|
|
Dairesi
Ödevlilerin bağlı bulundukları teşekküllerden üye bulunmadan meydana getirilen Takdir Komisyonunca verilen kararın hukukî değeri yoktur. Bu durum ancak yeniden kurulacak komisyondan yeni karar çıkartılmak suretiyle telafi edilebilir.
|
|
|
Karar No
0
|
|
|
Esas No
0
|
|
|
Karar Tarihi
01-01-2000
|
|
|
Maliye Bakanlığı Özelgesi
Tarih: 28.08.1972
Sayı : 255833239/46748
Ödevlilerin bağlı bulundukları teşekküllerden üye bulunmadan meydana getirilen Takdir Komisyonunca verilen kararın hukukî değeri yoktur. Bu durum ancak yeniden kurulacak komisyondan yeni karar çıkartılmak suretiyle telafi edilebilir.
İliniz Beypazarı Vergi Dairesi mükelleflerinden.....'ın 1966 yılında Küçük Çiftçi muaflığım kaybettiği halde beyannamesin! vermediğinden, adına Takdir Komisyonu kararma istinaden yapılan tarhiyatın, Temyiz Komisyonunca; kurulan Takdir Komisyonunda çiftçi olan müterizin mesleki teşekkülü olan Ziraat Odasından üye bulundurulmadığı belediyelerden seçilen üyelerin iştiraki ile verilen karara müstenit tarhiyatın dayanağı bulunmadığından bahisle, itiraz Komisyonu kararının sadece usul yönünden bozulmasına ve tarhiyatın terkinine karar verildiğinin, 15.2.1991 gün ve 21252119246/1773 sayılı yazınızla bildirilmesi üzerine Bakanlığımızca mezkur karar aleyhine Danıştay nezdinde idari dava açılmasının uygun görüldüğü, ancak, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 73. maddesinin, Takdir Komisyonu üyelerinin, mükelleflerin bağlı bulundukları mesleki teşekküller tarafından seçilmesine amir bulunduğunu, çiftçilikte ayrı bir meslek kolu olduğuna göre Takdir Komisyonuna, çiftçileri temsil eden Ziraat Odasından seçilecek üyenin iştiraki ile karar istihsalinin gerekeceği, bu itibarla usul yönünden ileride hazine aleyhine Danıştaydan karar çıkması ihtimalinin nazara alınarak, 5 yıllık zaman aşımı süresi içinde, Ziraat Odası temsilcisinin iştirakiyle kurulacak Takdir
Komisyonundan karar alınması ve muamelenin yeniden ihtiyası ve sonucundan bilgi verilmesi 26 Şubat 1972.tarih ve 2558312095 sayılı yazımızla istenilmiş ancak, 6.6.1972 tarih ve 6196 sayılı yazınızda, yeniden yapılması istenen takdir ve tarhiyat işlemlerine tevessül edilmediği bildirilmiş, ve en son 21252119247/8746 sayılı yazınızla da esasa müessir bulunmayan takdir işleminin ve takdir sırasında mükellefin iş kolu icabı ziraî kazançlar Merkez Komisyonunca Takdir olunan ölçü ve nisbetler dışında ayrıca takdir sırasında matrah takdir edilemeyeceğine göre hazine aleyhine bir durum olmayacağı görüşünde bulunulduğu, müsebbibi durumda olan ilgili memurların da aynı görüşte bulundukları mütalaa edilmekte ise de, bu mütalaanız kanuni hükümlere aykırı bulunduğu gibi Danıştay 11. Daire Başkanlığınca söz konusu ihtilaflı olay hakkında verilen karar muvacehesinde de isabetsiz olduğu malumdur.
Bilindiği üzere, vergi beyannamelerinin kanuni sürenin sonunda başlayarak 15 gün geçtiği halde verilmemiş olması halinde maddi delillerin mevcut olmadığının kabul edileceği ve verginin takdir komisyonları tararından takdir edilecek matrah veya matrah kısmı üzerinden tarh olunacağı 213 sayılı V.U.Kanunu'nun 30. maddesinde belirtilmiştir.
Aynı kanunun 73. maddesinde de Takdir Komisyonunun tüccarlar için Ticaret Odasınca, diğer sanat ve meslek erbabı için bunların mensup oldukları mesleki teşekküllerce kendi üyeleri arasından veya hariçten seçilecek üyelerden teşekkül edeceği serahaten hükme bağlanmıştır.
ilçede 1964 yılında Ziraat Odası Birliği faaliyete geçmiş bulunduğuna göre, yukarıda açıklanan hükümler gereğince, bu teşekkülden bir üyenin Takdir Komisyonuna çağırılmaması kanunun maksadına aykırı bulunduğu gibi belediyeden seçilmiş üyelerden teşekkül eden Takdir Komisyonu kararma dayanılarak yapılan tarhiyatın hukuki değeri yoktur. Esasen benzeri uyuşmazlıklar nedeni ile Danıştayda açılan idari davaların aynı gerekçelerle Hazine aleyhine neticelendiği göz önünde bulundurularak Ziraat Odası temsilcilerinin iştiraki suretiyle yeni kurulacak Takdir Komisyonundan karar alınması ve 5 yıllık zamanaşımı süresi gözönünde bulundurularak tarhiyatın yeniden ihyası hususu tebliğ edildiği halde verilen bu talimata uyulmaması calibi dikkat görülmüş ve ilgililerin görevlerin! ihmal ettikleri neticesine varılmıştır.
Vergi Daireleri kuruluş ve görevleri yönetmeliğin 18. maddesinde Vergi Dairesi Müdürünün anılan yönetmeliğin 16. maddesinin 1 ve 9. bendlerinde saşılan görevlerin sonuçlarından sorumlu olduğu, müstakil Vergi Dairesi bulunmayan illerde gelir müdürleri, ilçelerde ise malmüdürleri Vergi Dairesi, Müdürünün yapmakla görevli olduğu işleri yapmakla yükümlü olup, bu işlerin zamanında ve muntazaman yapılmamasından ve kanunların tatbikatında verdiği emirlerden doğan hazine zararlarından sorumlu oldukları belirtilmiş, aynı yönetmeliğin 20. maddesinin son fıkrasında, tahakkuk işlerine bakan servis şerlerinin, tahakkuk hatalarından doğan malî zararlardan muhasebe umumiye Kanunu'nun 13. maddesi gereğince servisinde o işi yapan ilgili memurla birlikte müştereken sorumlu olduğu açıklanmıştır.
Bu itibarla görevlerim mevzuata ve verilen talimatlara uygun şekilde yerine getirmeyen, dolayısıyle vergi ve cezanın zaman aşımına uğratılmasına sebebiyet veren sorumlular hakkında gerekli tahkikatın yapılması, zamanaşımına uğrıyan vergi ve cezanın müsebiblerinden aranması ve badema bu gibi hataların tekerrürüne mahal verilmemek üzere ilgililerin dikkatinin çekilmesi rica olunur.
|
|