Dairesi
Mükellefin mahkemeden aldığı zayi belgesi ile yangın sonucu defter ve belgelerinin zayi olduğunu ispat etmesi, Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29 ve 34. maddelerine göre, indirim konuşu yaptığı katma değer vergilerinin alış belgelerinde ayrıca gösterilmiş olmasını kanıtlama yükümlülüğünü ortadan kald
Karar No
1998/3014
Esas No
1997/3084
Karar Tarihi
23-09-1998

Danıştay Onbirinci Daire 

Mükellefin mahkemeden aldığı zayi belgesi ile yangın sonucu defter ve belgelerinin zayi olduğunu ispat etmesi, Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29 ve 34. maddelerine göre, indirim konuşu yaptığı katma değer vergilerinin alış belgelerinde ayrıca gösterilmiş olmasını kanıtlama yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacak olup, ticari icaplara göre emtia satırı aldığı kişi ve kuruluşları tanımak ve bilmek durumunda olan mükellefin indirim konuşu yaptığı katma değer vergilerine ilişkin olarak emtia satın aldığı kişi ve kuruluşlardan temin edeceği fatura ve benzeri vesikaları ibraz yükümlülüğü devam edecektir. istemin Özeti: 1994 yılma ait defter ve belgelerin yangın sonucu zayi olduğu öne sürülerek incelemeye ibraz edilmemesi üzerine beyannamelerde gösterilen katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek yükümlü adına tüm dönemler için katma değer vergisi salınmıştır. Vergi Mahkemesi kararıyla; olayda defter ve belgeler incelemeye ibraz edilmediğinden re'sen takdir nedeni bulunduğu, ancak mahkemelerince verilen ara kararı üzerine ibraz edilen alış faturaları üzerinde yapılan inceleme sonucunda, Nisan, Mayıs, Ekim ve Kasım dönemlerinde indirilecek katma değer vergisi dikkate alındığında, ödenecek vergi bulunmayıp devreden verginin olduğu, öte yandan, Haziran ve Aralık dönemlerinde ise, ödenecek vergilerin bulunduğu tespit edildiğinden, tarhiyatın bu kısımlar üzerinde yapılmasında isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle tarhiyat tadilen onanmıştır. Yükümlü tarafından, temin edebildikleri ve temyiz dilekçesi ekinde sundukları alış faturalarının dikkate alınarak yeniden bir karar verilmesi ve ayrıca yeniden makul bir süre verilmesi halinde de geri kalan alış faturalarım temin etmeye çalışacaklarının belirtildiği, vergi dairesi tarafından ise, defter ve belgelerim incelemeye ibraz etmeyen yükümlünün indirimleri kabul edilmeyerek adına yapılan tarhiyatın 3065 sayılı Kanun'un 29. ve 34. maddelerine uygun olduğu ileri sürülerek mahkeme kararının taraflarca bozulması istenilmektedir. Karar: Uyuşmazlık, defter ve belgelerini yangın sonucu zayi olduğunu öne sürerek incelemeye ibraz etmeyen yükümlünün katma değer vergisi beyannamelerinde gösterdiği indirimleri kabul edilmeyerek adına katma değer vergisi salınmasından doğmuştur. Vergi dairesi temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmemiştir. Yükümlü temyiz istemine gelince; 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinde 're'sen vergi tarhı' tanımlanmış, aynı maddenin 3. bendinde bu kanuna göre tutulması mecburi olan defterlerin hepsi veya bir kısmı tutulmamış veya tasdik ettirilmemiş veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmemiş olması halinde maddi delillerin var olmadığının kabul edileceği belirtilmiştir. Maddede, defter ve belgelerin hangi nedenle olursa olsun ibraz edilmemesi re'sen takdir nedeni sayılmıştır. Dönem defter ve belgelerini inceleme elemanına ibraz etmeyen yükümlü hakkında re'sen takdire başvurulmasında bu nedenle yasaya aykırılık bulunmamaktadır. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1/a bendinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, aynı Kanun'un 34. maddesinin 1. bendinde ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği kurala bağlanmıştır. Bu hükümler karşısında, katma değer vergisin indirim konuşu yapılabilmesi için, indirim konuşu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve sözkonusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması gerekmektedir. Öngörülen bu koşullarla, vergilendirmede belge düzeninin yerleştirilmesi amaçlanmıştır. Olayda, yükümlünün muhasebecisinin işyerinde çıkan yangın sonucu defter ve belgelerinin yanarak zayi olduğuna ilişkin mahkemeden zayi belgesi alınmış bulunması, katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyen mükellefi 'indirim konuşu yapılan vergilerin alış belgelerinde ayrıca gösterilmiş olması'nı kanıtlama yükümlülüğünden kurtarmayacağı gibi, yukarıda belirtilen ispat ve ibraz keyfiyetim ortadan kaldırmaya dayanak sayılabilecek hukuki bir deneden olarak da düşünülemez. Zira ticari icaplara göre, emtia satın aldığı kişi veya kuruluşları tanımak ve bilmek durumundaki yükümlünün gerekli girişimleri yaparak emtia alımına ilişkin belgelerin varlığım ispat olanağına sahip bulunduğunu kabul etmek gerekir. Bunun doğal sonucu, maddi delillerin yitirilmesi sonucunu doğuran yangın dolayısıyla ispat külfeti kendisine düşen yükümlüler tarafından ibraz edilebilen fatura ve benzeri vesikalara ilişkin katma değer vergisinin indirim konuşu yapılması, aksi halde indirimlerin kabul edilmemesi gerekmektedir. Yukarıda belirtilen hususlar vergi mahkemesince de kabul edilmek suretiyle davanın çözümüne esas teşkil etmek üzere verilen ara kararları gereği yükümlü tarafından ibraz edilen alış belgelerinin incelenmesi sonucu yapılan hesaplamalara göre tarhiyat değişiklikle onanmıştır. Öte yandan temyiz dilekçesi ekinde mahkemeye ibraz edilenler dışında kalan ve uyuşmazlık dönemindeki emtia alımlarına ilişkin olarak temin edilen fatura fotokopileri ibraz edildiğinden, sözkonusu belgeler incelenerek indirilecek katma değer vergisi miktarları saptanıp, ilgili dönem beyannameleri ile karşılaştırılmak suretiyle karar verilmesi gerekmektedir. Kaldı ki, uyuşmazlık dönemlerine ilişkin olarak sonradan ibraz edilen belgelerin, gerçeği yansıtıp yansıtmadığı hususu yönünden vergi dairesince zamanaşımı süresi içinde her zaman karşıt inceleme yapılmak suretiyle değerlendirilebileceği tabidir. Açıklanan nedenlerle, vergi dairesi temyiz isteminin reddine; yükümlü temyiz isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının yeniden bir karar verilmek üzere bozulmasına oybirliği ile karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı