        - Dernek veya vakıflar,
                        - Dernek veya vakıfların iktisadi işletmeleri,
                        - Kooperatifler,
                        - Yatırım fonu yönetenler,
                        - Gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı,
                        - Zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler.
 
Söz konusu sorumlular, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde belirtilen sorumlularla paralellik göstermektedir.
 
III- DERNEK VE VAKIFLARIN MENKUL SERMAYE İRATLARINDA TEVKİFAT
 
1- Genel Açıklama

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun tam mükelleflerde vergi tevkifatını düzenleyen 15 nci maddesinde kurumlar vergisine mahsuben tevkifat yapılacağı hükme bağlanmıştır. Maddede esas itibari ile kurumlar vergisi mükelleflerine dönük olarak düzenlemeler getirildiğinden kurumlar vergisi mükellefiyeti tanımlamasına girmeyen olan kurumların vergilendirilmelerine dönük bir açık bir hükme yer verilmemiştir.[1]
 
Bununla beraber,anılan kanunun geçici 1 nci maddesinde;

“ (1) Bu Kanun uyarınca vergi kesintisine tâbi tutulmuş kazanç ve iratlar üzerinden, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi uyarınca ayrıca kesinti yapılmaz.
(2) Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesi uyarınca vergi kesintisine tâbi tutulmuş kazanç ve iratlar üzerinden, bu Kanun uyarınca ayrıca kesinti yapılmaz.”

Hükümlerine rastlanmaktadır.
 
Bu bağlamda, sırasıyla Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesi kapsamında vergi kesintisi yapılması halinde, gerek Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesi gerekse Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi uyarınca ayrıca tevkifat yapılmayacak başka bir deyişle vergilemede geçici 67, hüküm bulunmayan hallerde yeni kurumlar vergisi düzenlemeleri ve ötesinde Gelir Vergisi Kanunu 94. maddesi kapsamında vergilendirilmelerine devam edileceği, nihayetinde kurumlar vergisinden muaf olsun veya olmasın daha geniş bir bakış açısıyla kurumlar açısından bir vergileme sisteminin ortaya konulduğu görülmektedir. Örnek olarak geçici 67 kapsamında kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayan bir sanayi odasının menkul sermaye iradı gelirinden %15 tevkifat yapılması zorunluluğu, buna en güzel örnektir.
 
2- Tevkifat Maddeleri
 
Gelir Vergisi Kanunu’nun tevkifatı düzenleyen 94. maddesinin birinci fıkrasının 7, 8, 9 ve 14 numaralı bentlerinde her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri, mevduat faizleri, kâr ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kâr payları ve repo gelirleri üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hükme bağlanmıştır. Bu maddeye göre yapılacak tevkifat esas itibariyle gelir vergisi mükellefleri tarafından elde edilen gelirleri kapsamakla birlikte, bu bentlerin aşağıda yer verilen parantez içi hükümleri uyarınca gelir vergisi mükellefi olmayan bazı kurum ve kuruluşların elde ettiği gelirler üzerinden de tevkifat yapılması gerekmektedir.

“Kanunla kurulan dernek ve vakıflar, Bakanlar Kurulu’nca vergi muafiyeti tanınan vakıflar, kamu menfaatine yararlı dernekler ile dernek ve vakıf olmamakla birlikte; odalar, borsalar, meslek örgütleri ve bunların üst kuruluşları, siyasi partiler, emekli ve yardım sandıkları gibi vergi uygulamalarında dernek ve vakıf olarak kabul edilenler hariç, dernek ve vakıflar ile tam mükellef kurumlara ödenenler dahil”
 
Madde kapsamına göre,

- Her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri,
- Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresi’nce çıkarılan menkul kıymetlere sağlanan gelirler,
- Mevduat faizlerinden,
- Faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kâr payları,
- Kâr ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kâr payları,
- Özel finans kurumlarınca kâr ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kâr payları
- Her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresi’nce çıkarılan kıymetlerin geri alım ve satım taahhüdü ile iktisap veya elden çıkarılması karşılığında sağlanan menfaatler üzerinden
 
Dernek ve vakıflara yapılacak ödemelerden kesinti yapılacaktır. 
  • Kanunla kurulan dernek ve vakıflar
  • Bakanlar Kurulu’nca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ile
  • Kamu menfaatine yararlı derneklere yapılan ödemelerden
  • Odalar, borsalar, meslek örgütleri ve bunların üst kuruluşları, siyasi partiler, emekli ve yardım sandıkları gibi vergi uygulamalarında dernek ve vakıf olarak kabul edilenlerden  
İse tevkifat yapılmayacaktır.
 
Öte yandan, özel kanunlarında gelir vergisine ilişkin istisna veya muafiyet hükmü bulunan dernek ve vakıflara yapılan ödemelerden tevkifat yapılmayacağı aşikardır.
 
Yukarıda yapılan açıklamalar paralelinde kendilerine yapılacak ödemelerden tevkifat yapılmayacağı hükme bağlanan dernek ve vakıflarla ilgili aşağıda izleyen açıklamaların yapılması yerinde olacaktır.
 
a-Kanunla Kurulan Dernek ve Vakıflar
 
Kanunla kurulan dernek veya vakıftan anlaşılması gereken kendi özel kuruluş kanunu bulunan dernek ve vakıflardır.
Maliye Bakanlığınca, belirtilen nitelikleri nedeniyle kendilerine yapılan ödemelerden tevkifat yapılmaması gerektiği yönünde görüş verilen kuruluşlar aşağıda belirtilmiştir.

3388 sayılı Kanunla Kurulan Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı
3294 sayılı Kanunla Kurulan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları
2847 sayılı Kanunla Kurulan Dernekler

-    Türkiye Emekli Subaylar Derneği
-    Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği
-    Türkiye Harp Malûlü Gazileri Şehit Dul ve Yetimleri Derneği
-    Muharip Gaziler Derneği

b- Özel Kanunlarında Gelir Vergisine İlişkin İstisna veya Muafiyet Hükmü Bulunan Dernek ve Vakıflar

Özel kanunlarında gelir vergisine ilişkin istisna veya muafiyet hükmü bulunan dernek ve vakıflara yapılan ödemelerden tevkifat yapılmayacaktır.

Maliye Bakanlığınca, özel kanunlarında gelir vergisine ilişkin istisna veya muafiyet hükmü bulunması sebebiyle kendilerine yapılan ödemelerden tevkifat yapılmaması gerektiği yönünde görüş verilen kuruluşlar aşağıda belirtilmiştir.

1606 sayılı Bazı Dernek ve Kurumların Bazı Vergilerden, Bütün Harç ve Resimlerden Muaf Tutulmasına İlişkin Kanun

-    Türkiye Kızılay Derneği
-    Türk Hava Kurumu
-    Türkiye Yardım Sevenler Derneği
-    Resmi Darülaceze Kurumları
-    Darüşşafaka Cemiyeti
-    Yeşilay Derneği
 
c-Dernek Ve Vakıf Olmamakla Birlikte Vergi Uygulamalarında Dernek ve Vakıf Olarak Kabul Edilen Kuruluşlar

Dernek ve vakıf olmamakla birlikte vergi uygulamalarında dernek ve vakıf olarak kabul edilen kuruluşlara yapılacak ödemelerden tevkifat yapılmayacaktır .

Bu kuruluşlara ait iktisadi işletmeler ile ilgili olarak ise sirkülerin kurumlar vergisi mükellefleri bölümünde yapılan açıklamalar geçerli olacaktır.

Maliye Bakanlığınca, belirtilen nitelikleri nedeniyle kendilerine yapılan ödemelerden tevkifat yapılmaması gerektiği yönünde görüş verilen kuruluşlar aşağıda belirtilmiştir.

Kanunla Kurulan ve Kamu Kurumu Niteliği Taşıyan Odalar, Borsalar ve Bunların Üst Birlikleri ile Kanunla Kurulmuş Meslek Örgütleri ve Bunların Üst Kuruluşları

•  5590 sayılı Kanunla Kurulan ve Kamu Kurumu Niteliği Taşıyan Odalar, Borsalar ve Bunların Üst Birlikleri (01.06.2004 tarih ve 25479 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu 103. maddesiyle, 5590 sayılı “Ticaret ve Sanayi Odaları”, “Ticaret Odaları”, “Sanayi Odaları”, “Deniz Ticaret Odaları”, “Ticaret Borsaları” ve “Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği” Kanunu yürürlükten kaldırılmış olup diğer mevzuatla 5590 sayılı Kanun’a yapılan atıflar bu Kanun’a yapılmış sayılacaktır.)

-    Ticaret ve Sanayi Odaları
-    Ticaret Odaları
-    Sanayi Odaları
-    Deniz Ticaret Odaları
-    Ticaret Borsaları
-    Ürün İhtisas Borsaları
-    Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği

•   6964 sayılı Kanunla Kurulan Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği
•   1136 sayılı Kanunla Kurulan Barolar ve Türkiye Barolar Birliği
•   6235 sayılı Kanunla Kurulan Mühendis ve Mimar Odaları ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği
•   6023 sayılı Kanunla Kurulan Tabip Odaları ile Türk Tabipleri Birliği
•   507 sayılı Kanunla Kurulan Esnaf ve Sanat Odaları ile Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, Esnaf ve Sanatkarlar Federasyonu ve Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu
•   3224 sayılı Kanunla Kurulan Diş Hekimleri Odaları ile Türk Diş Hekimleri Birliği
•   6643 sayılı Kanunla Kurulan Eczacı Odaları ile Türk Eczacılar Birliği
•   1512 sayılı Kanunla Kurulan Noter Odaları ve Türkiye Noterler Birliği
•   3568 sayılı Kanunla Kurulan Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği
• 5200 sayılı Tarımsal Üretici Birlikleri Kanunu ile kurulan Tarımsal Üretici Birlikleri.

-    Sendikalar
-    Siyasi Partiler
-    Emekli ve Yardım Sandıkları
-   Yukarıda Belirtilenler Dışında Kalan Kurum ve Kuruluşlar
-    Kamu Kurum ve Kuruluşları

Kamu kurum ve kuruluşlarına ait iktisadi işletmeler açısından ise kurumlar vergisi mükellefleri bölümünde yapılan açıklamalar geçerli olacaktır.

-    Üniversiteler

2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu’nun 56. maddesinin (b) bendi, Ek-7. maddesi ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 7. maddesinin 3 numaralı bendi uyarınca Devlet üniversiteleri ile vakıf üniversitelerine yapılacak ödemelerden tevkifat yapılmayacaktır.

Devlet üniversiteleri ile vakıf üniversitelerine ait iktisadi işletmeler ile ilgili olarak ise kurumlar vergisi mükellefleri bölümünde yapılan açıklamalar geçerlidir.
 
d-Organize Sanayi Bölgeleri Tüzel Kişilikleri

4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu’nun 5. maddesinde, organize sanayi bölgelerinin bir özel hukuk tüzel kişiliği olduğu, 21. maddesinde de organize sanayi bölgeleri tüzel kişiliğinin, bu Kanun’un uygulanması ile ilgili işlemlerde her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğu hükme bağlanmıştır.

Bu doğrultuda, organize sanayi bölgeleri tüzel kişiliklerine yapılan ödemelerden tevkifat yapılmayacaktır.

Organize sanayi bölgeleri tüzel kişiliklerine ait iktisadi işletmeler ile ilgili olarak ise kurumlar vergisi mükellefleri bölümünde yapılan açıklamaların  geçerli olacağı izahtan varestedir.

e- Mahallî İdare Birlikleri Kanunu kapsamında kurulan mahalli idare birlikleri
 
5355 sayılı Mahallî İdare Birlikleri Kanunu kapsamında kurulan mahalli idare birliklerine yapılan ödemelerden tevkifat yapılmayacaktır.
 
 Bu birliklere ait iktisadi işletmeler ile ilgili olarak ise sirkülerin kurumlar vergisi mükellefleri bölümünde yapılan açıklamalar geçerli olacaktır.
 
f-Tüzel Kişiliği Bulunmayan İş Hanı, Apartman ve Site Yönetimi Gibi Hizmet Organizasyonları

Tüzel kişiliği bulunmayan iş hanı, bina yönetimi, site yönetimi gibi hizmet organizasyonlarınca bina malik ve kiracılarından müşterek ihtiyaçları karşılamak amacıyla aidat, gider karşılığı vb. adlar altında para toplanmakta ve toplanan bu paraların bankalarda değerlendirilmesi yoluna gidilmektedir.

İş hanı, apartman, site yönetimi adına hesap açtırılması halinde anılan organizasyonlara yapılan ödemelerden tevkifat yapılmayacaktır.

Buna karşılık bu organizasyonlara ait paraların yönetici veya üçüncü şahıslar adına açılan hesaplarda değerlendirilmesi halinde ise bu hesaplara yapılan ödemelerden tevkifat yapılacaktır.
 
01.01.2006- 31.12.2015 döneminde ise Gelir Vergisi Kanunu geçici 67. maddesi uyarınca, gelir sahibinin gerçek veya tüzel kişi ya da dar veya tam mükellef olması, vergi mükellefiyeti bulunup bulunmaması, vergiden muaf olup olmaması ve elde edilen kazancın vergiden istisna olup olmaması 1, 2, 3 ve 4 numaralı fıkra hükümleri uyarınca aşağıda belirtilen gelir kalemleri üzerinden yapılacak tevkifatı etkilemeyeceğinden tüm dernek ve vakıflara veya bu statüde değerlendirilen odalar gibi kuruluşlara yapılacak ödemelerden de % 15 oranında kesinti yoluna gidilecektir.[2]

Söz konusu geçici maddede yer alan gelir kalemleri ise,
 
-          Menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçlarının alım-satımı sonucunda oluşan getiriler,
-          Menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçlarının itfası dolayısıyla oluşan getiriler,
-          Menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçlarının dönemsel getirileri (herhangi bir menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracına bağlı olmayan),
-          Menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçlarının ödünç işlemlerinden sağlanan getiriler
-          Her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresi’nce çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler
-          Bankalar ile aracı kurumlar, bir menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracını tevkifata tâbi tutulmaksızın almaları halinde, kendilerine satış yapanlar adına yapacakları tevkifat için satış bedeli ile alış bedeli arasındaki fark
-          Mevduat faizleri
-          Faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kâr payları ile kâr, ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kâr payları ve özel finans kurumlarınca kâr ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kâr payları.
-          Her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresi’nce çıkarılan menkul kıymetleri geri alım ve satım taahhüdü ile iktisap veya elden çıkarılması karşılığında sağlanan menfaatler.

DERNEK VE VAKIFLARLA BUNLAR GİBİ ADDEDİLEN KURULUŞLAR İÇİN
GVK 94, GEÇİCİ 67 VE İLGİLİ BKK na GÖRE BELİRLENEN TEVKİFAT ORANLARI
 
Sıra No
MENKUL SERMAYE İRADININ NİTELİĞİ
TEVKİFAT      ORANI
DAYANAĞI
1
75. maddenin ikinci fıkrasının 5 numaralı bendinde yazılı Her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresi'nce çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler (dar mükelleflere ödenenler hariç)
% 10
22/7/2006 TARİHLİ VE 2006/10731 SAYILI
KARARNAMENİN EKİ KARAR
2
Mevduat faizlerinden
15%
GVK GEÇİÇİ 67
3
75. maddenin ikinci fıkrasının 12 numaralı bendinde yer alan Faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kâr payları ile kâr, ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kâr payları ve özel finans kurumlarınca kâr ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kâr payları
15%
GVK GEÇİÇİ 67
4
75. maddenin 5 numaralı bendinde yer alan her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresi'nce çıkarılan menkul kıymetlerin geri alım satım taahhüdü ile iktisap veya elden çıkarılmasından sağlanan menfaatler
15%
GVK GEÇİÇİ 67
5
Vergiden muaf olan kurumlara dağıtılan (Kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz.) Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerindeki kâr payları üzerinden
% 15,
22/7/2006 TARİHLİ VE 2006/10731 SAYILI
KARARNAME EKİ KARAR
6
Tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve gelir vergisinden muaf olanlara dağıtılan, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından (kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz)
% 15,
22/7/2006 TARİHLİ VE 2006/10731 SAYILI
KARARNAMENİN EKİ KARAR
 
 


[1] Madde metninde yer alan kooperatifler, muafiyet şartlarını taşıyıp taşımadıklarına bağlı olmaksızın belli ödemeler açısından tevkifat kapsamına alınmıştır(Kooperatiflere ait taşınmazların kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemeleri) Öte yandan kurumlar vergisinden muaf kurumlara dağıtılan kar payları hakkında da özel bir düzenlemeye yer verildiği görülmektedir.

[2] 22.7.2006 Tarihli ve 2006/10731 Sayılı Kararnamenin Eki Kararla geçici madde 67 ile ilgili oran düzenlemeleri yapılmıştır. Dolayısı ile bu karara göre yapılacak tevkifat oranları dikkate alınmalıdır.
 
 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı