|
DENİZ TAŞIMACILIĞI İŞİ YAPAN YÜKÜMLÜ ŞİRKETİN AKTİFİNE KAYITLI GEMİNİN SATIŞINDA 48 NOLU KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL TEBLİĞİNDE ÖNGÖRÜLEN SATIŞ İŞLEMİNİN İSTİSNA KAPSAMINA GİRDİĞİNE DAİR BİR YAZI ALINMAMASINDAN DOLAYI 3065 SAYILI KANUNUN 13/A MADDESİNDEKİ İSTİSNADAN YARARLANAMAYACAĞINDAN BAHİSLE YAPILAN CEZALI TARHİYATTA İSABET BULUNMADIĞI HK.
Temyiz İsteminde Bulunan : ... Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : ... Denizcilik Turizm Nakliyat Ltd. Şti.
İstemin Özeti : Yükümlü şirket adına 1997/Şubat dönemi için re'sen salınan ağır kusur cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı; 3065 sayılı Kanunun 13/a maddesinde, faaliyetleri kısmen veya tamamen deniz, hava ve demir yolu taşıma araçlarının, yüzer tesis ve araçların kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olan mükelleflere bu amaçla yapılan deniz, hava ve demiryolu taşıma araçlarının yüzer tesis ve araçların teslimlerinin vergiden müstesna olduğunun hükme bağlandığı, olayda davalı idare tarafından, davacı şirketin aktifinde kayıtlı gemiyi fiilen 30.9.1996 tarihinde 27.500.000.000 lira bedelle sattığı, bu satış işlemini 27.000.000.000 lira olarak 31.12.1996 tarih ve 1209 nolu fatura ile belgelendirdiği, faturanın hem geç, hem de 500.000.000 lira noksan düzenlendiği, ayrıca fatura üzerine "KDV'den istisna edilmiştir" şerhi düşülerek gemi satışı için katma değer vergisi hesaplanmadığı, oysa bu satışın istisnadan yararlanabilmesi için Tebliğ ile getirilen düzenleme uyarınca alıcının vergi dairesinden alacağı istisnaya ilişkin yazıyı satıcı olan davacı şirkete ibraz etmesi gerektiği, davacı şirketin Tebliğ ile getirilen düzenlemeye uymadan istisna kapsamına girmesinin mümkün olmadığı ileri sürülerek ve beyan dışı bırakılan hasılat ve eksik katma değer vergisi beyanı dikkate alınarak yükümlü şirketin katma değer vergisi tablosu yeniden düzenlenip adına cezalı tarhiyat yapıldığının anlaşıldığı, uyuşmazlıkta satılan geminin özel amaçlı olduğu veya deniz işletmeciliği faaliyetinde kullanılmadığı yönünde bir tespit bulunmadığı, sadece 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 13/a maddesindeki istisnadan yararlanmak için 48 nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde öngörülen, satış işleminin istisna kapsamına girdiğine dair bir yazı alınmamasından dolayı re'sen tarh yoluna gidildiği, bu durumda yükümlü şirketin Kanunda açıkça belirlenen istisnaya rağmen sadece Tebliğde sözü edilen belgenin alınmaması nedeniyle yararlandırılmamasının hukuken mümkün olmadığı, zira tebliğlerin kanunun açıkça tanıdığı hakkın kullanılmasını engellemeye yada daraltmaya yönelik olarak kullanılmasının normlar hiyerarşisine aykırı olacağı gerekçesiyle kabul eden Antalya Vergi Mahkemesinin 20.3.2001 tarih ve 2001/163 sayılı kararının; tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Mahkeme kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
Savcı Yakup Kaya'nın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi Ömer Faruk Ateş'in Düşüncesi : İleri sürülen iddialar usule ve hukuka uygun Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz edilen Antalya Vergi Mahkemesinin 20.3.2001 tarih ve 2001/163 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin reddine, anılan Mahkeme kararının onanmasına 17.4.2002 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
YÖ/ÖEK
|