Dairesi
Vergi Usul Kanunu’nun 267. maddesine göre emsal bedeli ile değerleme yapılabilmesi için ihtilaf konusu araçların işletmeden çekilmiş olması ve satış tarihi itibariyle satış bedellerinin belli olmaması gerektiğinden, aksi durumda anılan madde hükmüne göre emsal bedeli belirlenemeyeceğinden, tak
Karar No
2001/1824
Esas No
1999/2384
Karar Tarihi
10-05-2001
Danıştay Üçüncü Daire

Vergi Usul Kanunu’nun 267. maddesine göre emsal bedeli ile değerleme yapılabilmesi için ihtilaf konusu araçların işletmeden çekilmiş olması ve satış tarihi itibariyle satış bedellerinin belli olmaması gerektiğinden, aksi durumda anılan madde hükmüne göre emsal bedeli belirlenemeyeceğinden, takdir komisyonunca takdir edilmiş emsal bedelleri esas alınarak hesaplanan matrah farkı üzerinden ikmalen tarhiyat yapılması mümkün değildir. İstemin Özeti: Sunta, duralit, MDF, kontplak suntalam toptan ticareti yapan ve 1996 takvim yılı hesap ve işlemleri incelenen davacı şirketin aktife kayıtlı 1992 model otomobil ile 1992 model kamyonun satış bedellerini düşük göstermek suretiyle bir kısım hasılatı kayıtdışı bıraktığından söz edilerek adına ikmalen salınan Kurumlar Vergisi, fon payı ile bunlara bağlı olarak kesilen kusur cezalarına karşı açılan davayı; söz konusu araçların satış tarihleri itibariyle emsal satış bedelinin tespiti açısından (...) Motorlu Araç Satışları ve Komisyoncuları Derneğinden yapılan araştırma sonucuna göre derneğin bildirdiği emsal satış bedellerinin, davacının kayıtlarına intikal ettirdiği satış bedelleri ile inceleme raporunda belirlenen satış bedellerinin üzerinde olduğunun anlaşıldığı ayrıca araçların değerini azaltıcı yönde bir zararın olduğu hususunda iddia ve kanıtlayıcı belge bulunmadığı da görüldüğünden inceleme raporu ile belirlenen matrah üzerinden ikmalen yapılan Kurumlar Vergisi ve fon payı tarhiyatında yasalara aykırılık bulunmadığı, öte yandan dava konusu tarhiyata uygulanan kusur cezasında da isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle reddeden (...) Vergi Mahkemesi kararının; gerçek satış bedelleri tespit edilirken somut tespitlerde bulunulmadığı, araçların fiili durumlarının gözönüne alınması gerektiği, sadece marka ve model belirtilmek suretiyle değer tespit edilmesinin yeterli olmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir. Karar: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 2365 sayılı Kanunun 3. maddesiyle değişen 29. maddesinde; ikmalen vergi tarhı, her ne şekilde olursa olsun bir vergi tarh edildikten sonra bu vergiye müteallik olarak meydana çıkan ve defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak miktarı tespit olunan bir matrah veya matrah farkı üzerinden alınacak verginin tarh edilmesi şeklinde tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 267. maddesinde ise ’emsal bedeli, gerçek bedeli belli olmayan veya bilinmeyen veyahut doğru olarak tespit edilemeyen bir malın, değerleme gününde satılması halinde emsaline nazaran haiz olacağı değerdir.’ hükmü yeralmıştır. Dosyanın incelenmesinde, 03.04.1996 tarihinde satılan yükümlü şirketin aktifine kayıtlı (...) plakalı 1992 model Manager Renault 21 marka otomobil ile (...) plakalı 1992 model Fatih BMC marka kamyonun beyan edilen satış bedellerinin takdir komisyonunca kasko bedelleri esas alınarak takdir edilen emsal satış bedellerinden düşük bulunması ikmalen tarh sebebi kabul edilerek kayıtlı bedeller ile takdir edilen bedeller arasındaki farkın eksik kaydedilen satış bedeli olduğu görüşüyle hesaplanan matrah farkı üzerinden ikmalen cezalı tarhiyat yapıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıda anılan Vergi Usul Kanunu’nun 267. maddesi uyarınca emsal bedel tayinine gidilebilmesi, malın değerleme günündeki gerçek bedelinin belli olmaması veya doğru olarak saptanamaması halinde mümkündür. Olayda ise; araçlar işletmeden çekilmediğine ve araçların satış tarihi itibariyle satış değerleri belli olduğuna göre 267. madde uyarınca emsal bedeli tespitine gidilemeyeceğinden takdir komisyonunca takdir edilen emsal bedelleri esas alınmak suretiyle hesaplanan matrah farkı üzerinden ikmalen tarhiyat yapılması olanaksızdır. Öte yandan, takdir edilen emsal bedele göre, satış bedelinin daha düşük olması nedeniyle belirlenen matrah farkı üzerinden re’sen yapılması gereken tarhiyatın ikmalen yapılmasında da yasal isabet bulunmadığından davanın reddi yolundaki mahkeme kararında bu yönden de hukuka uygunluk görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, yükümlü temyiz isteminin kabulü ile vergi mahkemesi kararının bozulmasına oyçokluğuyla karar verildi . KARŞI OY: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında vergi mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği görüşü ile çoğunluk kararına katılmıyoruz.
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı