Dairesi
53 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinim IV bölümünde yeralan, asgari verginin yıllık beyanname ile beyan edilen gelir veya kurumlar vergisinden mahsubuna ilişkin düzenleme Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 111. maddesine aykırı değildir.
Karar No
1997/4311
Esas No
1996/2216
Karar Tarihi
14-11-1997

Danıştay Dördüncü Daire

53 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinim IV bölümünde yeralan, asgari verginin yıllık beyanname ile beyan edilen gelir veya kurumlar vergisinden mahsubuna ilişkin düzenleme Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 111. maddesine aykırı değildir. İstemin Özeti: 17.04.1996 tarih ve 22614 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 53 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği'nin 'IV Talih Oyunları Salonları işletmeciliğinden Elde Edilen Kazançlara ilişkin Olarak Hesaplanan Asgari Verginin Yıllık Beyanname ile Beyan Edilen Gelir veya Kurumlar Vergisinden Mahsubu' başlıklı bölümünün Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 111. maddesine aykırı olduğu iddiasıyla iptali ve ihtirazi kayıtla beyan edilip ödenen 1995 yılı kurumlar vergisinin ladesi istemidir. Karar: Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 111. maddesinin 1. fıkrasında 2364 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'na göre talih oyunları salonu işletmeciliği faaliyetinde bulunan gerçek usulde gelir vergisine mahsup edilmek üzere maddede yazılı miktarlarda asgari vergi ödeyecekleri, 6. fıkrasında, talih oyunları salonları işletmeciliği faaliyetinde bulunan kurumlar vergisi mükelleflerinin de cari vergilendirme döneminin kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere bu maddede belirtilen esaslar çerçevesinde asgari vergi ödeyecekleri, 3. fıkrasında ise, bir önceki yıl içinde tahakkuk eden bu vergilerin yıllık beyanname üzerinden bu faaliyete ilişkin olarak hesaplanan gelir vergisinden mahsup edileceği, mahsup edilemeyen vergilerin ise red ve iade edilmeyeceği belirtilmiştir. Yukarıda açıklanan madde hükümlerine göre, talih oyunları salonları işletmecilerinin her ay maddede yazılı miktarlarda asgari vergi ödemeleri, bir önceki yıl içinde tahakkuk eden bu vergilerin yıllık beyanname üzerinden bu faaliyete ilişkin olarak tahakkuk eden vergiden mahsup edilmesi ve beyan edilen verginin asgari vergiden az olması halinde ise ödenmiş olan asgari verginin red ve iade edilmeyerek, mükelleflerin bu faaliyete ilişkin nihai vergisi olması öngörülmüştür. Anılan maddenin uygulama esasları, 12.07.1995 günlü ve 22341 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 52 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği'nde açıklanmıştır. Genel Tebliğin '3. Asgari Verginin Yıllık Beyanname ile Beyan Edilen Gelir Veya Kurumlar Vergisinden Mahsubu' başlıklı bölümünün birinci fıkrasının son cümlesinde 'gelir veya kurumlar vergisinin talih oyunları salonları işletmeciliği faaliyetine ilişkin kısmı, ilgili yılda talih oyunları salonlarından sağlanan hasılatın toplam hasılat içindeki payına göre hesaplanacaktır.' denilmiştir. Bilahare, dava konuşu düzenleme ile bu cümle 'Gelir veya Kurumlar Vergisinin talih oyunları işletmeciliği faaliyetine ilişkin kısmı, ilgili yılda talih oyunları salonlarından sağlanan kazancın toplam kazanç içindeki payına göre hesaplanacaktır.' şeklinde değiştirilmiş ve davacı bu cümlenin mükerrer 111. maddesine aykırı olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Gelir veya Kurumlar vergileri kazanç üzerinden alınan vergiler olup, bu vergilere mahsup edilmek üzere alınan asgari verginin mahsubu esnasında da, mükelleflerin başka faaliyetlerinin bulunması halinde, mahsubun sadece talih oyunları salonlarından sağlanan kazancın toplam kazanç içindeki payına göre yapılması gerekmektedir. 52 Seri No.lu Tebliğde hasılat esası kullanılarak yapılan düzenleme, dava konuşu genel tebliğde düzeltilmiştir. Davacı, mükerrer 111. maddenin 4. fıkrasında hasılat esasinin kanuni ölçü olarak getirildiğim ve kurumlar vergisinin asgari vergiden mahsubu esnasında bu ölçünün esas alınması gerektiğim ileri sürmekteyse de, sözkonusu fıkradaki düzenleme geçici vergiye ilişkin olup, bu farklılık geçici vergi ve asgari verginin yapılarının farklı olmasından kaynaklanmaktadır. Geçici verginin tahakkuku tarihinde hesabı mümkün bir kazanç bulunmadığından, hasılat esasinin kullanılması zorunlu olmaktadır. Asgari verginin gelir ve kurumlar vergisinden mahsubu anında kazanç belli olduğundan hasılat esnasının kullanılmasına gerek bulunmamaktadır. Nitekim, davacı kurumun talih oyunları salonları işletmeciliğinden elde ettiği kazancı 'sıfır' olmasına rağmen, hasılat esası kullanıldığında asgari verginin diğer faaliyetleri nedeniyle ödeyeceği kurumlar vergisinden mahsup edilebilecek olması, iddianın, maddenin düzenleniş biçimine ve sözkonusu faaliyetten kesin olarak asgari bir vergi alınması yolundaki amacına aykırı bulunduğunu göstermeye yeterli sayılmalıdır. Bu durumda, davacı tarafından ileri sürülen iddialar, dava konuşu düzenlemenin iptalin! ve ihtirazi kayıtla beyan edilen verginin kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. Bu nedenle, davanın reddine oybirliği ile karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı