Dairesi
Dava veya icra safhasında bulunan alacaklarla, yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş olan dava ve icra takibine değmeyecek derecede
Karar No
0
Esas No
0
Karar Tarihi
01-01-2000
KÜÇÜKLERİN VE KISITLILARIN CEZA MUHATABI olmadığı HALLER Maliye Bakanlığı Özelgesi Tarih : 02.04.1996 Sayı : B.07.0.GEL.0.51/511314/13463 Dava veya icra safhasında bulunan alacaklarla, yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş olan dava ve icra takibine değmeyecek derecede ki küçük alacaklar şüpheli alacak sayıldığından, yukarıda belirtilen şartları taşıması halinde alacağın şüpheli alacak olarak kabulü mümkün bulunmaktadır. Yazınızda, ...ı..... Gıda ve Sanayi Ürünleri ith. ve ihr. Paz. Tic. Ltd. Şti. tarafından yurt dışına ihraç edilen mal bedellerinin kambiyo mevzuatı açısında yurda getirilemediği, 3992 sayılı Kanun gereğince mal bedeli dövizlerin bankaya yatırıldığı ve cari alış kuru üzerinden işlem yapıldığı belirtilerek, yurt içinde döviz satarak yabancı para cinsinden alacağın kapatılıp kapatılamayacağı, bankaya yatırılan dövizin bozdurulduğu tarih ile fiili ihracat tarihi arasındaki kur farkının kar veya zarara intikal ettirilip ettirilmeyeceği, dava konusu olup tahsili mümkün olmayan mal bedeli alacağın zarar kaydedilip kaydedilemeyeceği konusundaki Bakanlığımız görüşü sorulmaktadır. Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununda, vergilendirme ile ilgiti değerlemeler düzenlenmiş, bu arada yabancı paraların ne şekilde değerleneceği aynı Kanunun 280. maddesinde hükme bağlanmıştır. Bu maddeye göre, yabancı paraların değerlendirmesinde borsa rayici bulunmaması halinde Maliye Bakanlığınca tespit olunacak kurun esas alınması gerekir. Yabancı paraların borsa rayici bulunmadığından, bunların değerlendirilmesinde, sene sonu itibariyle' uygulanacak kurlar, Maliye Bakanlığı'nca yayımlanan Vergi Usul Genel Tebliğleri ile tespit ve ilan olunmaktadır. Öte yandan, Bakanlığımızca bu konuda herhangi bir tespit yapılmadığı sürece, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nca tespit ve ilan olunan döviz alış kurlarının değerlemelerde esas alınması gerektiği hususu 130 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nde açıklanmış bulunmaktadır. Bu durumda, ........... Gıda ve Sanayi Ürünleri İth. ve ihr. Paz. Tic. Ltd. Şti.'nce ihraç edildiği belirtilen malların ihraç tarihinde geçerli bulunan kurdan, daha sonra da yıl sonlarında Bakanlığımızca tespit ve ilan olunan kurdan veya herhangi bir tespit yapılmadığı sürece 130 sıra numaralı Tebliğ uyarınca ve son işlemin yapılacağı tarihteki kur üzerinden değerlendirilmesi gerekmektedir. Ancak, adı geçen Şirket tarafından ihraç bedellerinin döviz olarak yurda getirilememesi nedeniyle yurt içinde satışı yapılan döviz bedelleri ile yabancı para cinsinden olan alacağın kapatılması şeklinde bir uygulama mümkün bulunmamaktadır. Vergi Usul Kanununun 2365 sayılı Kanunla değişik 323. maddesinde Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla; 1. Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar; 2. Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar; şüpheli alacak sayılır. Yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için değerleme günün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir. Bur karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık hesabında gösterilir. Teminatlı alacaklarda bu karşılık teminattan geri kalan miktara inhisar eder. Şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri dönemde karzarar hesabına intikal ettirilir, hükmü yer almaktadır. Bu hükme göre, dava veya icra safhasında bulunan alacaklarla, yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş olan dava ve icra takibine değmeyecek derecedeki küçük alacaklar şüpheli alacak sayıldığından, yukarıda belirtilen şartları taşıması halinde alacağın şüpheli alacak olarak kabulü mümkün bulunmaktadır. Ancak; bu şartlardan birinin mevcut olmaması halinde şüpheli alacak kaydı mümkün değildir. Anılan Kanunun 324. maddesinde, 'Konkordato veya sulh yoluyla alınmasından vazgeçilen alacaklar, borçlunun defterlerinde özel bir karşılık hesabına alınır. Bu hesabın muhteviyatı alacaktan vazgeçildiği yılın sonundan başlayarak üç yıl içinde zararla itfa, edilmediği takdirde kar hesabına naklolunur' denilmiş, aynı Kanunun 322. maddesinde de 'Kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkan kalmayan, alacaklar değersiz alacaktır...' hükmüne yer verilmiştir. Bu hükümlere göre, alacaktan vazgeçmenin kazai bir hükme veya kanaat verici bir belgeye dayandırılması gerekmektedir. Bu itibara; bir alacağın şüpheli hale gelmesi veya değersiz alacak olarak değerlendirilebilmesi yukarıda yeralan şartların varlığına bağlı bulunmaktadır. Ayrıca, yazınızda sözü edilen olayda, ihraç tarihindeki kur ile dövizin bozdurulduğu tarihteki kur arasındaki farkın kurum kazancına dahil edilerek vergilendirilmesi gerekir.
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı