Dairesi
İTHAL EDİLEN AKARYAKITIN YURT İÇİNDE SATIŞI ÜZERİNDEN ALINAN AKARYAKIT TÜKETİM VERGİSİ İLE AKARYAKIT FİYAT İSTİKRAR FONUNUN, İTHALDE ALINAN KDV MATRAHINA DAHİL EDİLMESİNİN OLANAKLI BULUNMADIĞI HK.
Karar No
1205
Esas No
1840
Karar Tarihi
04-05-2004
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
YEDİNCİ DAİRE
2004
1205
2003
1840
04/05/2004
 
KARAR METNİ

İTHAL EDİLEN AKARYAKITIN YURT İÇİNDE SATIŞI ÜZERİNDEN ALINAN AKARYAKIT TÜKETİM VERGİSİ İLE AKARYAKIT FİYAT İSTİKRAR FONUNUN, İTHALDE ALINAN KDV MATRAHINA DAHİL EDİLMESİNİN OLANAKLI BULUNMADIĞI HK.

Temyiz İsteminde Bulunan : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına Esendere Gümrük Müdürlüğü

Karşı Taraf : ...

İstemin Özeti : Esendere Gümrük Müdürlüğünde tescilli 14.10.1999 gün ve 364 sayılı tahakkuk kağıdı ile yapılan ithalat nedeniyle ödenen akaryakıt tüketim vergisi ile akaryakıt fiyat istikrar fonunun katma değer vergisinin matrahına dahil edilmesi suretiyle tahakkuk ettirilen ek katma değer vergisini; olay tarihinde yürürlükte bulunan 3074 sayılı Akaryakıt Tüketim Vergisi Kanununun 3'üncü, 4503 sayılı Kanunun 7'nci maddesiyle değişik 5'inci maddesi ile 23.2.1998 gün ve 98/ 10745 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Hampetrol ve Petrol Ürünlerinin Alım, Satım, Fiyatlandırma Esasları ile Akaryakıt Fiyat İstikrar Fonu'nun İşleyişi Hakkında Kararın 13'üncü maddesi ve 23.12.1998 gün ve 12254 sayılı Sınır Ticaretinin Düzenlenmesine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararının 11'inci maddesi değerlendirildiğinde; anılan vergi ve fonun, akaryakıt ürünlerinin ülke içinde satışında, yani dahilde alındığı, Katma Değer Vergisi Kanununun 21'inci maddesinde, ithalat sırasında ödenen her türlü vergi ve fon payının matraha dahil olduğu yönündeki hükmün ise, ithalat sırasında gümrük idarelerince tahsil edilmesi hukuken zorunlu vergi ve fonları kapsadığı; ithalatta fiili olarak tahsil edilen vergi ve fonun katma değer vergisi matrahına dahil edilmesinde yasal isabet görülmediği gerekçesiyle iptal eden Van Vergi Mahkemesinin 7.5.2003 gün ve E:2002/341; K:2003/500 sayılı kararının; akaryakıt tüketim vergisi ile akaryakıt fiyat istikrar fonunun ithalat aşamasında gümrük idaresince tahsil edilmesi yerinde olduğundan, katma değer vergisi matrahına dahil edilmesinin de yasal olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi Muammer Topal'ın Düşüncesi : Uyuşmazlık, ithalde alınan katma değer vergisinin matrahına akaryakıt fiyat istikrar fonu ile akaryakıt tüketim vergisinin dahil edilmediğinin sonradan anlaşılması üzerine anılan vergi ve fonun da matraha dahil edilmesi sonucu ek olarak katma değer vergisi tahakkukundan kaynaklanmıştır.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun "İthalatta Matrah" başlıklı 21 inci maddesinde, ithalatta verginin matrahının, ithal edilen malın gümrük vergisi tarhına esas olan kıymeti, gümrük vergisinin kıymet esasına göre alınmaması veya malın gümrük vergisinden muaf olması halinde, sigorta ve navlun bedelleri dahil (CIF) değeri, bunun belli olmadığı hallerde malın gümrükçe tespit edilecek değeri, ithalat sırasında ödenen her türlü vergi, resim, harç ve paylar, gümrük beyannamesinin tescil tarihine kadar yapılan diğer giderler ve ödemeler ile mal bedeli üzerinden hesaplanan fiyat farkı, kur farkı gibi ödemelerin toplamından oluşacağı hükmü yer almıştır.

Diğer taraftan, 3074 sayılı Akaryakıt Tüketim Vergisi Kanununun olay tarihinde yürürlükte bulunan 1'inci maddesinde, rafineri şirketleri ve ithalatı gerçekleştiren kuruluşlarca yapılan normal ve süper benzin, likit petrol gazı, gazyağı, motorin ve fuel-oil satışlarının akaryakıt tüketim vergisine tabi olduğu; 2'nci maddesinde, akaryakıt tüketim vergisinin mükellefinin, bu verginin konusuna giren akaryakıtların satışını yapan rafineri şirketleri ile ithalatı gerçekleştiren kuruluşlar olduğu; 3'üncü maddesinde, akaryakıt tüketim vergisinin matrahının vergiye tabi maddelerin satış bedeli olduğu; satış bedeli deyiminin ise, teslim edilen maddeler karşılığında, katma değer vergisi hariç olmak üzere her ne adla olursa olsun, müşteriden alınan veya müşterinin borçlandığı para veya diğer değerlerin toplamını ifade edeceği; 5'inci maddesinde, rafineri şirketleri ve ithalatı gerçekleştiren kuruluşların bir aylık dönemde yaptıkları satışlarını, takibeden ayın 20'nci günü akşamına kadar merkezlerinin bağlı olduğu vergi dairesine şekli ve muhtevası Maliye ve Gümrük Bakanlığınca tespit edilecek bir beyanname ile bildirmeye ve vergiyi aynı süre içinde ödemeye mecbur oldukları belirtilmiş; 23.2.1998 gün ve 98/10745 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Hampetrol ve Petrol Ürünlerinin Alım, Satım, Fiyatlandırma Esasları ile Akaryakıt Fiyat İstikrar Fonu'nun İşleyişi Hakkında Karar'ın 9'uncu maddesinde, gümrükleme esnasında petrol ürünleri üzerinden alınan her türlü vergi ve fonun, mevzuatına uygun olarak gümrükleme işlemini yaptıran ithalatçılar tarafından ilgili yerlere yatırılacağı; 13'üncü maddesinde, bu Karar kapsamında akaryakıt olarak belirlenen petrol ürünlerinin tüketiciye arzında fiyat istikrarını temin etmek amacıyla akaryakıt fiyat istikrar fonu payı alınacağı, 14'üncü maddesinde serbest piyasa şartlarına göre akaryakıtların yurt içi tüketici fiyatlarında istikrarı sağlamak ve tüketici fiyat değişim adedini asgari seviyede tutmak için, akaryakıt fiyat değişim tarihlerinde, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığının, yapacağı değerlendirme ile fon tutarını 13'üncü maddedeki limiti aşmamak şartı ile belirleyeceği açıklanmıştır.

Anılan Kanun ve Bakanlar Kurulu Kararı eki Karar uyarınca, petrol ürünlerinin fiyatları; dünya petrol fiyatları, tavan fiyat, gümrük vergisi, akaryakıt fiyat istikrar fonu, akaryakıt tüketim vergisi, dağıtım payları, nakliye ve katma değer vergisi toplamından oluşmaktadır.

Dayanağı Milli Korunma Kanunu olan akaryakıt fiyat istikrar fonu, petrol ürünleri fiyatlarının düzenlenmesi ve dünya fiyatlarında meydana gelen değişmelerin tüketici fiyatlarına yumuşatılarak yansıtılmasında rol oynayan bir
mali mekanizmadır. Akaryakıt tüketim vergisi ise petrol ürünlerinin satışı üzerinden alınan bir dolaylı vergidir.

Verginin konusu, rafineri şirketleri ve ithalatı gerçekleştiren kuruluşlarca yapılan normal ve süper benzin, likit petrol gazı, gaz yağı, motorin ve fuel oil satışlarıdır. Verginin konusuna giren akaryakıtların satışını yapan rafineri şirketleri ile ithalatı gerçekleştiren kuruluşlar bu verginin mükellefidir. Petrol ürünlerinin üçüncü ülkelerden veya sınır ticareti yoluyla ithal edilmesi durumunda akaryakıt tüketim vergisinin matrahı, ithalat tarihinde geçerli olan petrol ürünlerinin tavan fiyatı, ürün için ödenen gümrük vergisi ile akaryakıt fiyat istikrar fonu toplamından oluşmaktadır. Akaryakıt tüketim vergisinin matrahının satış bedeli olduğunun belirtilmesi bu verginin matrahını tespit etmek bakımından önem arzetmekte, akaryakıt ürününün tüketiciye satışından sonra tahsil edileceği anlamına gelmemektedir. Zira fiyat oluşum mekanizması dikkate alındığında, fonun matrahı, tavan fiyat ve gümrük vergisinden, akaryakıt tüketim vergisinin matrahı ise anılan matrah kalemleri ile fonun toplamından oluşmakta, bu toplama anılan vergi ile dağıtım payları ve nakliyenin giderlerinin ilavesi ile de katma değer vergisinin matrahı oluşmaktadır. Akaryakıt fiyat istikrar fonu, akaryakıt tüketim vergisi, dağıtım payları ve nakliye giderleri ilgili bakanlıkça veya Bakanlar Kurulunca önceden tespit edilmektedir. Anılan vergi ve fonun nihai olarak tüketicinin malvarlığından çıkıyor olması, bayinin akaryakıt dağıtım şirketine, ithalatçıya veya rafineri şirketine ödedikten sonra, tüketiciye yansıtmasından kaynaklanmaktadır. Yasal olarak da, sözü edilen verginin beyannamesini veren, fon tutarını ilgili kuruluşa yatıran akaryakıt bayii değil anılan kuruluşlardır. Bu durumda, mükellefi ithalatçı olan ve ithalat sırasında tahakkuk eden akaryakıt tüketim vergisi ile akaryakıt fiyat istikrar fonunun katma değer vergisi matrahına ilavesi suretiyle yapılan ek tahakkukta isabetsizlik bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Münevver Demir'in Düşüncesi: Temyiz başvurusu, sınır ticareti kapsamında yapılan motorin ithalatında gümrük idaresince tahsil edilen akarkayıt tüketim vergisinin ve akaryakıt fiyat istiktar fonunun katma değer vergisi matrahına dahil edilmediği nedeniyle ithal aşamasında ödenmiş olan vergi ve fonun matraha ilavesi suretiyle hesaplanan katma değer vergisi ek tahakkukukun iptali istemiyle açılan davayı kabul eden vergi mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.

Bakılan davada, akaryakıt tüketim vergisi ve akaryakıt fiyat istikrar fonunun gümrüğünce tahsil edildiği hususu taraflar arasında tartışmasız olup, uyuşmazlığın esası tahsil edilen bu vergi ve fonun ithalat sırasında katma değer vergisi matrahına dahil edilip edilemeyeceği hususuna ilişkindir.

Olayda ithalat işlemi 16.10.1999 tarihinde gerçekleştirilmiş olduğundan 3074 sayılı Akaryakıt Tüketim Vergisi Kanununun bu tarihte yürürlükte olan 3 üncü maddesinde akaryakıt tüketim vergisinin matrahının, vergiye tabi maddelerin satış bedeli olduğu, katma değer vergisi hariç olmak üzere, her ne ad ile olursa olsun müşteriden alınan veya müşterinin borçlandığı para ve diğer değerlerin toplamını ifade ettiği, 5 inci maddesinde; rafineri şirketlerinin ve ithalatı gerçekleştiren kuruluşların bir aylık dönemde yaptıkları satışlarını, takibeden ayın 20 nci günü akşamına kadar merkezlerinin bağlı olduğu vergi dairesine şekli ve muhtevası Maliye ve Gümrük Bakanlığınca tesbit edilecek bir beyanname ile bildirmeye ve vergiyi aynı süre içinde ödemeye mecbur oldukları hükmü yer almaktadır.

Anılan madde hükümlerinin birlikte incelenmesinden, ithalatçı ve rafineri şirketleri tarafından gümrükten çekilen motorinin belirlenen satış bedelinin akaryakıt tüketim vergisinin matrahı olduğu ve bu matrah üzerinden hesaplanan ve müşteriden alınan verginin ithalatçının veya rafineri şirketinin bağlı olduğu vergi dairesine ödeneceği anlaşılmaktadır.

Buna göre dahilde ki satışı esnasında matrahı ve miktarı belli olan bir verginin ithal sırasında katma değer vergisi matrahına dahil edilmesi mümkün değildir.

Zaten aynı kanunun olay tarihinde yürürlükte olan mükerrer 5 inci maddesinde de, petrol ürünlerini ithal eden gerçek ve tüzel kişilerin ileride ödeyecekleri akaryakıt tüketim vergisi için esasları ve tutarları Maliye ve Gümrük Bakanlığınca belirlenecek banka teminat mektubunu ilgili gümrük idaresine vermeleri mecburiyeti getirilmiştir.

Görüldüğü gibi gümrük idarelerine verginin tahakkuku ile ilgili bir yetki verilmemiştir.

Nitekim 1.2.2000 tarihinden itibaren yürürlüğe giren değişiklikle akaryakıt tüketim vergisini tahsil edecek kurum yeniden düzenlenmiştir. 3074 Sayılı Kanunun 4503 sayılı Kanunun 7 inci maddesiyle değişik ve 1.2.2000 tarihinde yürürlüğe giren 5 inci maddesine eklenen 2 inci fıkrasında; Bakanlar Kurulunun, vergilendirme dönemini gün ve ay olarak belirlemeye; beyanname verme ve ödeme süresini kısaltmaya; ithalatın şekline göre vergilendirmeyi ithal aşamasında gümrük idaresine yaptırmaya yetkili olduğu hükmü getirilmiştir.

Diğer taraftan 3065 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin 2 inci bendinde; her türlü mal ve hizmet ithalatının katma değer vergisine tabi olduğu, aynı kanunun 21 inci maddesinde de; ithlatta verginin matrahını gösteren unsurların, a) İthal edilen malın gümrük vergisi tarhına esas olan kıymetinin, gümrük vergisinin kıymet esasına göre alınmaması veya malın gümrük vergisinden muaf olması halinde sigorta ve navlun bedelleri dahil (CIF) değeri, bunun belli olmadığı hallerde malın gümrükçe tesbit edilecek değeri,

b) İthalat sırasında ödenen her türlü vergi, resim, harç ve paylar,

c) Gümrük beyannamesinin tescil tarihine kadar yapılan diğer giderler ve ödemeler ile mal bedeli üzerinden hesaplanan fiyat farkı, kur farkı gibi ödemeler olduğu, 24 üncü maddenin (b) bendinde ise, ambalaj giderleri, sigorta komisyon ve benzeri gider karşılıkları ile vergi, resim, harç, pay, fon karşılığı gibi unsurların matraha dahil olan unsurlar olduğu belirtilmiştir.

Davalı idarece yapılan ek tahakkuka dayanak olarak katma değer vergisi kanununun yukarda anılan maddeleri ile 3074 sayılı Kanunun 1.2.2000 tarhinde yürürlüğe giren 5 inci maddesi hükmü gösterilmekte ise de, 3074 sayılı Kanununun, akaryakıt tüketim vergisini tahakkuk ettirmeye gümrük idaresinin yetkli olduğuna ilişkin 5 inci maddesi hükmü ithalatın gerçekleştirildiği 16.10.1999 tarihinden sonra 1.2.2000 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, yasaların geriye yürümezliği ilkesi karşısında gümrük idarelerinin olay tarihinde katma vergisi tahakkuku yapma yetkisi bulunmadığından yapılan tahakkuk bu nedenle dayanaksızdır.

Öte yandan Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğünün 9.5.2000 tarihli yazılarına göre gümrük müfettişlerince yapılan teftiş sonucu düzenlenen cevaplı rapora dayanılarak beyannamelerin geriye doğru taranması suretiyle eksik alınan katma değer vergilerinin ikmalen tahsili cihetine gidildiği davalı idare savunmasında belirtilmektedir.

Bu durumda, Maliye Bakanlığının, ithalatçıların ve rafineri şirketlerinin motorin satışı esnasında akaryakıt tüketim vergisinin katma değer vergisine dahil edilip edilmediği hususunda bir araştırma ve incelemeye gitmeye gerek duymaksızın katma değer vergisi matrahlarının eksik olduğu görüşüyle 1.2.2002 tarihli yasa maddesine dayanarak 3 yıl geriye doğru inceleme yapılmak üzere gümrük müdürlüklerini talimatlandırması, yetkisinin ve sorumluluğunun devri anlamına gelmektedir.

Zira,Kanunun yürürlükten sonraki tarihlerinde akaryakıt tüketim vergisi ve akaryakıt fiyat istikrar fonunun gümrükte tahsili ve katma değer vergisi matrahına dahil edileceği tabiidir.

Ancak Yasanın yürürlüğünden önceki döneme bakıldığında akaryakıt tüketim vergisi ve akaryakıt fiyat istikrar fonunun ithal aşamasında ithalatın gerçekleştirimesi için gümrük idaresine ödendiği ve yapılan ithalatla ilgili katma değer vergisi matrahının malın (CİF) kıymetine gümrük vergisi ile harç ve diğer giderler dahil edilmek suretiyle hesaplandığı ve bu matraha akaryakıt tüketim vergisi ve fonun dahil edilmediği, ithalat gerçekleştirilip mal gümrükten çekildikten sonra ithalatçı ve rafineri şirketinin motorini üçüncü şahıslara satışı aşamasında ise; malın maliyet bedeli, akaryakıt tüketim vergisi, fon ve diğer giderlerle birlikte kar ilavesi suretiyle katma değer vergisi matrah tesbit edilip hesaplanan katma değer vergisinin alıcıdan tahsil edilerek vergi dairesine ödendiği düşünüldüğünde bu defa geriye dönülerek akaryakıt tüketim vergisi ve fonun katma değer vergisi matrahına dahili suretiyle yapılan ek tahakkuk nedeniyle ithalatçı ve rafineri şirketi tarafından ödenecek olan vergi, önceden ithal edilerek satılmış olan motorin için alıcıdan tahsil edilen verginin içinde yer almayacağından ithalatçının uhdesinde kalacak, hiç bir suretle satıcıya yansıtılmayacaktır.

Bu nedenle motorinin satış aşamasında vergi kaybı veya kaçağı olduğu varsayımı ile olay tarihinde yetkisiz olan gümrük idaresini vergi tahakkukuna yönlendirmek ve icrai bir güçle zorlamak adeta idarenin ispat külfeti yükümlülüğünün devrini ifade etmektedir ki bu da hukukun temel ilkelerine aykırı düşmektedir.

Bu nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesinin kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince duruşma için belirlenen günde davacı veya vekilinin gelmediği, davalı idareyi temsilen Hazine Avukatı ...'nun geldiği görülerek, Danıştay Savcısının katılmasıyla yapılan duruşmada, katılan tarafa usulüne göre söz verilip dinlenildikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra Tetkik Hakiminin açıklamaları da dinlenilerek gereği görüşüldü:

Temyiz başvurusu; ithalde alınan katma değer vergisinin matrahına, akaryakıt fiyat istikrar fonu ile akaryakıt tüketim vergisinin dahil edilmediğinin sonradan anlaşılması üzerine, anılan vergi ve fonun da katma değer vergisi matrahına dahil edilmesi sonucu ek olarak katma değer vergisi tahakkuk ettirilmesine ilişkin işlemi iptal eden vergi mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun "İthalatta Matrah" başlıklı 21'inci maddesinde; ithalatta verginin matrahının, ithal edilen malın gümrük vergisi tarhına esas olan kıymeti, gümrük vergisinin kıymet esasına göre alınmaması veya malın gümrük vergisinden muaf olması halinde, sigorta ve navlun bedelleri dahil (CIF) değeri; bunun belli olmadığı hallerde, malın gümrükçe tespit edilecek değeri; ithalat sırasında ödenen her türlü vergi, resim, harç ve paylar; gümrük beyannamesinin tescil tarihine kadar yapılan diğer giderler ve ödemeler ile mal bedeli üzerinden hesaplanan fiyat farkı, kur farkı gibi ödemelerin toplamından oluşacağı hükmü yer almıştır. Buna göre;
ithal edilen malın gümrük vergisine esas değeri ile birlikte, ithalat sırasında, Gümrük Kanunu ve diğer yasal düzenlemelerle alınması gereken, vergi, resim, harç ve paylar, verginin matrahına dahil bulunmaktadır.

3074 sayılı Akaryakıt Tüketim Vergisi Kanununun olay tarihinde yürürlükte bulunan 1'inci maddesinde, rafineri şirketleri ve ithalatı gerçekleştiren kuruluşlarca yapılan normal ve süper benzin, likit petrol gazı, gazyağı, motorin ve fuel-oil satışlarının akaryakıt tüketim vergisine tabi olduğu; 2'nci maddesinde, akaryakıt tüketim vergisinin mükellefinin, bu verginin konusuna giren akaryakıtların satışını yapan rafineri şirketleri ile ithalatı gerçekleştiren kuruluşlar olduğu; 3'üncü maddesinde, akaryakıt tüketim vergisinin matrahının, vergiye tabi maddelerin satış bedeli olduğu; satış bedeli tabirinin, teslim edilen maddeler karşılığında, katma değer vergisi hariç olmak üzere, her ne adla olursa olsun, müşteriden alınan veya müşterinin borçlandığı para veya diğer değerlerin toplamını ifade edeceği; 5'inci maddesinde, rafineri şirketleri ve ithalatı gerçekleştiren kuruluşların bir aylık dönemde yaptıkları satışlarını, takibeden ayın 20'nci günü akşamına kadar, merkezlerinin bağlı olduğu vergi dairesine, şekli ve muhtevası Maliye ve Gümrük Bakanlığınca tespit edilecek bir beyanname ile bildirmeye ve vergiyi aynı süre içinde ödemeye mecbur oldukları belirtilmiştir.

Söz konusu düzenlemelerde, akaryakıt tüketim vergisinin matrahının satış bedeli; satış bedelinin de, müşteriden alınan para ve diğer değerler olduğunun açıklanmış olması, bu vergiyi doğuran olayın, akaryakıtın millileştirildikten
sonra Yurt içinde satışı olduğunu göstermektedir. İthalatçının, aylık satış miktarını ertesi ayın 20'nci günü akşamına
kadar vergi dairesine beyan edip, aynı süre içerisinde vergiyi ödeyecek olması da, bu saptamayı doğrulamaktadır.

Her ne kadar, 3074 sayılı Kanunun 2'nci maddesinde, ithalatçıya gönderme yapılmış olması, vergiyi doğuran olayın
akaryakıtın ithali olduğu izlenimini vermekte ise de; matrahı Yurt içinde gerçekleştirilen satışın bedeli olan verginin bu tarihten önce; yani, akaryakıtın ithali sırasında doğmasına olanak bulunmadığı gibi; esasen, anılan düzenlemelerin amacı da, vergiyi doğuran olayın değil; verginin mükellefinin belirlenmesidir. Bu bakımdan; ithal edilen akaryakıtın Yurt içinde satışı üzerinden alınan akaryakıt tüketim vergisinin, ithalde alınan katma değer vergisinin matrahına
dahil edilmesi, yukarıda açıklanan 21'inci madde hükmü karşısında, olanaklı bulunmamaktadır.

Öte yandan ; 23.2.1998 gün ve 98/10745 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Hampetrol ve Petrol Ürünlerinin Alım, Satım, Fiyatlandırma Esasları ile Akaryakıt Fiyat İstikrar Fonu'nun İşleyişi Hakkında Karar'ın 13'üncü maddesinde, bu Karar kapsamında akaryakıt olarak belirlenen petrol ürünlerinin tüketiciye arzında, fiyat istikrarını temin etmek amacıyla, maddede belirtilen miktarlarda akaryakıt fiyat istikrar fonu payı alınacağı; 14'üncü maddesinde de, serbest piyasa şartlarına göre akaryakıtların yurt içi tüketici fiyatlarında istikrarı sağlamak ve tüketici fiyat değişim adedini asgari seviyede tutmak için, akaryakıt fiyat değişim tarihlerinde, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığının, yapacağı değerlendirme ile fon tutarını 13'üncü maddedeki limiti aşmamak şartı ile belirleyeceği açıklanmıştır.
Bu hükümlerden; amacı, akaryakıt fiyatında istikrarın, petrol ürünlerinin tüketiciye arzı sırasında sağlanması olan akaryakıt fiyat istikrar fonunu doğuran olayın da, akaryakıtın tüketiciye satışı (arzı) olduğu anlaşılmaktadır.

Akaryakıtın Yurt içinde tüketiciye satışı sırasında doğan söz konusu fonun, ithalat sırasında doğan katma değer
vergisinin matrahını oluşturması da, bu bakımdan, olanaklı değildir.

Olayda; Gümrük İdaresince, ithal edilen akaryakıt miktarı üzerinden, aynı miktar akaryakıtın Yurt içinde satılacağı gerçeğinden hareketle, hesaplanan vergi ve fon tutarının, fiyata dahil edilerek tüketiciye yansıtılmak üzere, peşinen tahsil edilmiş olmasına bakarak, vergi ve fonun ithalat sırasında doğduğunun söylenmesine de, açıklanan hukuki durum karşısında olanak yoktur. Dolayısıyla, aksi yönde yapılan katma değer vergisi ek tahakkukunu iptal eden vergi mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, gerekçesi Dairemizce de yerinde görülen mahkeme kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, istemin reddine ve kararın onanmasına, 4.5.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.


YÖ/ŞGK

 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı