Danıştay Onüçüncü Daire
Parsellenmemiş arazı üzerinde yarıcı sıfatıyla ekim yapanlar arasında tarımsal ortaklığın varlığı kabul edilemez. Yarıcılık halinde zirai faaliyette bulunduğu saptanan yükümlünün 1969 takvim yılı gelir vergisi matrahının takdiri istenildiği halde matrah takdir etmeyen Takdir Komisyonu kararma karşı vergi dairesince yapılan itirazı reddeden itiraz Komisyonu kararını; İtiraz Komisyonu'nun matrah takdir istemini yargı yeri olarak incelediği ve yükümlünün gerek payına düşen arazi gerekse hasılat tutarı yönünden 193 sayılı Kanun'un 12. ve 13. maddesindeki muaflık ölçülerini aşmadığının saptandığı, bu nedenle verilen kararın sonuç olarak yerinde olduğu gerekçesiyle onayan Temyiz Komisyonu Birinci Dairesi kararının; 193 sayılı Kanun'un 10. maddesinin 3. fıkrasına göre ortaklıklarda küçük çiftçi muaflığının ortaklığın işletme büyüklüğü ile yıllık satış tutarı ölçülerine göre saptandığı, ortaklığın birden fazla işletmeye ilişkin bulunmasının durumu değiştirmeyeceği, arazi ifraz edilmediğinden tamamı üzerinde ayrı ayrı çiftçilerin mülk sahibine karşı yarıcı durumunda olması karşısında aynı arazi üzerindeki bütün faaliyetlerin ortaklıkla bir düşünülmesinin zorunlu bulunduğu ileri sürülerek bozulması isteğinin reddine oybirliği ile karar verildi.