Danıştay Onüçüncü Daire
Bir şahsın bankaya olan borçlarına kefil olup, bu borçları ödeyen ve karşılığında ipotek tesis ettiren yükümlü, bu derece büyük bir meblağı karşılıksız vermiş ve faiz almamış kabul edilemez. Yükümlünün, bir şahsın bankaya olan borçlarına kefil olup, bu borçları ödediği ve karşılığında gayrimenkul ipoteği tesis ettirdiği konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Yükümlü her ne kadar borç para vermediğim', faiz almadığım iddia etmekteyse de, alacak borç ilişkisinin doğrudan doğruya para alıp verme şeklinde anlaşılması dar bir yorumlamaya sebebiyet verir. Günün koşulları, çeşitli şekillerde alacak borç ilişkisinin doğmasına elverişlidir. Nitekim olayda olduğu gibi, kefalet yoluyla da bir alacakborç ilişkisinin doğması olağandır. Danıştay içtihatlarıyla da belirtildiği üzere aralarında yakın akrabalık ilgisi bulunmayan üstelik ticaretle uğraşan basiretli bir iş adamının büyük miktarlara ulaşan bir parayı, kendisine bir yarar sağlamadan borç olarak verilebileceği düşünülemez. Bu nedenle yerinde görülmeyen Temyiz Komisyonu kararının bozulmasına, oyçokluğuyla karar verildi.