Okunma Sayısı : 7872
   
Sizden Gelenler - ŞEHİRLERARASI YOLCU TAŞIMACILIĞI YAPAN OTOBÜS İŞLETMECİLİĞİNDE ASGARİ İŞÇİLİK UYGULAMASI
Yayımlanma Tarihi: 10.10.2007
 
ŞEHİRLERARASI YOLCU TAŞIMACILIĞI YAPAN OTOBÜS İŞLETMECİLİĞİNDE ASGARİ İŞÇİLİK UYGULAMASI
 
Mahmut ÇOLAK
Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişi
 
 
I-GENEL AÇIKLAMA
 
Asgari işçilik, bir işin yürütümü için gerekli olan en az işçilik miktarının yani sigortalı sayısı, sigorta primine esas kazanç ve sigortalıların çalışma sürelerinin re’sen saptanması işlemidir. Başka bir deyişle, sigortasız işçi çalıştırma, prime esas kazancın ve prim ödeme gün sayılarının noksan gösterilmesi durumlarında daha etkin bir denetimin gerçekleştirilmesi amacıyla, belirlenen koşul ve yöntemlerin kullanılarak bir işin yürütümü için gerekli olan asgari işçilik miktarının re’sen tespit edilerek sigorta primlerinin tahsil edilmesidir. Asgari işçilik, uygulaması esas itibariyle prim tahakkukunda beyan usulünden uzaklaşan ve kayıt dışı istihdam dolayı Kurumun[1] prim kaybını önlemek üzere yürürlüğe konulan bir nevi götürü vergi uygulamasıdır.
 
İşin yürütümü için gerekli olan asgari işçilik miktarının tespiti üç koldan yürütülmektedir. Bunlar;
 
a- Kurumun ilgili Ünitesi[2] tarafından geçici nitelikteki ihale konusu işler ile özel bina inşaatı işyerleri için, işverene ait işyeri kayıt ve belgeleri incelenmeksizin işyeri dosyası üzerinde yapılan araştırma[3],
b- Kurum Müfettişleri tarafından geçici nitelikteki ihaleli ve özel bina inşaatı işi işleri ile devamlı ve mevsimlik işyerleri için yapılan genel denetim,
c- 01.06.1989 tarihli 3568 sayılı Kanun’a göre, TÜRMOB tarafından ruhsat verilmiş çalışanlar kütüğüne kayıtlı SMMM/YMM tarafından geçici nitelikteki ihaleli işler ile özel bina inşaatı işyerleri için yapılan inceleme.
 
Asgari işçilik yöntemi ile sigortasız işçi çalıştırma, prime esas kazancın ve prim ödeme gün sayısının noksan gösterilmesi durumlarında daha etkin bir denetimin gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır. Bu bağlamda, Kurum Müfettişleri yasada öngörülen koşullarda ve belirtilen yöntemleri kullanarak bir işin yürütümü için gerekli olan asgari işçilik miktarını tespit etme yetkisi ile donatılmıştır. Ayrıca, Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin olarak asgari işçilik miktarının tespitinde yemin hariç her türlü delil kullanılabileceği de hüküm altına alınmıştır.
 
Bu çalışmamızda, devamlı ve mevsimlik işyerlerinden birisi olan “şehirlerarası yolcu taşımacılığında[4] otobüs işletmeleri”nde asgari işçilik uygulamasının nasıl yapılacağı konusu örnek verilmek suretiyle işlenmeye çalışılacaktır.
 
II-YASAL DAYANAK
 
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu
 
Teftiş kontrol ve denetleme yetkisi-Madde 130
 
(2) (Ek fıkra: 29.07.2003–4958/49 md.) İşverenin Kuruma, emsaline, yapılan işin nitelik, kapsam ve kapasitesine göre işin yürütülmesi için gerekli olan sigortalı sayısının, çalışma süresinin veya prime esas kazanç tutarının altında bildirimde bulunduğunun Kurumca saptanması halinde, işin yürütülmesi için gerekli olan asgari işçilik miktarı, yapılan işin niteliği, bünyesinde kullanılan teknoloji, iş yerinin büyüklüğü, benzer işletmelerde çalıştırılan işçi sayısı, ilgili meslek veya kamu kuruluşlarının görüşü gibi unsurları dikkate alarak sigorta müfettişi[5] tarafından tespit edilir.
 
5502 Sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu
 
Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı-Madde 17
 
Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı, Başkan adına aşağıdaki rehberlik ve teftiş görevlerini yapar:
 
d) İşin yürütümü açısından için gerekli olan asgari işçilik tutarını tespit etmek. ”
 
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu
 
Asgarî işçilik uygulaması-Madde 85
 
İşverenin, işin emsaline, niteliğine, kapsam ve kapasitesine göre işin yürütümü açısından gerekli olan sigortalı sayısının, çalışma süresinin veya prime esas kazanç tutarının altında bildirimde bulunduğunun tespiti halinde, işin yürütümü açısından gerekli olan asgarî işçilik tutarı; yapılan işin niteliği, kullanılan teknoloji, işyerinin büyüklüğü, benzer işletmelerde çalıştırılan sigortalı sayısı, ilgili meslek veya kamu kuruluşlarının görüşü gibi unsurlar dikkate alınarak tespit edilir. Söz konusu tespitler, Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları[6] tarafından yapılır.
 
Rehberlik Ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliği
 
Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının görev ve yetkileri-Madde 7
 
Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı, Başkan adına aşağıdaki görevleri yapar:
 
d) İşin yürütümü açısından gerekli olan asgarî işçilik tutarını tespit etmek,
 
Müfettişlerin görev, yetki ve sorumlulukları-Madde 13
 
Müfettişler Başkan adına;
ğ) İşverenin Kuruma, emsaline, yapılan işin nitelik, kapsam ve kapasitesine göre işin yürütülmesi için gerekli olan sigortalı sayısının, çalışma süresinin veya prime esas kazanç tutarının altında bildirimde bulunduğunu saptaması halinde, işin yürütülmesi için gerekli olan asgari işçilik miktarını, yapılan işin niteliği, bünyesinde kullanılan teknoloji, işyerinin büyüklüğü, benzer işletmelerde çalışan işçi sayısı, ilgili meslek veya kamu kuruluşlarının görüşü gibi unsurları dikkate alarak tespit etmek,
 
Asgari işçilik incelemesi-Madde 69
 
İşverenin Kuruma, emsaline, yapılan işin nitelik, kapsam ve kapasitesine göre işin yürütülmesi için gerekli olan sigortalı sayısının, çalışma süresinin veya prime esas kazanç tutarının altında bildirimde bulunduğunun saptanması halinde, işin yürütülmesi için gerekli olan asgari işçilik miktarını, yapılan işin niteliği, bünyesinde kullanılan teknoloji, işyerinin büyüklüğü, benzer işletmelerde çalışan işçi sayısı, ilgili meslek veya kamu kuruluşlarının görüşü gibi unsurlar dikkate alınarak devamlı işyerleri hakkında asgari işçilik incelemesi yapılır.
 
İhale konusu işler ve özel bina inşaatı işyerlerinden, Kuruma yapılan işçilik bildirimlerinin, Kurumca yapılan araştırma sonucunda yeterli olmadığının saptanması halinde yapılan inceleme ile gerektiğinde işin yürütümü açısından gerekli olan sigortalı sayısının, çalışma süresinin veya prime esas kazanç tutarının altında bildirimde bulunulduğunun tespitine ilişkin mevsimlik ve geçici işyerlerinde asgari işçilik incelemesi yapılır.
 
Asgari işçilik inceleme raporu-Madde 78
 
Yönetmeliğin 69 uncu maddesinde belirtilen asgari işçiliğin tespitine ilişin düzenlenen raporlardır.
III- İlgili ULAŞTIRMA MEVZUATI FİHRİSTİ
 
A-Kanunlar
a) 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu[7]
b) 2981 sayılı Karayolları Trafik Kanunu[8]
 
B-Yönetmelik ve Yönergeler
a) Karayolu Taşıma Yönetmeliği[9]
b) Karayolu Trafik Yönetmeliği[10]
c) Karayolu Taşımacılık Faaliyetleri Mesleki Yeterlilik Eğitim Yönetmeliği[11]
d) Ticari Taşıt Kullanma Belgesi Yönetmeliği
e) Çıraklık Eğitimi Uygulaması Yapılmayan İl ve Meslek Dallarında Mesleki Belgelerin Verilmesine İlişkin Yönetmelik
f) Karayoluyla Şehirlerarası Yolcu Taşımaları Hakkında Yönetmelik
 
C-Tebliğler ve Talimatlar
 
a) Karayolu Taşıma Yönetmeliği Uygulama Talimatı
b) Şehir içi ve 100 Km.ye Kadar Olan Şehirlerarası Yolcu Taşımacılığı İle ilgili Esaslar
 
IV-KONUMUZLA İLGİLİ KARAYOLLARI MEVZUATI KONUSUNDA GENEL BİLGİLER
 
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu; kamuya açık karayolunda motorlu taşıtlarla yapılan yolcu taşımacılığını, taşımacıları ve taşıma işlerinde çalışanlar ile taşımalarda kullanılan her türlü taşıt, araç, gereç, yapıları ve benzerleri düzenleyen temel kanundur.
 
Taşımacılık yapılabilmesi için Ulaştırma Bakanlığından yetki belgesi alınması zorunlu olup, taşımacılık yetki belgesi alınabilmesi için taşıma işleri işletmecilerinin mesleki saygınlık, mali yeterlilik ve mesleki yeterliliğe sahip olması gerekmektedir. Yetki belgesi türleri, yetki belgesi almanın genel ve özel şartları uygulama yönetmeliğinde sayılmıştır.
 
D Yetki Belgesi; ticari amaçla otobüs ile şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapacak gerçek ve tüzel kişilere verilir. Taşımanın şekline göre üçe ayrılır.
 
D1 Yetki Belgesi; belirli bir ücret ve zaman tarifesine göre otobüs ile düzenli yolcu taşımacılığı yapacaklara,
 
D2 Yetki Belgesi;
 
a) Belirli bir zaman tarifesine uymaksızın yolcu durumuna göre arızi sefer düzenleyerek taşıma yapacaklara,
b) Önceden gruplandırılmış yolcuları bir hareket noktasından alıp aynı hareket noktasına götürmek ve/veya getirmek suretiyle mekik sefer düzenleyerek taşıma yapacaklara,
c) 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu ile bu Kanuna göre hazırlanarak yayımlanan Seyahat Acentaları Yönetmeliği hükümlerine göre kurulmuş Seyahat Acentalığı Belgesine sahip olanlara,
 
D3 Yetki Belgesi; yetki belgesi sahibinin adına ticari olarak kayıt ve tescil edilmiş taşıt/taşıtlarla, sadece kendi esas iştigal konusu ile ilgili personelini taşıyacak ve ticari maksatla taşımacılık yapmayacaklara,
 
verilir.
 
Karayolu taşıma mevzuatında otobüs;  yapısı itibariyle sürücüsü dâhil en az 9 oturma yeri olan ve yolcu taşımak için imal edilmiş motorlu taşıt olarak tanımlandığından, yolcu taşımacılığında kullanılacak taşıtların sürücüsü dâhil en az 9 koltuk kapasiteye sahip olmaları şarttır.
 
Trafik Kanununa göre; otomobil, minibüs veya kamyonet kullanacakların B, otobüs kullanacakların ise E sınıfı sürücü belgesine haiz olmaları gerekmektedir.
 
E sınıfı sürücü belgesi ile B, C,ve F sınıfı sürücü belgeleri ile kullanılan araçlar da sürülebilir. Sürücü belgesi sahiplerinin sürücü belgesinin sınıfına göre sürmeye yetkili oldukları araçların dışındaki araçları sürmeleri yasaktır.
 
Yolcu taşıması yapan araç işletenleri ile bu araçları sürenlerden; araç işletenlerinin; otobüslerde takograf cihazı bulundurmaları ve bunların işler durumda olmalarını sağlamaları, araçlarına ait takograf kayıtlarını, kayıt tarihinden itibaren 1 ay süreyle araçlarda, 5 yıl süreyle de işyerlerinde, işyeri yoksa araçlarında muhafaza etmeleri veya ettirmeleri, trafiğe çıkardıkları taşıtların cins ve plakalarını, şoförlerin kimler olduğunu, işe çıkış yer, gün ve saati ile gidilecek yeri kaydettikleri bir defter veya liste düzenleyerek kayıtlarını tutmaları, yolcu nakliyatı yapan kuruluş yetkililerinin şoförlerin çalışma sürelerini ve bu süre içerisindeki kural dışı hareketlerini izlemeleri ve kuralları ihlal etmeyi itiyat haline getiren şoförleri eğitmeleri ve bu konuda önleyici tedbirler almaları, şehirlerarası yolcu nakliyatı yapan araçlarda, çalışma ve dinlenme sürelerini göz önünde bulundurmak suretiyle, şoförlerin gideceği yer ve güzergâhları dikkate almaları ve buna göre uğrayacağı, il, ilçe veya durak yerlerinde yedek şoförleri hazır bulundurmaları zorunludur. Takograf cihazlarının, şehirlerarası yolcu nakliyatı yapan otobüslerde kullanılır durumda bulundurulması ve kullanılması zorunludur.
 
17.10.1996 tarih 4199 sayılı Yasa ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na dâhil edilen ek 1.madde ile ticari amaçla çalışan taksi, dolmuş, minibüs ve otobüs gibi taşıtlarla yolcu taşımacılığı, kamyon, kamyonet, triportör ve benzeri taşıtlarla yolcu taşımacılığı yapmak isteyen sürücülerin “ticari taşıt kullanma belgesi”ne sahip olmaları zorunluluğu getirilmiştir. Bu belgeye sahip olmayan sürücüler ticari amaçla yolcu taşımacılığı yapamaz.
 
Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde yolcu terminali; taşımacılar ile yolculara hizmet veren yapı veya tesis şeklinde tanımlanmıştır. Karayolu taşımacılığının ayrılmaz bir parçası ve temel altyapısı olan terminaller ve terminal işletmeciliği Ulaştırma Bakanlığının denetim ve iznine tabidir. Terminaller gerçek ve tüzel kişiler ile kamu kurum ve kuruluşları tarafından kurularak, inşa edilerek ve kiralanarak işletilebilir. Gerçek ve tüzel kişiler, asgari terminal şartlarını haiz olmak kaydıyla ilgili mahalli idareden izin alarak, bağımsız özel terminaller kurabilir, inşa edebilir ve/veya bu durumda olan terminalleri kiralayarak işletebilirler. Yetki belgesi alınmadan terminal işletmeciliği yapılamaz. Terminal işletmeciliği faaliyetleri yapabilmeleri için Ulaştırma Bakanlığından yetki belgesi alınması zorunludur. Terminal işletmeciliği için T yetki belgesi alınmaktadır. Bu belge terminal işletmeciliği yapacak tüzel kişiler ile kamu kurum ve kuruluşlarına verilmekte olup, genellikle T1 yetki belgesi (Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde bulunan yolcu terminali işletmeciliği yapacaklara verilir), T2 yetki belgesi (Büyükşehir Belediyesi sınırları dışında kalan yerleşim birimlerindeki yolcu terminali işletmeciliği yapacaklara verilir) şeklinde ikiye ayrılır.
 
V–KONUMUZLA İLGİLİ İŞ MEVZUATI KONUSUNDA GENEL BİLGİLER
 
4857 sayılı İş Kanunu’nun 1 inci maddesinde 4 üncü maddesinde sayılan istisnalar hariç bütün işyerlerinde bu Kanunun uygulanacağı belirtilmiş olup, 4 üncü maddesinde sayılan istisnalar içinde ise sadece deniz ve hava işleri işyerlerinde Kanunun uygulanmayacağı belirtildiğinden kara yolu işi işyerleri bu Kanun ve bu Kanuna dayanarak çıkartılan yönetmelikler kapsamında yer almaktadır. 
 
4857 sayılı Kanunda; iş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşme şeklinde tanımlanmış ve iş sözleşmesinin, Kanunda aksi belirtilmedikçe, özel bir şekle tabi olmadığı belirtilmiştir. Ancak süresi bir yıl ve daha fazla olan iş sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması zorunludur. Yazılı sözleşme yapılmayan hallerde ise işveren işçiye en geç iki ay içinde genel ve özel çalışma koşullarını, günlük ya da haftalık çalışma süresini, temel ücreti ve varsa ücret eklerini, ücret ödeme dönemini, süresi belirli ise sözleşmenin süresini, fesih halinde tarafların uymak zorunda oldukları hükümleri gösteren yazılı bir belge vermekle yükümlüdür. Süresi bir ayı geçmeyen belirli süreli iş sözleşmelerinde bu fıkra hükmü uygulanmaz. İş sözleşmesi iki aylık süre dolmadan sona ermiş ise, bu bilgilerin en geç sona erme tarihinde işçiye yazılı olarak verilmesi zorunludur.
 
Nitelikleri bakımından en çok otuz iş günü süren işlere süreksiz iş, bundan fazla devam edenlere sürekli iş denmekte ve İş Kanunu’nun 3, 8, 12, 13, 14, 15, 17, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 34, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 75, 80 ve geçici 6. maddeleri süreksiz işlerde yapılan iş sözleşmelerinde uygulanmamakta, bu maddelerde düzenlenen konularda Borçlar Kanunu hükümleri uygulanmaktadır.
 
İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir. Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir. Esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma özelliğini korurlar.
 
İşçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşme; kısmi süreli iş sözleşmesi olur ve kısmi süreli çalışan işçinin ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatleri, tam süreli emsal işçiye göre çalıştığı süreye orantılı olarak ödenir. Emsal işçi, işyerinde aynı veya benzeri işte tam süreli çalıştırılan işçidir. İşyerinde böyle bir işçi bulunmadığı takdirde, o işkolunda şartlara uygun işyerinde aynı veya benzer işi üstlenen tam süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılan işçi esas alınır.
 
Yazılı sözleşme ile işçinin yapmayı üstlendiği işle ilgili olarak kendisine ihtiyaç duyulması halinde iş görme ediminin yerine getirileceğinin kararlaştırıldığı iş ilişkisi, çağrı üzerine çalışmaya dayalı kısmi süreli bir iş sözleşmesidir. Hafta, ay veya yıl gibi bir zaman dilimi içinde işçinin ne kadar süreyle çalışacağını taraflar belirlemedikleri takdirde, haftalık çalışma süresi yirmi saat kararlaştırılmış sayılır. Çağrı üzerine çalıştırılmak için belirlenen sürede işçi çalıştırılsın veya çalıştırılmasın ücrete hak kazanır. İşçiden iş görme borcunu yerine getirmesini çağrı yoluyla talep hakkına sahip olan işveren, bu çağrıyı, aksi kararlaştırılmadıkça, işçinin çalışacağı zamandan en az dört gün önce yapmak zorundadır. Süreye uygun çağrı üzerine işçi iş görme edimini yerine getirmekle yükümlüdür. Sözleşmede günlük çalışma süresi kararlaştırılmamış ise, işveren her çağrıda işçiyi günde en az dört saat üst üste çalıştırmak zorundadır.
 
İşin niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle fazla çalışma yapılabilir. Fazla çalışma, haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalardır. Denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile bazı haftalarda toplam kırkbeş saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz. Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir. Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle kırkbeş saatin altında belirlendiği durumlarda yukarıda belirtilen esaslar dâhilinde uygulanan ortalama haftalık çalışma süresini aşan ve kırkbeş saate kadar yapılan çalışmalar fazla sürelerle çalışmalardır. Fazla sürelerle çalışmalarda, her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmibeş yükseltilmesiyle ödenir. Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapan işçi isterse, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat onbeş dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir. İşçi hak ettiği serbest zamanı altı ay zarfında, çalışma süreleri içinde ve ücretinde bir kesinti olmadan kullanır. Ancak 69 uncu maddede belirtilen gece çalışmasında fazla çalışma yapılamaz. Fazla saatlerle çalışmak için işçinin onayının alınması gerekmekte ve fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamaz.
 
Gerek bir arıza sırasında, gerek bir arızanın mümkün görülmesi halinde yahut makineler veya araç ve gereç için hemen yapılması gerekli acele işlerde, yahut zorlayıcı sebeplerin ortaya çıkmasında, işyerinin normal çalışmasını sağlayacak dereceyi aşmamak koşulu ile işçilerin hepsi veya bir kısmına fazla çalışma yaptırılabilir. Bu durumda fazla çalışma yapan işçilere uygun bir dinlenme süresi verilmesi zorunlu olup ayrıca zorunlu sebeplerle yapılan fazla çalışmalar için yukarıda belirtilen hususlar uygulanır.
 
Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işyerlerinde çalışılıp çalışılmayacağı iş sözleşmeleri ile kararlaştırılır. Sözleşmelerde hüküm bulunmaması halinde söz konusu günlerde çalışılması için işçinin onayı gereklidir. Tatil yapılmayarak çalışılırsa ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödenir.
 
İşçilere tatil gününden önceki iş günlerinde çalışmış olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az yirmidört saat dinlenme (hafta tatili) verilir. Çalışılmayan hafta tatili günü için işveren tarafından bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücreti tam olarak ödenir.
 
Genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok kırkbeş saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır. Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir. Bu halde, iki aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz. Denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilir.
 
Zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde, işveren iki ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir. Bu çalışmalar fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmaz. Telafi çalışmaları, günlük en çok çalışma süresini aşmamak koşulu ile günde üç saatten fazla olamaz. Tatil günlerinde telafi çalışması yaptırılamaz.
 
Günlük çalışma süresinin ortalama bir zamanında o yerin gelenekleri ve işin gereğine göre ayarlanmak suretiyle işçilere; dört saat veya daha kısa süreli işlerde onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saate kadar (yedibuçuk saat dahil) süreli işlerde yarım saat, yedibuçuk saatten fazla süreli işlerde bir saat ara dinlenmesi verilir. Bu dinlenme süreleri en az olup aralıksız verilir. Ancak bu süreler, iklim, mevsim, o yerdeki gelenekler ve işin niteliği göz önünde tutularak sözleşmeler ile aralı olarak kullandırılabilir. Dinlenmeler bir işyerinde işçilere aynı veya değişik saatlerde kullandırılabilir. Ara dinlenmeleri çalışma süresinden sayılmaz.
 
Haftalık İş Günlerine Bölünemeyen Çalışma Süreleri Yönetmeliği’nin amacı, karayollarında… hareket halindeki taşıtlarda yapılan … taşıma işlerinde olduğu gibi iş süresinin bir haftanın çalışma günlerine bölünmesi suretiyle yürütülmesine nitelikleri bakımından olanak bulunmayan işlerde çalışma dönemine ve iş sürelerine uygulanacak usul ve esasları düzenlemek şeklinde belirtilmiştir. Yönetmelikte; haftalık iş günleri; bir haftalık süre içinde çalışılan günlerin toplamı, çalışma dönemi; işin yapılmasının gerektirdiği en az iki, en çok altı aylık bir denkleştirme süresi, çalışma süresi; bir çalışma dönemindeki toplam iş süresi şeklinde tanımlanmıştır. Yönetmeliğe göre; çalışma dönemi, işin niteliğine göre, en çok altı ayı geçmemek üzere, işveren tarafından belirlenmektedir. Bir çalışma dönemindeki çalışma süresi, bu dönem içindeki hafta sayısının, haftalık çalışma süresi çarpımı sonunda bulunan miktarı aşamaz. Çalışma süresinin haftalara tam bölünemediği hallerde, çalışma süresi iş günü üzerinden ve her iş günü 7,5 saatlik iş süresi kabul olunmak suretiyle hesaplanır. Bir çalışma dönemi içindeki haftalık iş süresi 45 saatten az ya da çok olarak belirlenebilir. Ancak kararlaştırılan çalışma dönemindeki çalışma süresinin bir iş haftasına düşen ortalaması 45 saati geçemez. Yoğunlaştırılmış iş haftası veya haftalarından sonraki dönemde işçinin daha az sürelerle çalıştırılması suretiyle, toplam çalışma süresi, çalışması gereken toplam normal süreyi geçmeyecek şekilde denkleştirilir.
 
Günlük çalışma sürelerin uygulanmasında; günlük iş süresi 11 saati, gece çalışma süresi 7,5 saati, profesyonel ve ağır vasıta ehliyeti ile taşıt kullananların günlük çalışma süresi de 9 saati geçemez .
 
Hareket halindeki taşıtlarda çalışan işçilerin ara dinlenmeleri, genel olarak duraklama yerlerinde verilir. Kalkış-varış yerleri arasında duraklama yeri bulunmayan veya duraklama yerleri bulunmakla birlikte işin niteliğinin gereği olarak bu yerlerde ara dinlenmesi verilemeyen durumlarda ara dinlenmesi taşıt içerisinde verilir. İşçiler, 24 saatlik süre içinde kesintisiz en az onbir saat dinlendirilmeden çalıştırılamaz. Çalışan işçilere haftanın bir gününde kesintisiz 24 saatten az olmamak üzere hafta tatili verilmesi zorunludur.
 
Fazla çalışma, bir çalışma dönemindeki çalışma süresinin dışında yapılan çalışmadır. Bir çalışma dönemi içinde, izinli veya raporlu bulunmaları veya işe yeni başlamaları veya işten ayrılmaları nedeniyle tam olarak çalışamayan veya işyerindeki zorlayıcı nedenlerle tam olarak çalıştırılamayan işçilerin fazla çalışmaları, o dönem içinde çalıştıkları gün sayısına göre hesaplanır. Bir yıl içinde yapılacak fazla çalışmaların toplamı 270 saati aşamaz. Bu Yönetmelik kapsamına giren işlerde yapılacak fazla çalışmalarda, İş Kanununa İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliğin, bu Yönetmeliğe aykırı olmayan hükümleri uygulanır.
 
İşverenler düzenleyecekleri tablo ve cetvellerde; her çalışma döneminde hareket halindeki taşıtlarda, işin yürütüm ve düzeninden sorumlu olan ile işveren veya işveren vekilini, çalışma dönemini, işin günlük başlayış ve bitiş saatlerini, ara dinlenmesini ve günlük dinlenme zamanlarını, hafta tatili günlerini göstermek, bunları idare büroları ile taşıtlarda bulundurmak, varsa 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 34 üncü maddesi anlamında atanmış işyeri sendika temsilcisine bildirmekle yükümlüdürler.
 
Fazla çalışma; İş Kanununda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmaları, fazla sürelerle çalışma ise;  haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle 45 saatin altında belirlendiği durumlarda bu çalışma süresini aşan ve 45 saate kadar yapılan çalışmaları ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
 
Fazla çalışmanın her saati için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen tutarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir. Fazla sürelerle çalışmalarda her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmibeş yükseltilmesiyle ödenir. Fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamaz. Bu süre sınırı, işyerlerine veya yürütülen işlere değil, işçilerin şahıslarına ilişkindir. Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sürelerinin hesabında yarım saatten az olan süreler yarım saat, yarım saati aşan süreler ise bir saat sayılır.
 
Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapan işçi, isterse işverene yazılı olarak başvurmak koşuluyla, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat onbeş dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir. İşçi hak ettiği serbest zamanı, 6 ay zarfında işverene önceden yazılı olarak bildirmesi koşuluyla ve işverenin, işin veya işyerinin gereklerine uygun olarak belirlediği tarihten itibaren iş günleri içerisinde aralıksız ve ücretinde bir kesinti olmadan kullanır. İşçinin bu kanundan ve sözleşmelerden kaynaklanan tatil ve izin günlerinde serbest zaman kullandırılamaz.
 
Gece sayılan gün döneminde yürütülen işlerde fazla çalışma yaptırılamaz. Kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçilere fazla çalışma yaptırılamaz. Kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçilere fazla sürelerle çalışma da yaptırılamaz.
 
Fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma yaptırmak için işçinin yazılı onayının alınması gerekir. Zorunlu nedenlerle veya olağanüstü durumlarda yapılan fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma için bu onay aranmaz. Fazla çalışma ihtiyacı olan işverence bu onay her yıl başında işçilerden yazılı olarak alınır ve işçi özlük dosyasında saklanır. İşveren, fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma yaptırdığı işçilerin bu çalışma saatlerini gösteren bir belge düzenlemek, imzalı bir nüshasını işçinin özlük dosyasında saklamak zorundadır. İşçilerin işlemiş olan fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma ücretleri normal çalışmalarına ait ücretlerle birlikte ödenir. Bu ödemeler, ücret bordrolarında ve İş Kanununun 37 nci maddesi uyarınca işçiye verilmesi gereken ücret hesap pusulalarında açıkça gösterilir.
VI-ŞEHİRLERARASI YOLCU TAŞIMACILIĞI YAPAN OTOBÜS İŞLETMESİ İŞYERLERİNİN İNCELEME YÖNTEMİ VE İNCELEME AŞAMALARI
 
1-İncelemenin Yöntemi
 
Karayoluyla şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan otobüs işletmesi işyerlerinin asgari işçilik incelemeleri yapılırken, öncelikle işyerinde çalışanların çalışmalarının fiilen ve kayden tespitine yönelik incelemeler yapılır. Bu kapsamda; öncelikle terminal işletmelerinden, terminal giriş-çıkışlarının kontrolünü yapan emniyet kuvvetlerinden temin edilen belgelerden elde edilen bilgiler Kurum kayıtlarıyla karşılaştırılır, farklılıkların tespit edilmesi halinde çalışanların fiilen (işyerinde durum tespiti yapılması) ve kayden (işyeri kayıt ve belgelerinin incelenmesi) tespitine yönelik inceleme ve araştırmalar yapılır. Çalışanların kayden ve fiilen tespitini müteakip Kurum Müfettişince gerekli görülmesi[12] halinde işyerinden Kuruma bildirilmesi gereken asgari işçilik tutarının tespiti yapılır.
 
Karayoluyla şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan otobüs işletmesi işyerlerinin faaliyet konusu ile uygulanan araç sayısı, taşıma işinin yapıldığı güzergah ve mesafeler, mesafelerin katedilme zamanları, araç ve büro işyerlerinde çalıştırılan işçi sayısı (sürücü, muavin, host/ hostes, büro elamanları, v.b. ), benzer işletmelerde çalıştırılan işçi sayısı, ilgili meslek veya kamu kuruluşunun görüşünün alınması gibi unsurlar dikkate alınmak suretiyle aşağıda belirlenen yöntemler uygulanır.
 
  • Emsal-benzer işletmelerden tespit edilecek bilgiler
  • Meslek veya kamu kuruluşlarından alınan bilgiler
  • Karinelerden yararlanma
  • İşveren veya sigortalıların beyanları
  • İşyeri kayıtlarından tespit edilen bilgiler
  • Diğer bilgiler
 
Yukarıda belirlenen yöntemlerin asgari işçiliğin tespitine yönelik genel denetimde kullanılması asıl olmakla birlikte, bu yöntemlerin uygulanamadığı durumlarda, Kurum Müfettişi tarafından başka yöntemler de uygulanabilir.
 
2-İncelemenin Aşamaları
 
Karayoluyla şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan otobüs işletmesi işyerlerinin asgari işçilik incelemesinin aşağıdaki inceleme aşamaları dikkate alınarak yapılmaktadır.
 
Öncelikle işyerinin Kuruma tescilli olup olmadığının tespit edilmesi, işyerinin tescilli olduğunun anlaşılması halinde ise; işyeri dosyası ve işveren tarafından Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgeleriyle ekleri incelenir. Bundan sonra otobüs işletmesinde yerel denetim yapılarak, işyerinin kapasitesinin fiilen kullanım durumu ve işyeri hakkında gerek duyulan diğer tespitlerle sigortalılarla ilgili hususlar tespit edilir. İşyerinde yerel denetim yapıldıktan sonra, araçlarla ilgili terminal işletmelerinde tutulan ayıt ve belgeler incelenerek, tespit edilen hususlar Kurum kayıtlarından tespit edilenlerle karşılaştırılarak; elde edilen sonuçlara göre Kuruma bildirilmesi gereken asgari işçiliğin tespitine yönelik incelemenin diğer aşamalarına geçilir.
 
  • Sigorta İl/Sigorta Müdürlüğü kayıtlarının incelenmesi
  • İşyeri dosyasının incelenmesi
  • Aylık prim ve hizmet belgeleriyle eklerinin incelenmesi
  • İşyerinde yerel denetim yapılması
  • Ulaştırma Bakanlığı teşkilatındaki kayıt ve belgelerin incelenmesi
  • Terminal işletmelerindeki kayıt ve belgelerin incelenmesi
  • İşverenin işyeri kayıt ve belgelerin incelenmesi
  • İlgililerin beyanlarının alınması
3-Kamu Kurum Ve Kuruluşları İle Diğer Kuruluşlardaki Kayıt Ve Belgelerin İncelenmesi
 
Taşımacılık yapılabilmesi için Ulaştırma Bakanlığı’ndan yetki belgesi alınması zorunlu olup, taşıma işleri işletmecilerinin mesleki saygınlık, mali yeterlilik ve mesleki yeterliliğe sahip olması gerekmektedir. Yetki belgesi alınabilmesi için de bir takım belgelerin hazırlanarak başvuruda bulunulması gerekmektedir.
 
Terminal işletmelerine giriş-çıkış yapan araçların sürücüleri tarafından, Karayolları Trafik Kanunu gereğince terminal çıkış noktasında, sürücü belgeleri ile takograf cihazı çıktılarının kontrol ve onaylatılması sırasında, görevlilerce çıkış yapan araç ve sürücüyle ilgili bilgiler bilgisayara kaydedilmektedir.
 
4-İşyerine Ait Yasal Kayıt Ve Belgelerin İncelenmesi
 
Bilindiği üzere, işverenler başta Vergi Usul Kanunu, İş Kanunu, Ticaret Kanunu gibi genel nitelikteki kanunların yanında Kurum mevzuatı ile uymak zorunda oldukları sektörel mevzuat gereği kayıt ve belge düzenlemek zorundadırlar.
 
Kurum Müfettişi Tarafından İşverenlerden İstenilecek Kayıt ve Belgeler
 
İşyerlerinin asgari işçilik incelemesi kapsamında, denetime tabi süreye ait tüm kayıt ve belgelerin incelenmesi esastır. Bu nedenle de, işverenlerden işyerleriyle ilgili yasal kayıt ve belgeler istenilirken uymak zorunda oldukları sektörel mevzuat ta göz önünde bulundurularak işyeriyle ilgili tüm kayıt ve belgelerin istenilmesi gerekmektedir. İncelemeyi yapacak Kurum Müfettişi tarafından, inceleme konusu işyeriyle ilgili olarak aşağıdaki yasal kayıt ve belgelerin istenilerek incelenmesi gerekmektedir.
 
  • Yasal defterler
  • Ücret ödeme belgeleri (ücret ödeme bordroları, ücret hesap pusulaları, gider pusulaları),
  • Gelir ve gider belgeleri (faturalar, makbuzlar vb.)
  • İşyeri bildirgesi, aylık prim ve hizmet belgeleri, sigortalı işe bildirgeleri,
  • Muhtasar beyannameler,
  • Bölge Çalışma Müdürlüğüne verilen işçi bildirim listeleri,
  • İşçi özlük dosyaları,
  • Yetki belgeleri
  • Taşıt belgeleri
  • Taşıt kartları
  • Zaman tarifeleri
  • Sürücü belgeleri
  • Takograf cihaz kayıtları
  • Haftalık İş Günlerine Bölünemeyen Çalışma Süreleri Yönetmeliği uyarınca düzenlenmesi zorunlu olan tablo ve cetveller
  • Ticari taşıt kullanma belgeleri
  • Vergi Usul Kanunu gereği düzenlenen yolcu listeleri
  • Uluslararası ve şehirlerarası yolcu ve eşya taşımacılığıyla ilgili faaliyet raporları
  • Acentelik sözleşmeleri (yolcu)
  • Acentelik sözleşmeleri (eşya)
  • Karayolu taşıma yönetmeliği kapsamında faaliyette bulunacaklar için başvuru formları
  • Karayolu Taşıma Yönetmeliği kapsamında faaliyette bulunacaklar için ön değerlendirme formları
  • Ortak taşıma sözleşmeleri
  • Taşıt sözleşmeleri
  • Motorlu araç trafik ve tescil belgeleri
 
VII-KARAYOLUYLA YOLCU TAŞIMACILIĞI YAPAN OTOBÜS İŞLETMESİ İŞYERLERİNİN İNCELENMESİ SONUCU ELDE EDİLEN BİLGİ VE BELGELERİN KURUM MEVZUATI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
 
1-Taşıma Faaliyetlerinde Kullanılan Araçların İşyeri Olarak Tescil İşlemleri
 
506 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasında sigortalıların işlerini yaptıkları yerler işyeri olarak tanımlanmış,  maddenin devamında da işyeri kavramı genişletilerek “işin niteliği ve yürütümü bakımından işyerine bağlı bulunan yerlerle dinlenme, çocuk emzirme, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve meslek eğitim yerleri, avlu ve büro gibi diğer eklentiler ve araçlar da işyeri olarak kabul edilmiştir. Aynı Kanunun 8 inci maddesine göre işverenler, örneği Kurumca hazırlanacak işyeri bildirgesini en geç sigortalı çalıştırmaya başladığı tarihte Kuruma doğrudan vermek veya iadeli taahhütlü olarak göndermekle yükümlüdürler. Karayoluyla yolcu taşımacılığı yapılan işyerlerinde kullanılan otobüslerin işyeri olarak Kuruma tescil işlemleri farklılıklar göstermektedir.
 
Taşıma işinde kullanılan araçlar, ayrı ayrı araç sahipleri tarafından kendi adlarına ayrı ayrı Kuruma tescil ettirilerek, çalıştırılan personelle birlikte (sürücü, muavin, host, hostes) taşıma faaliyetinde bulunan yetki sahibi işverenlere sözleşme karşılığı kiralanmaktadır. Bunun yanında, aracın sahibi gerçek veya tüzel kişi araçla ilgili Kuruma herhangi bir işyeri tescil işlemi yapmadan aracı taşıma işini yapan yetkili işverene kiralayabilmektedir. Her iki durumda da, gerek taşıma işini yapan yetki belgesi sahibi ve gerekse de taşıma aracının sahibi de taşıma işinin yapıldığı otobüsün işyeri olarak Kuruma tescilinden (çalıştırılan kişilerin taşıma işini yapan işverenin devamlı işyerinden bildirilmesi halinde otobüsün ayrıca işyeri olarak tesciline gerek bulunmamaktadır.) müşterek ve müteselsilen sorumlu ve yükümlüdürler. Otobüs işyerlerinin ayrı ayrı işyeri olarak tescilinin gerekmesi halinde; taşıt kiralama sözleşmelerinde yazılı olan bilgilerin (sözleşme tarihi, sözleşmenin süresi, feshi vb.) dikkate alınmak suretiyle tescil işleminin sağlanması gerekmektedir.
 
Taşıma işini yapan yetki sahibi işveren firma tarafından yolcu ve eşya taşımacılığıyla ilgili acente faaliyetlerinin (yolcu bileti tanzimi, kargo alımı, teslimi vb.) yerine getirilmesi halinde; acente faaliyetlerinin yapıldığı yerlerin taşıma işini yapan yetki belgesi sahibi işveren adına Kurum tescilinin sağlanması gerekmektedir. Yolcu ve eşya taşımacılığıyla ilgili acente faaliyetlerinin kısmen veya tamamen yetki belgesi sahibi firma ile acentelik sözleşmesi yapılmak suretiyle gerçek veya tüzel kişilere yaptırılması halinde ise; acentecilik faaliyetlerinin yapan gerçek veya tüzel kişiler adına acentecilik faaliyeti yapılan yerlerin Kuruma işyeri olarak tescili gerekmektedir.
 
2-Karayoluyla Yolcu Taşımacılığı Faaliyetlerinde Çalışanların Sigortalılık Nitelikleri ve Tescil İşlemleri
 
506 sayılı Kanunun sigortalı kavramına tanım getiren 2 nci maddesinde belirtildiği gibi bir kişinin sigortalı olabilmesi için; bir veya birkaç işverenin yanında çalışması ve çalışmasının hizmet akdine dayalı olması gerekmektedir. Sigortalılığın başlangıcı ve mecburi oluşunu açıklayan 6 ncı maddesinde de çalışanların işe alınmaları ile kendiliğinden sigortalı olacakları, sigortalılar ile bunların işverenleri hakkında sigorta hak ve yükümlerinin sigortalıların işe alındığı tarihte başlayacağı belirtilmiştir. Karayoluyla yolcu taşımacılığı işinde faaliyet gösteren işyerlerinde; araç sürücüsü, muavin, host, hostes, bilet satış görevlisi, şirket müdürü gibi görevlerde personeller çalıştırılmaktadır. Karayoluyla yolcu taşımacılığında çalışanların 506 sayılı Kanunun 2 ve 6 ıncı madde hükümleri karşısındaki sigortalılık durumlarının öncelikli olarak ortaya konulması gerekmektedir.
 
3-Karayoluyla Yolcu Taşımacılığı İşyerlerinde Personellerin Sigortalılık Durumlarının Değerlendirilmesi
 
Karayoluyla yolcu taşımacılığı faaliyet konusunda çalıştırılacak araç sürücüsü, muavin, host, hostes, bilet satış görevlisi, şirket müdürü görevlerinde bulunan kişilerin 506 sayılı Kanun uygulaması bakımından sigortalı sayılmaları zorunluluktur. Belirtilen görevlerde çalıştırılanların sigortalılık durumları noktasında herhangi bir tereddüt bulunmamakla birlikte, sigortalılıklarının hangi gerçek ve tüzel kişiler tarafından sağlanacağı konusunun açıklanması gerekmektedir. Özellikle taşıma araçlarında çalıştırılan sürücülerin bir kısmının şirket ortaklığı, adi ortaklık vb. nedenlerle vergi mükellefi olduğu ve bu nedenle de Bağ-Kur zorunlu sigortalısı olmaları gerektiği uygulamada sıkça görülmektedir. Bu durumda olan çalışanların, Kurum mevzuatı anlamında sigortalı tescillerinin sağlanması olanaklı değildir. Taşıma işinde kullanılan araçların, araç sahipleri tarafından kendi adlarına ayrı ayrı Kuruma işyeri olarak tescil ettirilerek veya Kuruma işyeri olarak tescil ettirilmeden taşıma işini yapacak işverenlere personelli veya personelsiz olarak kiralanmış olunması halinde; öncelikle taşıma araçlarında çalıştırılanların hizmet akdi ilişkisinin kiminle kurulduğunun ortaya konulması gerekmektedir. Bu tespit yapıldıktan sonra, çalıştırılanların sigortalılığının hangi işveren tarafından sağlanacağı değerlendirilmelidir. Çalışanların sigortalılıklarının sağlanması noktasında; taşıma işini yapan yetki sahibi işverenin ve aracını kiraya veren gerçek veya tüzel kişilerin müşterek müteselsil sorumluluğu dikkate alınması gerekmektedir. Taşıma işini yapan yetki sahibi işveren firma tarafından yolcu ve eşya taşımacılığıyla ilgili acente faaliyetlerinin (yolcu bileti tanzimi, kargo alımı, teslimi vb.) yerine getirilmesi halinde; acente faaliyetlerinin yapıldığı yerlerde çalışanların yetki belgesi sahibi işveren adına Kuruma tescilli işyerinden sigortalı tescillerinin sağlanması gerekmektedir. Yolcu ve eşya taşımacılığıyla ilgili acente faaliyetlerinin kısmen veya tamamen yetki belgesi sahibi firma ile acentelik sözleşmesi yapılmak suretiyle gerçek veya tüzel kişilere yaptırılması halinde ise; acente işyerlerinde çalışanların, acentecilik faaliyetlerinin yapan gerçek veya tüzel kişiler adına acentecilik faaliyetinden dolayı Kuruma tescilli işyerlerinden sigortalılıklarının sağlanması gerekmektedir.
 
4-Çalışanların Sigortalı Tescillerinin Sağlanması ve İşe Giriş Tarihlerinin Tespit Edilmesi
 
Karayoluyla yolcu taşımacılığı için otobüs işyerlerinde çalıştırılan ve 506 sayılı Kanunun 2 nci maddesi anlamında sigortalılık niteliğine haiz olduğu anlaşılan kişilerin (özellikle araç sürücülerinin) işe giriş tarihlerinin tespitinde; özellikle takograf kayıtları, gider belgeleri (akaryakıt alım faturaları gibi), otogar giriş-çıkışlarındaki emniyet kayıtları ile diğer işyeri kayıt ve belgelerinde göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Sigortalılarının tescil tarihlerinin, gerek işyeri kayıt ve belgelerinden ve gerekse de takograf ve otogar giriş-çıkışlarındaki emniyet kayıtlarının tespit edilen hususlarla Kuruma yapılan bildirimlerin karşılaştırılması suretiyle kesin olarak tespiti gerekmektedir.
 
5-Çalışanlarla İlgili Kuruma Yapılacak Çalışma Gün Sayıları, Prime Esas Kazanç Tutarlarının Tespitine İlişkin Değerlendirmeler
 
Çalışanların Çalışma Gün Sayılarının Tespitine İlişkin Değerlendirmeler
 
Çalışma hayatında bir işçinin aylık ücret karşılığı çalışması mümkün olduğu gibi, günün belli saatlerinde saatlik olarak çalışması, ders saati, sefer sayısı şeklinde çalışması da mümkündür ve günlük hayatımızda da her zaman bu ve benzeri şekilde adlandırılan çalışma biçimlerine sıkça rastlanmaktadır. Aylık ücret karşılığı çalışan personelin/işçilerin günde bir saat çalışması halinde dahi Kuruma tam gün bildirilmesi, bu çalışmanın bir aylık zaman dilimini kapsaması halinde ise; Kuruma da ay bazında 30 günlük çalışma süresi (prim ödeme gün sayısı) bildirilmesi gereklidir. Esasen, aylık ücret karşılığı çalışan sigortalıların çalışma gün sayılarının hesaplanmasında bir sorun bulunmamaktadır. Karayoluyla yolcu taşımacılığında sefer sayısına göre araç sürücüsü olarak çalışanlar için Kuruma bildirilecek çalışma gün sayılarının tespitinin açıklanmasında yarar bulunmaktadır. 
 
4857 sayılı İş Kanunun ‘Çalışma Süresi’ başlıklı 63 üncü maddesinde, genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok kırk beş saat olduğu, aksi kararlaştırılmamışsa bu sürenin, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanacağı, tarafların anlaşması halinde haftalık normal çalışma süresinin, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde on bir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabileceği, bu durumda, iki aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresinin, normal haftalık çalışma süresini aşamayacağı, denkleştirme süresinin toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabileceği hükmüyle de; haftalık çalışma süresinin 45 saat olduğu, buradan günlük çalışma süresinin ise 7,5 saat olarak hesaplanması gerektiği açıktır.
 
Haftalık İş Günlerine Bölünemeyen Çalışma Süreleri Yönetmeliğine göre günlük çalışma sürelerinin uygulanmasında; günlük iş süresi 11 saati, gece çalışma süresi 7,5 saati, profesyonel ve ağır vasıta ehliyeti ile taşıt kullananların günlük çalışma süresi de 9 saati geçemez. Hareket halindeki taşıtlarda çalışan işçilerin ara dinlenmeleri, genel olarak duraklama yerlerinde verilir. Kalkış-varış yerleri arasında duraklama yeri bulunmayan veya duraklama yerleri bulunmakla birlikte işin niteliğinin gereği olarak bu yerlerde ara dinlenmesi verilemeyen durumlarda ara dinlenmesi taşıt içerisinde verilir. İşçiler, 24 saatlik süre içinde kesintisiz en az onbir saat dinlendirilmeden çalıştırılamaz. Çalışan işçilere haftanın bir gününde kesintisiz 24 saatten az olmamak üzere hafta tatili verilmesi zorunludur.
 
Ticari amaçla yolcu taşımacılığı yapan ve taşıma kapasitesi şoförü dâhil 9 kişiyi geçen araçların şoförlerinin 24 saatlik herhangi bir süre içinde; toplam olarak 9 saatten ve devamlı olarak 4,5 saatten fazla araç sürmeleri yasaktır. Bu şoförler en fazla 6 günlük araç kullanma süresinden sonra 1 günlük hafta tatilini kullanmak zorundadırlar. Hafta tatili en az 24 saattir. Bu şoförler sürekli 4,5 saatlik araç kullanma süresi sonunda, eğer istirahata çekilmiyor ise en az 45 dakika mola almaları mecburidir. Bu molalar sürekli 4,5 saatlik araç kullanma süreleri içerisinde en az 15 dakikalık molalar şeklinde de kullanılabilir. Bu molalar süresince şoförler başka bir işle meşgul olamazlar. Hareket halindeki bir araçta, feribotta veya trendeki bekleme süresi ile araç kullanılmadan geçen süre, başka iş olarak addedilemez. Alınan molalar günlük dinlenme süresi olarak sayılmaz. Şoförler her 24 saat içerisinde 11 saat kesintisiz dinlenecektir. Bu süre, biri en az 8 saat kesintisiz olmak üzere iki veya üç ayrı süre halinde kullanılabilir. Ve bu durumda günlük dinlenme süresi 1 saat daha eklenerek 12 saate çıkartılır. 11 saatlik kesintisiz günlük dinlenme süresi haftada 3 defadan fazla olmamak üzere en az 9 saate indirilebilir. Aracın en az iki şoförle kullanılması durumunda her 30 saatlik sürede her bir şoför en az 8 saat kesintisiz olarak dinlenecektir. Günlük dinlenme süresi, yataklı ve yapılışlarında özel dinlenme yeri olan araçlar ile şoförün rahat uyuyabileceği şekilde bölümleri bulunan araçlarda, araçlar park yerinde, garajda veya yerleşim yerleri dışındaki karayollarında platform dışında park edip gerekli tedbirler alınarak geçirilebilir. Bu şoförlerin araçlarının feribotla veya trenle taşınması durumunda günlük dinlenme süreleri bir kez olmak üzere kesintiye uğrayabilir. Günlük dinlenme süresinin iki bölümü arasındaki süre mümkün olduğunca kısa olmalıdır ve gümrük işlemleri de dâhil gemiye, feribota binmeden önce veya indikten sonra 1 saati aşamaz. Bu şekilde kesintiye uğrayan dinlenme süresi 2 saat uzatılır.
 
Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; özellikle uzun mesafelerde çalışan şoför ve yardımcı personel, sefere başladıkları çıkış yerinden itibaren, varış yerine kadar ve hatta ilk çıkış yerine dönünceye kadar geçen sürelerin tamamında bilfiil çalışmaktadırlar. Bir başka deyişle, taşıma araçlarında çalışan şoför ve yardımcı personelin Kuruma bildirilmesi gereken çalışma gün sayıları hesaplanırken; değerlendirmeler yolculuğu saati üzerinden değil, bir çalışma günü olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
 
Örnek verecek olursak, şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapmak için göreve çıkmış bir araçta çalışan iki şoför, dörder saat değişmeli araç kullansalar ve iki saatlik ara dinlenmesi süresini de kullanmış olarak toplam 18 saat sonra varış yerine gelseler, her iki şoförün de 18 saat çalışmış olduğunun kabulü gerekmektedir. Çünkü şoförlerin bizzat direksiyon başında bulunmadığı sürelerin de işverenin talimatı altında bulunulduğunun kabulü gerekmektedir. Aynı durum, araçta çalışan yardımcı personel için de geçerlidir.
 
Hemen belirtelim ki, acente işyerlerinde bilet satışı, rezervasyon, kargo kabulü gibi işlerde çalışan büro personelinin çalışma gün sayılarının tespitinin de; çalışma ilişkileri (kısmi, part-time, sürekli) dikkate alınmak suretiyle yapılması gerekmektedir. Bu nitelikte personelin çalışma gün sayıları tespit edilirken, acente işyerlerinin açılış-kapanış saatleri, çalışma süreleri dikkate alınmalıdır. 
 
Çalışanların Prime Esas Kazanç Tutarlarının Tespitine İlişkin Değerlendirmeler
 
506 sayılı Kanunun 77 nci maddesinde yasa koyucu sigorta primine tabi olan ve sigortalıların Kuruma bildirilecek günlük kazançlarının nasıl hesaplanacağını açıkça ortaya koymuştur. Sosyal sigorta primi matrahı, Kurumca alınması gereken priminin miktarını belirlemek için temel alınan değerdir. Sigortalının kazancından anlaşılması gereken, sigortalının bir ay içersinde sağlamış olduğu kazançlarından, sigorta primine esas kazanç tutarlarının hesaplanmasında tutara dâhil edilen/edilmesi gereken ödemelerdir. Sigortalıların belirli bir zaman ve miktar üzerinden ücret almamaları, sigortalıların prim ödemesi yapılacak ayın belli günlerinde çalışmaması, sigortalının prim ödenecek ay içindeki bazı günlerde çalışmaması ve ücret almaması, sigortalının yüzde usulüne göre veya kara katılma ve komisyon ücreti karşılığı çalışması, sigortalının hem belirli bir zaman ve miktar üzerinden hem de belirli olmayan zaman ve miktar üzerinden ücret alması şeklinde çalışması olasıdır. Bu durumlardan her birine göre sigortalının günlük kazancının hesaplanması değişiklik arz edecektir. Sigortalı, eğer prim ödenecek ay içindeki bazı günlerde çalışmadığı gibi o günlerde ücret de almamışsa, bu durumda sigortalının prime esas günlük kazancı, sözü edilen aya ait ve prime esas kazanç tutarına tabi olacak nitelikteki kazançlar toplamının yine o ayda ücret aldığı veya hesaplanan çalışma gün sayısına bölünmesi sonucu çıkan meblağdır.
 
Karayoluyla yolcu taşımacılığı yapılan işyerlerinde çalışan sigortalılara ücretleri aylık olarak ödendiği gibi, yaygın olarak sefer başına, sefer sayısına göre de ödenmektedir. Uygulamada taşıma araçlarında çalışan şoförlerin ücretlerinin asgari çok üzerinde olduğu bilinmektedir. Bu nedenle, özellikle taşıma araçlarında şoför olarak çalıştırılan kişilerin ücretlerinin ve dolayısıyla adlarına Kuruma bildirilmesi gereken SPEK[13] tutarlarının tespitinde öncelikle kaydi tespitlere öncelik verilir, bunun yanında gerekli görülmesi halinde çalışanların alması günlük, aylık veya sefer başına alması gereken ücretleri ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile meslek kuruluşlarından alınacak bilgiler doğrultusunda tespit yoluna gidilir. Taşıma araçlarında gerek şoför olarak ve gerekse de yardımcı personel olarak çalışan kişiler için Kuruma bildirilmesi gereken prime esas kazanç tutarlarının tespitinde; yapılacak incelemeler sonucu elde edilen bilgi ve belgeler göz önünde bulundurulmak ve İş Kanununa göre belirlenen ve 16 yaşından büyük işçiler için geçerli olan aylık/günlük asgari ücret miktarı aylık/günlük miktarları dikkate alınarak hesaplanması gerekmektedir.
 
Prime esas günlük kazancın hesaplanmasını;
                                                                                   
 Brüt Ücretler Toplamı
               (Sigorta Primine Tabi Olan Ödemeler)
Prime Esas Günlük Kazanç  =
                                                                                 Ay İçindeki Çalışma Gün Sayısı
              (Prim Ödeme Gün Sayısı)
 
Kuruma bildirilmesi gereken aylık prime esas kazanç tutarının hesaplanmasını;
 
Aylık Prime Esas Kazanç Tutarı = Prime Esas Kazanç Günlük Tutarı x Aylık Çalışma Gün Sayısı
 
şeklinde formülüze edebiliriz.
 
Sigortalıların günlük kazançlarının hesaplanmasından sonra Kuruma bildirilmesi gereken aylık kazanç tutarının tespit edilmesi sırasında mutlaka 506 sayılı Kanunun 78 inci maddesine göre belirlenen prime esas kazanç alt ve üst sınırları da göz önünde bulundurularak işlem yapılması gerekmektedir.
 
6-Kuruma Bildirilmesi Gereken Asgari İşçiliğin Tespitine Yönelik Değerlendirme
 
Kayden/Fiilen Tespitle İlgili Açıklamalar
 
Kayden tespit, işyeri kayıt ve belgelerinden kişilerin çalışmalarının (ücret, çalışma gün sayısı, işe giriş sayısı gibi bilgiler) tespit edilmesidir. Karayoluyla yolcu taşımacılığı yapılan işyerlerinin genel denetimi kapsamında; gerek işveren tarafından ibraz edilen kayıt ve belgelerin ve gerekse de çapraz inceleme yoluyla Ulaştırma Bakanlığı Bölge Müdürlüklerinden ve/veya otogar giriş-çıkış noktalarında görevli emniyet kuvvetlerinden incelenmek üzere yazılı veya manyetik ortamda istenilen belgelerin incelenmesi sonucu Kuruma bildirilmediği veya eksik bildirildiği anlaşılan ve kimlik bilgileri tam olarak tespit edilebilen kişilerin çalışmaları karşılığında, aksine bir tespit veya iddia olmadığı sürece 506 sayılı Kanunun 2 nci maddesi anlamında sigortalı sayılarak, yine anılan Kanunun 79 uncu maddesi gereği hizmet kazandırılması gerekmektedir. Aslolan, taşıma araçlarında araç sürücüsü veya yardımcı personel olarak çalıştırılan kişilerin Kurum uygulamaları anlamında sigortalı sayılmasıdır. Ancak, uygulamada kimi zaman araçta şoför olarak veya yardımcı personel olarak çalıştırılan kişilerin vergi mükellefiyetinden dolayı Bağ-Kur zorunlu sigortalısı olduğu/olması gerektiği sıkça rastlanılmaktadır. Vergi mükellefiyet durumu müstakil ticari faaliyete, kimi zaman adi ortaklığa dayandığı gibi, kimi zaman da şirket ortaklıklarına dayanabilmektedir.
 
Fiilen tespit, 506 sayılı Kanunun uygulamasında yetkili denetim elemanlarının işyerinde yaptıkları denetimler sırasında, işyeri ve çalışanları hakkında tespit ettikleri bilgilerdir. Asgari işçilik incelemesi kapsamında işyerinde durum tespiti yapılması halinde; işyerinde fiilen çalıştığı görülen sigortalıların Kuruma tescillerinin sağlanması gerekmektedir.
 
Bunun yanında bilinen anlamda kayden tespit olarak tanımlanamamakla birlikte işverenler tarafından işyeri ve işyerinde çalışanlarla ilgili olarak kamu kurum ve kuruluşlarına verilen belgelerin temin edilmesi halinde çalışanların sigortalılığının sağlanması ve hizmet kazandırılması da mümkündür. İşyerinin asgari işçilik incelemesi kapsamında yapılan incelemeler sonucu; işyerinde çalıştığı 506 sayılı Kanunun 79 uncu maddesine göre kayden veya fiilen tespit edilen kişiler adına Kuruma yapılan eksik bildirimlerin tamamlattırılmasını müteakip, bildirimlerin işin yürütümü için yeterli görülmesi halinde, anılan Kanunun 130 uncu maddesi hükümlerine göre asgari işçiliğin tespitine yönelik başkaca bir inceleme yapmaya gerek bulunmamaktadır.
 
Asgari İşçiliğin Tespitine Yönelik Yöntemlerin Değerlendirilmesi
 
Karayoluyla yolcu taşımacılığı konusunda faaliyette bulunan işyerleri hizmet sektörü içerisinde yer almaktadır. Hizmet sektöründe faaliyette bulunan işyerlerinden Kuruma bildirilmesi gereken asgari işçiliğin tespitinde izlenmesi gereken yöntem diğer sektörlerden farklılıklar arz etmektedir. Karayoluyla yolcu taşımacılığı yapan işyerlerinden Kuruma bildirilmesi gereken asgari işçiliğin tespitinin de; taşıma işlerinde kullanılan araçların sayıları (özmal ve kiralanan), taşıma güzergâhları, güzergahlar arası taşıma faaliyetlerinin süresi/mesafesi, taşıma işlerinde çalıştırılan/çalıştırılması gereken işçi sayıları (şoförler, araçtaki yardımcı personel, büro personeli v.b.), çalıştırılanlara ödenmesi gereken ücretler ve ilgili meslek veya kamu kuruluşunun görüşünün alınması gibi unsurlar dikkate alınır.
 
Taşıma Faaliyetlerinde Kullanılan Araçların ve Araçların Çalışma Günlerinin Tespit Edilmesi
 
Taşıma faaliyetlerinde kullanılan araçların gerek taşımacıya ait özmal araçlar ve gerekse de sözleşme karşılığı kiralanan araçlar olmak üzere ayrı ayrı tespit edilir. Taşıma işlerinde kullanılan araçlar öncelikle; taşımacıya ait kayıt ve belgelerden (yevmiye defteri, envanter defteri, motorlu araç tescil belgeleri, yolcu listeleri, sigorta poliçeleri v.b) tespit edilir, araçların tam olarak tespitinin yapılamaması veya tereddüt olması halinde, otogar giriş-çıkışlarındaki kontrol noktalarında tutulan kayıtlardan da araçların kesin olarak tespiti her zaman mümkündür. Araçlarla ilgili hususlar tespit edilirken, aracın plakası, mülkiyet durumu (özmal, kiralık, sahibi), taşıma işlerinde kullanılmaya başlanılma tarihi, gibi hususlar mutlaka açıkça ortaya konulur. Taşımacıya ait olan veya kiralanan araçların tespit edilmesinin yanında, bu araçların fiilen taşıma işlerinde kullanılıp kullanılmadığına da dikkat edilir. Araçların fiilen taşıma işlerinde kullanılıp kullanılmadığı, özelikle yolcu listeleri, akaryakıt alım belgeleri ve otogar giriş-çıkış noktalarındaki kayıtlardan kolaylıkla tespit edilebilir. Yetki belgesi taşımacı adına yolcu taşıma işinde kullanılan araçların inceleme aylarındaki çalışma gün sayılarının; yolcu listeleri, takograf kayıtları, otogar giriş-çıkış noktasındaki kayıtlar ve haftalık iş günlerine bölünemeyen işler için düzenlenecek çalışma çizelgelerinden yararlanılarak ay be ay tespit yoluna gidilir.
 
Taşıma Güzergahlarının ve Taşıma Faaliyetlerinin Süre ve Mesafe Olarak Tespit Edilmesi
 
Taşıma faaliyetlerinde kullanılan araçların tespiti yapılırken, taşıma güzergâhlarının ve buna bağlı olarak da taşıma faaliyetlerinin süre (dakika/saat) ve mesafelerinin (km) de tespit edilmesi gerekmektedir. Taşıma güzergâhları ve taşıma faaliyetlerinin süre ve mesafe olarak tespitinin nedeni, asgari işçilik değerlendirmesi sırasında çalıştırılması gereken sürücü ve yardımcı personelin sayısının belirlenmesine olan etkisidir. Güzergâh ve taşıma faaliyetlerinin süre ve mesafe olarak tespiti; yolcu listeleri, zaman çizelgeleri, otogar giriş-çıkış noktalarındaki kayıtlar ve takograf kayıtlarından yapılabilir.
 
Çalışanların Ücretlerinin Tespit Edilmesi
 
Yolcu taşımacılığı yapan otobüs işyerlerinde çalışanlara ücret ödemeleri genellikle sefer başına ödenmektedir. Bunun yanında, uygulamada aylık ücret karşılığı çalıştırılan kişilere sefer sayısı başına ayrıca prim ödendiği de görülmektedir. Yolcu taşımacılığı yapılan otobüs işyerlerinde çalıştırılanlara ödenen ücretlerin tespitinde öncelikle işyeri kayıt ve belgeleri göz önünde bulundurulur. Ancak, işyeri kayıtlarındaki bilgiler mutlak doğru olarak kabul edilmeyip, ücretlerin tespitine yönelik olarak; kamu kurum ve kuruluşları (Ulaştırma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı) ile meslek kuruluşlarından (Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu, Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu vb.) yazışma yapılmak suretiyle bilgi edinilmesi yoluna gidilir.
 
Araçlarda Çalıştırılan/Çalıştırılması Gereken Kişilerin Tespit Edilmesi
 
Karayoluyla yolcu taşımacılığı yapan otobüs işyerlerinde çalıştırılması gereken sürücü ve yardımcı personellerle ilgili kesin sayısal bir sınırlama bulunmamaktadır. Ancak, gerek 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile 4925 Sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve gerekse de bu kanunların uygulamasına yönelik yönetmeliklerdeki hükümlerden yola çıkılarak taşıma araçlarında taşıma süresi boyunca çalıştırılması gereken kişi sayısının; trafik güvenliği, taşıma işinin niteliği ve kesintisiz araç kullanma süreleri de dikkate alınarak belirlenmesi gerekmektedir.
 
Asgari İşçiliğin Tespit Edilmesi
 
Yetki belgesi sahibi taşımacı adına yolcu taşıma işinde kullanılan araçların ve araçların çalışma günleri, taşıma güzergâhları ve taşıma faaliyetlerinin mesafeleri (saat ve km olarak) hakkında yapılan tespitlerin dikkate alınarak araçlarda çalıştırılan/çalıştırılması gereken kişi sayılarına göre Kuruma inceleme dönemi aylarında bildirilmesi gereken kişi sayısı ve çalışma gün sayılarının tespiti gerekmektedir. Kuruma bildirilmesi gereken kişi ve çalışma gün sayılarının tespit edilen ücretlerle çarpılması sonucu bildirilmesi gereken SPEK tutarları tespit edilir, tespit edilen SPEK tutarlarından Kuruma bildirilen ile kayden ve/veya fiilen tespit edilen bildirimler düşüldükten sonra eksik bildirilen işçilik tutarı hesaplanır.
 
Genel Hususlar
 
İşin yürütümü için gerekli olduğu tespit edilen kişi/gün işçi sayısına göre hesaplanan aylık kişi/gün sayısı ile Kuruma bildirilen sigortalıların prim ödeme gün sayısının karşılaştırılmasında; çalıştığı görülen işveren, Bağ-Kur sigortalısı şirket ortakları ve diğer Bağ-Kur zorunlu sigortalıları, işverenin ücretsiz çalışan eşi, sigortalılık niteliği olmamakla işyerinde fiilen çalıştığı tespit edilenlerle ödünç iş ilişkisi kapsamında çalışanlar da dikkate alınacaktır.
 
İşin yürütümü için gerekli olduğu aylık olarak saptanan asgari işçilik miktarının ilgili ayda Kuruma bildirilen prime esas kazançlar tutarını aşan kısmı ek tahakkuk miktarını teşkil edecektir.
 
İncelemesi yapılan ayda Kuruma bildirilen prime esas kazançlar toplamı, işin yürütümü için gerekli olduğu belirlenen asgari işçilikten fazla ise, ek tahakkuk söz konusu olmayacaktır.
 
Ödenen ücret, Kuruma bildirilen sigorta primine esas kazanç tutarından fazla ise,  hesaplama işlemi Kuruma bildirilen prime esas kazanç üst sınırı üzerinden yapılacaktır.
 
İşyerlerinin genel denetimi sonucu; iş mevzuatı, vergi mevzuatı ve Bağ-Kur mevzuatı yönüyle işlem yapılmasının gerektirecek hususların tespiti halinde konunun bu yönüyle incelenmesine yönelik olarak ayrıca ilgili kamu kurumlarına intikali sağlanır.
 
VIII-ÖRNEK UYGULAMA
 
Tespit Edilen Hususlar
 
1-İnceleme döneminde Erzurum İlinde faaliyet gösteren A Otobüs İşletmesi tarafından Kuruma yapılan bildirimler aşağıdadır:
Yıl/Ay
Brüt Ücret Tutarları
SPEK
Tutarları
İşçi/Çalışma Gün Sayısı
Defter Kayıt Sayısı
2006–01
4.779
4.779
9–270
25
2006–02
5.310
5.310
10–300
53
2006–03
4.248
4.248
8–240
76
2006–04
4.248
4.248
8–240
104
2006–05
4.248
4.248
8–240
134
2006–06
3.717
3.717
7–210
153
2006–07
3.717
3.717
7–210
200
2006–08
5.310
5.310
10–300
225
2006–09
4.248
4.248
8–240
254
2006–10
3.186
3.186
6–180
275
2006–11
1.593
1.593
3–90
300
2006–12
2.655
2.655
5–150
324
2-Taşıma faaliyetinde kullanılan öz mal taşıtlarla ilgili bilgiler aşağıdaki tabloda belirtilmiştir.
Sıra No
 
Plaka No
 
Markası
 
Cinsi
Tescil
Tarihi
Trafiğe Çıkış Tarihi
Koltuk
Sayısı
1
 
Mercedes
Otobüs
 
 
46
2
 
Mercedes
Otobüs
 
 
46
3
 
Mercedes
Otobüs
 
 
46
4
 
Mercedes
Otobüs
 
 
46
5
 
Mercedes
Otobüs
 
 
46
6
 
Mercedes
Otobüs
 
 
46
7
 
Mercedes
Otobüs
 
 
46
Toplam Kapasite (Koltuk Sayısı)
322
3-İşyerinde 5 şoför ile 1 muavin çalıştırılmakta olup, diğer bildirilenler ise büro personeli, şehir içi servis şoförü, taşıyıcıdır.
4-İşveren şirket çalıştırdığı 7 aracı için Ünitede tek bir dosya tescili yaptırmıştır.
5–2006 yılında sürekli sefer düzenlenmektedir.
6-Emniyet kayıtlarından her araç için en az 2 en çok 3 şoför çalıştırıldığı görülmüştür.
7–2006 yılında firma tarafından Ankara-İstanbul-İzmir-Antalya-Bursa-Balıkesir-Aydın-Mersin illerine düzenli sefer yapılmıştır.
8-İşletmenin Çalışma Bölge Müdürlüğünde dosyanın mevcut olduğu ve ulaştırma mevzuatına aykırı bir durumunun olmadığı görülmüştür.
 
Değerlendirme, Sonuç ve Kanaat
 
İş mevzuatı hükümleri dikkate alındığında işyerindeki faaliyetin sürekli bir faaliyet olduğu, işçilerin işverenin her an emir ve talimatında iş görme edinimini yerine getirmek üzere hazır durumda bulunduğu ve bu nedenle söz konusu işyerinde ayda 30 gün faaliyet gösterildiği kabul edilmiştir. Aracın günlük bakıma alınması şoförlerin dinlenmesi gibi çalışılmayan süreler İş Kanunu hükümleri gereğince çalışılmış gibi sayılmaktadır. İşveren 7 aracının her biri için, taşımaya başlama yeri ile varış yeri arasındaki uzaklık dikkate alındığında 2 şoför–1 muavin olmak üzere Kuruma en az 3 kişi bildirmesi gerekir. Dolayısıyla 7 x 3 =21 kişinin bildirilmesi zorunludur. Uygulamada taşıma araçlarında çalışan şoförlerin ücretlerinin asgari çok üzerinde olduğu bilindiğinden, özellikle taşıma araçlarında şoför olarak çalıştırılan kişilerin ücretlerinin ve dolayısıyla adlarına Kuruma bildirilmesi gereken sigorta primine esas kazançlar tutarlarının tespitinde öncelikle kaydi tespitlere öncelik verilmiş ve yapılan bildirimlerin sigorta primine esas kazançların taban miktarından olması nedeniyle çalışanların alması gereken günlük, aylık veya sefer başına ücretlerin tespiti için Şoförler ve Otomobilciler Odası ile Ulaştırma Bölge Müdürlüğü’ne konu sorulmuş ancak işverence yapılan bildirimlerin dışında farklı bir bilgi elde edilememiştir. Taşıma araçlarında gerek şoför ve gerekse de yardımcı personel olarak çalışan kişiler için Kuruma bildirilmesi gereken prime esas kazanç tutarlarının tespitinde; yapılacak incelemeler sonucu elde edilen bilgi ve belgeler göz önünde bulundurulmak ve İş Kanununa göre belirlenen ve 16 yaşından büyük işçiler için geçerli olan aylık/günlük asgari ücret miktarı aylık/günlük miktarları dikkate alınarak hesaplanmıştır.
 
İNCELEME İLE İLGİLİ BİLGİLER
 
İncelenen Yıl-Ay
Kuruma Bildirilen SPEK Tutarı
İşin Yürütümü İçin Gerekli En Az SPEK Miktarı
Ek Tahakkuku Gereken
SPEK Miktarı
2006–01
4.779
11.151
6.372
2006–02
5.310
11.151
5.841
2006–03
4.248
11.151
6.903
2006–04
4.248
11.151
6.903
2006–05
4.248
11.151
6.903
2006–06
3.717
11.151
7.434
2006–07
3.717
11.151
7.434
2006–08
5.310
11.151
5.841
2006–09
4.248
11.151
6.903
2006–10
3.186
11.151
7.965
2006–11
1.593
11.151
9.558
2006–12
2.655
11.151
8.496
—İnceleme dönemi aylar karşılığı SPEK tutarlarının re’sen tahakkuku yapılarak karşılığı primler 506 sayılı Yasanın 4958 ve 5198 sayılı Yasalarla değişik 80 inci madde hükmüne göre tahsil edilir.
—Her bir ay için ayrı ayrı olmak üzere, ek aylık prim ve hizmet belgeleri yasal süresinde Kuruma verilmemesi nedeniyle 506 sayılı Yasanın 5198 sayılı Yasa ile değişik 140-c uyarınca idari para cezası uygulanır.
—Her bir ay için işçilik ücretlerinin yasal deftere gider olarak eksik olarak işlenmesinden dolayı işyeri kayıtları Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 25-c maddesi hükmü gereğince geçersiz sayılması nedeniyle 506 sayılı Yasanın 4958 sayılı Yasanın 51 inci maddesiyle değişik 140-d uyarınca idari para cezası uygulanır.
—Ek tahakkuk yapılan aylardaki SPEK tutarlarının vergi dışı kalmasından dolayı konu ilgili vergi dairesine bildirilir.
 
IX-SONUÇ VE ÖNERİ
 
Görüleceği üzere, devamlı ve mevsimlik işyerlerinin asgari işçilik incelemesi, inceleme dönemi itibariyle gerek Sosyal Sigorta, gerek İş, gerek Karayolları ve gerekse de ilgili diğer tüm mevzuatın dikkate alınması suretiyle, işin yürütümü için gerekli olan asgari işçilik miktarının (çalışma gün sayısı, prime esas kazanç, sigortalı sayısı) belli yöntemler kullanılarak sadece ve sadece Kurum Müfettişi tarafından re’sen takdiridir. Devamlı ve mevsimlik işyerlerinin asgari işçilik incelemesi, çalıştığı tespit edilen kişilere hizmet kazandırımı ile daha da bir önem kazanan bir inceleme yöntemidir. Çalıştığı tespit edilemeyen kişi/kişiler açısından ise, bir otobüste çalıştırılması gereken kişi sayısı dikkate alınarak re’sen prim tahakkuku yapılmaktadır. Burada, otogar çıkışlarında emniyet görevlilerince tutulan kayıtlar hayati öneme haizdir. Şöyle ki, bu kayıtlarda otogardan çıkış yapan otobüs firmaları ile ilgili bilgiler (aracın plakası, sürücülerin adı soyadı, ehliyetin alındığı yer, sürücü belge numarası, sigorta poliçelerin tarih sayısı, aracın gideceği il, hareket saati gibi) yer almaktadır. Bu kayıtlardaki isimler dikkate alınarak hizmet tespitine gidilmektedir. Asgari işçilik incelemesi, hizmet tespiti yapılmak suretiyle yapılmaktadır ki, kanaatimizce de olması gereken inceleme de budur. Aksi takdirde, karşılığı olmayan prim tahakkukunun sosyal sigorta ilkelerine de aykırı düşeceği ortadadır. Sosyal Güvenlik Kurumunun da kuruluş amacı, sosyal güvenlik şemsiyesi altında olmayanları bu şemsiyenin altına alarak bunlara her türlü sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası yardımlarını sağlamaktır. Kısaca, kişilere bir sosyal sigorta gibi ve Anayasa’da yerini bulan sosyal güvenlik hakkına karşılık gelen bir asgari işçilik incelemesi, olması gereken ve gerekli bir inceleme yöntemi olacaktır.
 
 
 
YARARLANILAN KAYNAKLAR
 
ÇOLAK Mahmut
“Sigorta Primleri Hesabına Esas Tutulacak Kazançlar Toplamının Re’sen Hesaplanması Yöntemi:4958 Sayılı Kanunla Getirilen Son Haliyle Asgari İşçilik Uygulaması”, Vergi Sorunları, Eylül 2004, Sayı:192
ÇOLAK Mahmut
 
SMMM ve YMM’ler İçin Asgari İşçilik İncelemeleri, Yaklaşım Yayıncılık, Ocak 2006
GÜZEL Ali-OKUR Ali Rıza
Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta Basım, İstanbul, Ekim 1998,
KARADENİZ Oğuz
Türkiye’de Parafiskal Bir Gelir Olarak SSK Primleri Ve Bunların Tahakkukunda Etkinliğin Sağlanması, Yakın ve Ortadoğu Çalışma Eğitim Merkezi, Mayıs 2000, Yayın No:22
KIZILOT Şükrü
İnşaat Muhasebesi Vergilendirilmesi Mevzuatı ve Asgari İşçilik, Yaklaşım Yayınları, Genişletilmiş Onbirinci Baskı, Ankara 2000
Sigorta Müfettişleri Eğitim Notu ve Çalışma Talimatı, Ankara 2000
 
 
Sigorta Teftiş Kurulu Başkanlığı (Devredilen) tarafından çıkartılan denetim rehberleri
 
TEZEL Ali & ÖZKAN Erkan
Son Değişiklikler Işığında Bütün Yönleriyle SSK’da Asgari İşçilik Uygulaması, Yaklaşım Yayıncılık, Eylül 2004
 


[1] Sosyal Güvenlik Kurumunu ifade etmektedir.
[2] Sigorta İl/Sigorta Müdürlüklerini ifade etmektedir. 01.01.2008’de uygulama konulacak yeni sosyal güvenlik reformunda Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri/Sosyal Güvenlik Merkezleri olarak anılacaktır.
[3] 506 sayılı Kanun’un 83 üncü maddesinde belirtilen kurum ve kuruluşlar tarafından ihale yoluyla yaptırılan her türlü işler ile gerçek veya tüzel kişiler tarafından yapılan özel bina inşaatı işyerlerinden dolayı Kuruma yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığı hususunda Kurumca yapılan değerlendirmedir.
[4] Şehirlerarası taşımacılık, herhangi bir ilin herhangi bir noktasından veya yerleşim biriminden başlayıp diğer bir ilin herhangi bir noktasında veya yerleşim biriminde biten taşımaları ifade etmektedir.
[5] 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu ile sosyal güvenlik kuruluşlarının (SSK, Emekli Sandığı, Bağ-Kur) SSK Sigorta Teftiş Kurulu Başkanlığı, SSK Teftiş Kurulu Başkanlığı, Bağ-Kur Teftiş Kurulu Başkanlığı ve Emekli Sandığı Teftiş Kurulu Başkanlığında görev yapan tüm müfettişler Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Rehberlik Ve Teftiş Başkanlığında toplanmış olup, unvanı “Müfettiş” olarak belirlenmiştir.
[6] Kurum Müfettişleri kastedilmektedir.
[7]   19.07.2003 tarih ve 25173 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[8]   l8.l0.l983 tarih ve l8l95 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[9]   25.02.2004 tarih ve 25384 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[10] 18.07.1997 tarih ve 25053 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[11] 03.09.2004 tarih ve 25572 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[12] Kurum Müfettişlerince;
İşyeri kayıt ve belgelerden saptanan aylık bilgilere göre; a) Çalıştırılan gün işçi sayısının, b) Sigortalılara ödenen ücretlerin, c) Prim ödeme gün sayısının,
İşin yürütümü için gerekli olan en az; a) Çalıştırılması gereken gün işçi sayısı, b) Sigortalılara ödenmesi gereken ücretler, c) Prim ödeme gün sayısı.
 
yönünden yapacakları karşılaştırmalarda çarpıcı farklılıklar görmeleri ve işverence de konuya açıklık getirilmemesi halinde inceleme yoluna gideceklerdir.( En az işçi sayısı, ücret ve prim ödeme gün sayısının birindeki noksanlık inceleme nedeni sayılacaktır.)
 
[13] Sigorta primine esas kazanç tutarını ifade etmektedir.
 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı