Dairesi
VERGİ USUL KANUNUNUN 11'İNCİ MADDESİNDE BELİRLENEN MÜTESELSİL BORÇLUNUN, ASIL BORÇLUNUN BAĞLI BULUNDUĞU VERGİ DAİRESİNCE TAKİP EDİLEBİLECEĞİ HK.
Karar No
197
Esas No
465
Karar Tarihi
29-01-2004
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
YEDİNCİ DAİRE
2004
197
2002
465
29/01/2004
 
KARAR METNİ

VERGİ USUL KANUNUNUN 11'İNCİ MADDESİNDE BELİRLENEN MÜTESELSİL BORÇLUNUN, ASIL BORÇLUNUN BAĞLI BULUNDUĞU VERGİ DAİRESİNCE TAKİP EDİLEBİLECEĞİ HK.

Temyiz İsteminde Bulunan: ? Vergi Dairesi Müdürlüğü

Karşı Taraf : ? Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi

İstemin Özeti : ... Tekstil Ticaret ve Sanayi Limited Şirketinin, sahte faturalarla belgelediği malları davacı Şirkete sattığının tespit edilmesi üzerine, söz konusu satış nedeniyle davacı adına düzenlenen faturalarda yer alan katma değer vergisinin hazineye intikal ettirilmediğinden bahisle, faturalarda yazılı verginin gecikme faiziyle birlikte, müteselsil sorumlu sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla düzenlenerek tebliğ edilen ödeme emrini; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 11'inci maddesinde düzenlenen müteselsil sorumluluğun katma değer vergisi uyuşmazlıklarında uygulanabilmesi için, gerçekte mal alım satımı olmadan komisyon karşılığında fatura temin edildiğinin, yahut kişi veya kuruluşlar arasında, vergiyi ziyaa uğratma yönünden bir irtibat bulunduğunun tespit edilmesi gerektiği; olayda ise, davacı adına fatura düzenleyen şirket hakkındaki vergi inceleme raporunda, bu faturaların sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olduğuna dair bir saptamanın olmadığı; anılan firma ile davacı arasında, vergiyi ziyaa uğratma yönünden bir irtibatın bulunduğuna dair bir tespitin de yapılmadığı; yasaların kendisine yüklediği ödevleri eksiksiz yerine getiren iyi niyetli yükümlülerin, mal aldıkları kişilerin vergiyi ödeyip ödemediklerini takip etmelerinin ve onları bu yönde zorlamalarının mümkün olmaması nedeniyle, bu kişi ve firmaların hareketlerinden sorumlu tutulmalarının hukukun temel ilkelerine aykırı olacağı; bu nedenle, ... Limited Şirketinin davacı adına düzenlediği faturalarda yer alan ve Hazineye intikal ettirilmeyen katma değer vergisinin, gecikme faiziyle birlikte, müteselsil sorumlu sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenerek tebliğ edilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden Denizli Vergi Mahkemesinin 7.12.2001 günlü, E:2001/494; K:2001/505 sayılı kararının; sahte fatura kullanmak suretiyle, davacıdan tahsil edilen vergileri hazineye intikal ettirmeyen ... Limited Şirketinin davacı adına düzenlediği faturalarda yer alan katma değer vergilerinin, müteselsil sorumlu sıfatıyla tahsili amacıyla ödeme emri tanzim ve tebliğinde kanuna aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi Selman Aydın'ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Münevver Demir'in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Temyiz başvurusu; ... Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin, davacı Şirkete yaptığı mal ve hizmet teslimleri karşılığında kestiği faturalarda yer alan katma değer vergilerini davacı Şirketten tahsil ettiği halde, bu tutarları vergi dairesine intikal ettirmediği yolundaki vergi inceleme raporuna dayanılarak, ödenmeyen katma değer vergilerinin tahsili amacıyla, davacı Şirket adına tanzim ve tebliğ edilen ödeme emrini; olayda, müteselsil sorumluluğun koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden vergi mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun "Takibata Selahiyetli Tahsil Dairesi" başlıklı 5'inci maddesinde, takibatın, alacaklı amme idaresinin mahalli tahsil dairesince yapılacağı; 3'üncü maddesinde de, alacaklı amme idaresi teriminin, devleti, vilayet hususi idarelerini ve belediyeleri; tahsil dairesi teriminin, alacaklı amme idaresinin bu kanunu tatbik etmekle vazifeli dairesini, servisini, memur veya memurlarını ifade ettiği belirtilmiştir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Vergi Uygulamasındaki Yetki" başlıklı Birinci Bölümünde yer alan 4'üncü maddesinin ilk fıkrasında, vergi dairesi, mükellefi tespit, vergiyi tarh, tahakkuk ve tahsil eden daire olarak tanımlanmış; ikinci fıkrasının ilk cümlesinde ise, mükelleflerin, vergi uygulaması bakımından hangi vergi dairesine bağlı olduklarının vergi kanunları ile belirleneceği; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 43'üncü maddesinin 1'inci fıkrasında da, katma değer vergisinin, mükelleflerin iş yerinin bulunduğu yer vergi dairesince tarh olunacağı hükme bağlanmıştır.

Bu düzenlemelerden; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun kapsamına giren vergi, resim ve harçlardan kaynaklanan Devlet'e ait kamu alacakları hakkında tahsil işlemleri ile bu alacakların güvence altına alınması için gerekli diğer işlemlerin yapılmasına, verginin mükellefinin bağlı olduğu vergi dairesinin yetkili olduğu anlaşılmaktadır. Başka anlatımla; söz konusu düzenlemelerde yetki kuralı, takip edilmesi gereken kişiye değil, takibin konusu olan verginin mükellefine göre belirlenmiştir.

Olayda; yukarıda sözü edilen Vergi Usul Kanununun 11'inci maddesi uyarınca ve müteselsil borçlu sıfatıyla davacı Şirketin sorumlu tutulduğu kamu alacağının kaynaklandığı katma değer vergisinin mükellefi, ... Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketidir. Dolayısıyla, söz konusu alacakla ilgili olarak 6183 sayılı Kanunda öngörülen takip ve tahsil işlemlerinin yapılmasına, bu şirketin katma değer vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesinin yetkili olması, açıklanan yasa hükümleri gereği olup, müteselsil borçlu sıfatıyla takip edilen davacının bağlı olduğu davalı Vergi Dairesi Müdürlüğünce ödeme emri tanzim ve tebliğinde isabet bulunmadığından, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, anılan işlemi iptal eden ve sonucu itibarıyla yerinde görülen mahkeme kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte değildir.

Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddine, 29.1.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.

(DAN-KAR-DER; SAYI:4)
YÖ/ŞGK

 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı