Dairesi
Aynı işyerinde faaliyette bulunan şirketin yöneticisi hakkında ödeme emri çıkartılan şirketin tasfiye memuru olduğu ve tasfiye memurunun elemanına yapılan tebligatın adı cezanın bağlı olduğu kişiye tebligattan haber vermediğinden söz edilemeyeceğinden tebligatta yasaya aykırılık yoktur.
Karar No
1998/1060
Esas No
1997/919
Karar Tarihi
17-03-1998

Danıştay Onbirinci Daire 

Aynı işyerinde faaliyette bulunan şirketin yöneticisi hakkında ödeme emri çıkartılan şirketin tasfiye memuru olduğu ve tasfiye memurunun elemanına yapılan tebligatın adı cezanın bağlı olduğu kişiye tebligattan haber vermediğinden söz edilemeyeceğinden tebligatta yasaya aykırılık yoktur. İstemin Özeti: 1993 yılı Ocak ve Şubat dönemlerine ilişkin katma değer vergisi, vergi cezası ile gecikme zammının tahsili amacıyla yükümlü şirket adına ödeme emri düzenlenerek tebliğ edilmiştir. Vergi Mahkemesi kararıyla; dosyanın incelenmesinden yükümlü şirket adına düzenlenen vergi ve ceza ihbarnamelerinin 09.12.1993 tarihinde '..... ANKARA' adresinde şirketin sekreteri .....'e tebliğ edildiği, ihbarnamelere karşı dava açılmaması üzerine kesinleşen kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin de yine aynı adreste şirket ortağına tebliğ edildiğinin hatalı olduğu, zira bu kişinin başka bir şirketin elemanı olarak çalıştığının ileri sürülmesi üzerine bu hususun doğruluğunu tespit amacıyla ara kararıyla getirtilen belgelerin incelenmesinden, anılan kişinin yükümlü şirketin değil.... Ltd. Sirkelinin elemanı olduğuna anlaşıldığı, bu durumda ihbarnameler 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 94. maddesine göre şirket müdürü ve şirket elemanlarından birine tebliğ edilmemiş olduğundan usulsüz tebligat nedeniyle kesinleşmiş bir kamu alacağının bulunmadığı, dolayısıyla düzenlenen ödeme emrinde yasaya uyarlık görülmediği gerekçesiyle ödeme emri iptal edilmiştir. Vergi dairesi müdürlüğünce, ödeme emrinde isabetsizlik bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir. Karar: Uyuşmazlık, yükümlü kurum adına düzenlenen ödeme emrine karşı açılan davayı kabul edip, dava konuşu ödeme emrini iptal eden vergi mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkin bulunmaktadır. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 94. maddesinde, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde bunları idare edenlere veya kanuni temsilcilerine yapılacağı, tüzel kişilerin birden fazla müdür veya temsilcisi varsa, tebliğin bunlardan birine yapılmasının yeterli olduğu, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde, ikametgah adresinde bulunanlardan veya işyerlerinde memur ya da müstahdemlerinden birine yapılacağı hükme bağlanmıştır. Bilindiği gibi, tebliğ, hukuki bir işlemin yetkili merciler tarafından ilginin bilgisine kural olarak yazı ile bildirilmesi olup, bununla işlemin muhatabının bilgi sahibi olması başka bir deyimle haberdar edilmesi amaçlanır. Davanın incelenmesinden 10.01.1993 tarihinde yükümlü kurumun tasfiyesine karar verildiği, kararın 27.07.1995 gününde tescil edildiği, ortaklardan (,...'nın) tasfiye memuru seçildiği, ilgili dönem katma değer vergisi beyannamesinin verilmemesi üzerine takdir komisyonu kararıyla belirlenen matrah üzerinden davacı kurum adına re'sen yapılan tarhiyata ilişkin ihbarnamenin, kurumun bilinen ve aynı zamanda tasfiye memurunun adresi olan................................. ANKARA adresinde bulunan ve yine aynı zamanda adı geçen tasfiye memurunun yönetici ortağı olduğu, ...... limited şirketi elemanlarından ...... isimli şahsa tebliğ edildiği ihbarnameye konu amme alacağının vadesinde ödenmemesi üzerine, dava konuşu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. Olayda, dava konuşu ödeme emrinin dayanağım oluşturan ihbarnamelerin tebliğ edildiği adres, davacı kurumun bilinen adresinin yanısıra ......... limited sirkelinin de adresi olmaktadır. Aynı adres 10.01.1993 günlü tasfiye kararı ile tasfiye memuru olarak atanan .......'nin adresi olarak da gösterilmiştir. Böylelikle adı geçen şahıs belirtilen adreste hem davacı kurumun tasfiye memuru sıfatıyla hem de ....... limited sirkelinin yöneticisi olarak bulunmaktadır. Durum böyle olunca, ihbarnamelerin tebliğ edildiği şahsın ....... limited sirkelinin elemanı olması yanında davacı kurumun tasfiye işlemlerinin de sürdürüldüğü aynı işyerinin müstahdem ya da memuru olması dolayısıyla, emrinde çalıştığı kişiyi bu tebliğden haberdar etmediği düşünülemez. Bu itibarla, tebliğ ile amaçlanan hususun gerçekleştiğinin, başka bir anlatımla sözü edilen ihbarnamelerin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğinin kabulü gerekir. Bu durumda, mahkemece dava konuşu ödeme emrinin yasal olup olmadığının esastan incelenmesi gerekirken, dayanağı olan ihbarnamelerin usulüne uygun tebliğ edilmediği, dolayısıyla ödeme emri ile istenebilecek amme alacağının bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmesinde yasal isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüyle, vergi mahkemesi kararının bozulmasına oybirliği ile karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı