Dairesi
MALİYE BAKANLIĞI İLE MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ARASINDAKİ PROTOKOL UYARINCA OKUL KANTİNİ VE BÜFELERİNİN İŞLETİLMESİ HAKKI KENDİSİNE VERİLEN ANCAK KİRA TUTARINDAN BAĞIŞ ADI ALTINDA PAY ALMAK SURETİYLE ÜÇÜNCÜ ŞAHSA KİRAYA VEREN DAVACI MİLLİ EĞİTİM VAKFININ, SÖZÜ EDİLEN YERLERİ KİRAYA VERME ORGANİZASYONU
Karar No
2487
Esas No
1918
Karar Tarihi
08-12-2004
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
DÖRDÜNCÜ DAİRE
2004
2487
2003
1918
08/12/2004
 
KARAR METNİ

MALİYE BAKANLIĞI İLE MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ARASINDAKİ PROTOKOL UYARINCA OKUL KANTİNİ VE BÜFELERİNİN İŞLETİLMESİ HAKKI KENDİSİNE VERİLEN ANCAK KİRA TUTARINDAN BAĞIŞ ADI ALTINDA PAY ALMAK SURETİYLE ÜÇÜNCÜ ŞAHSA KİRAYA VEREN DAVACI MİLLİ EĞİTİM VAKFININ, SÖZÜ EDİLEN YERLERİ KİRAYA VERME ORGANİZASYONU İKTİSADİ İŞLETME SAYILMAYACAĞINDAN, MÜKELLEFİYET TESİS ETTİRİLMESİNDE İSABET OLMADIĞI HK.

Temyiz Eden : Maltepe Vergi Dairesi Müdürlüğü/ANKARA

Karşı Taraf : Milli Eğitim Vakfı/ANKARA

Vekili : Av. ...

İstemin Özeti : Maliye Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasındaki protokol uyarınca okul kantini ve büfelerinin
işletilmesi hakkı kendisine verilen ancak kira tutarından bağış adı altında pay almak suretiyle üçüncü şahsa kiraya veren davacı vakıf adına kurumlar vergisi ve katma değer vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmiştir. Ankara 4. Vergi Mahkemesi 20.6.2003 günlü ve E:2002/776, K:2003/456 sayılı kararıyla; 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 1 inci maddesinin (D) bendinde, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmelerin kurumlar vergisine tabi olduğu, aynı Kanunun 5 inci maddesinde vakıflara ait veya bağlı olup, 4 üncü maddede yazılı şartlara haiz bulunan işletmeler ile aynı mahiyetteki yabancı işletmelerin vakıfların iktisadi işletmeleri olduğu belirtilmek suretiyle vakıflara ait veya bağlı olan iktisadi işletmelerin vergilendirilmesi için gerekli olan koşulların belirtildiği, vakıflara ait iktisadi işletmelerin faaliyetlerinin sürekli olması ve ticari, sınai ve zirai nitelik taşıması gerektiği, olayda; davacı vakfın yürüttüğü faaliyetin iktisadi işletme çercevesinde olup olmadığı ve gayrimenkullerin kiraya verilmesinin iktisadi işletme niteliği taşıyıp taşımadığının saptanması gerektiği, Maliye Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında yapılan 15.3.2001 tarihli protokole göre; Mülkiyeti Hazineye ait ve Milli Eğitim Bakanlığına tahsisli okul ve kurumlardaki büfe, kantin, çay ocağı,yemekhane ve kafeteryaların vakıf tarafından işletileceği, vakfın elde ettiği gelirin (gayrisafi) %3'ünün üçer aylık dönemler itibarıyla takip eden ay içinde Hazineye arz bedeli olarak Milli Eğitim Vakfı Genel Müdürlüğünce ödeneceği, Hazine payı mahsup edildikten sonra kalan tutarlardan okul veya kuruma verilecek kısım ile Milli Eğitim Vakfı Genel Müdürlüğüne verilecek kısmın, Milli Eğitim Bakanlığınca belirleneceği, bu durumda davacı vakıf mülkiyeti hazineye ait okul kantinlerini işletme hakkı bulunmakla birlikte işletilmesi üzere kiraya verebilme hakkına da sahip olduğu, anılan işyerinin yada diğerlerinden herhangi birisinde bizzat hizmet veya mal satışında bulunduğu tespitli olmadığına göre, davacı vakfın yürütmekte olduğu işlevin bu haliyle ticari kar maksadıyla yapılan bir işletmecilik olduğundan sözedilebilmek mümkün olmayıp kira gelirlerinin vakıf tüzel kişiliğinin kuruluş sözleşmesindeki faaliyetlerine hasredilmesini teminen işyerlerinin kiraya verilmesinin organizesi şeklinde değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle davacı vakfın işyerlerini sadece kiraya verme organizasyonu iktisadi işletme niteliği taşımadığından bu yolla elde edilen gelir nedeniyle kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmesinde yasal isabet bulunmadığı, katma değer vergisi mükellefiyeti yönünden ise; davacı vakfın gayrimenkullerini kiraya vermesi iktisadi işletme niteliği taşımadığına ve başka bir iktisadi işletmesi de olmadığına göre 3065 sayılı yasanın 1/1.maddesinde belirtilen ticari, sınai veya serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan ve katma değer vergisinin konusunu teşkil eden teslim ve hizmetin bulunduğundan sözedilemeyeceği, ancak, anılan Kanunun 1/3-f maddesinde, Gelir Vergisi Kanununun 70.maddesinde sayılan mal ve hakların kiralanması işlemleri katma değer vergisi konusuna alınmakla sayılan bu mal ve hakların kiralanması ticari, sinai, mesleki faaliyet kapsamına girmese dahi vergiye tabi kılınmış ise de, aynı Kanunun 17/4-d maddesi hükmü ile iktisadi işletmelere dahil olmayan gayrimenkullerin kiralanmasının vergiden istisna edilmiş olması karşısında, iktisadi işletmesi bulunmadığından kurumlar vergisi mükellefi olmayan vakfın mülkiyeti hazineye ait olan ve iktisadi işletmesine dahil bulunmayan gayrimenkulün kiralanması işleminden dolayı katma değer vergisi mükellefiyetinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle katma değer vergisi ve kurumlar vergisi mükellefiyet tesis işlemlerinin iptaline karar vermiştir. Davalı İdare, davacı vakfın okul kantin ve büfelerini kiraya verme organizasyonun iktisadi işletme niteliği taşıdığını, bu ticari faaliyet sonucu elde edilen gelirin vakfın amaçlarının gerçekleşmesi doğrultusunda kullanılmasının faaliyetin ticari niteliğini ortadan kaldırmadığını ileri sürmekte ve kararın bozulmasını istemektedir.

Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi Sevil Bozkurt'un Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı İbrahim Erdoğdu'nun Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından,
isteminin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü ve Yedinci Dairesinin 2575 sayılı Danıştay Kanunu'na 3619 sayılı Kanunla eklenen Ek 1 inci maddesi uyarınca birlikte yaptığı toplantıda dosyadaki bulunan belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.

Bu nedenle, temyiz isteminin reddine 8.12.2004 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

A Z L I K O Y U

Dosyanın incelenmesinden, Maliye Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında yapılan protokol ile; Mülkiyeti Hazineye ait Milli Eğitim Bakanlığına tahsisli ve bu Bakanlığa bağlı okul ve kurumların büfe, kantin, çay ocağı, yemekhane ve kafeteryaların, bahçe ve boş alanların, spor ve konferans ve çok amaçlı salonların eğitsel, sosyal, sportif, kültürel ve ticari etkinliklerde kullanılmasına ilişkin esasların belirlendiği, belirtilen yerlerin Milli Eğitim Vakfı tarafından işletileceği veya işlettirileceği hususunda anılan protokolde yer aldığı görülmüştür.

Zonguldak ilinde bulunan, Merkez Çıraklık Eğitim Merkezi bünyesindeki kantinin kiralanması nedeniyle Milli Eğitim Vakfının kurumlar ve katma değer vergileri yönünden mükellefiyetinin tesis edildiği ve bu işlemin kararda yazılı gerekçelerle Ankara Dördüncü Vergi Mahkemesi tarafından iptal edildiği anlaşılmıştır.

Kurumlar Vergisi Kanununun 1'inci maddesinin (D) benedinde, Dernek ve Vakıflara ait iktisadi işletmelerin kurumlar vergisine tabi olduğu düzenlenmiş, 5'inci maddesinde ise dernek ve vakıflara ait veya bağlı olup 4'üncü maddede yazılı şartları haiz bulunan işletmeler ile aynı mahiyetteki yabancı işletmeler, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri olarak tanımlanmıştır. Bu düzenlemelere göre, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmelerin vergiye tabi olmaları için; iktisadi işletmelerin dernek ve vakfa ait veya bağlı olmaları, devamlı iktisadi faaliyette bulunmaları, ortada ticari, sınai ve zirai bir işletmenin bulunması, sermaye şirketi veya kooperatif şeklinde kurulmamış bulunmaları gerekmektedir.

Bu işletmelerin kazanç gayesi gütmemeleri, faaliyetin kanunla tevdi edilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebeleri ve kendilerine tahsis edilmiş sermayelerinin veya işyerlerinin bulunmamasının, mükellefiyetlerine tesir etmeyeceği de düzenlenmiştir.

Anılan düzenlemelerle dosyadaki bilgiler birlikte dikkate alındığında, Milli Eğitim Vakfına, Milli Eğitim Bakanlığına tahsisli ve bağlı tüm okul ve kurumlardaki Protokolde sayılan yerlerin işletilmesi ve işlettirilmesi faaliyetinin iktisadi işletime hüviyetini kazanıp kazanmadığı hususunun konunun özünü oluşturduğu anlaşılmaktadır. Anılan Vakfın bu yerleri doğrudan işletmesi durumunda, ortada bir iktisadi işletmenin bulunduğu kuşkusuzdur.

İhtilaf konusu olayda olduğu gibi bu yerlerin kiraya verilmesi ve belirlenen esaslar çerçevesinde bu kiradan pay alınması durumunda, faaliyetin Türkiye genelinde çok sayıda yerle ilgili ve her yıl tekrarlanan bir faaliyet olması, ticari bir organizasyon çerçevesinde yapılan bu faaliyetin ticari olduğunu gösterir. Bu durumda Vakfa ait veya bağlı bir iktisadi işletme söz konusudur. Bu işletmenin de kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesisi gerekir.

Vakfa ait veya bağlı bir iktisadi işletmenin ise Katma Değer Vergisi Kanununun 1'inci maddesinin 1'inci fıkrası ve aynı maddenin 3'üncü fıkrasının (g) bendi hükümleri uyarınca katma değer vergisi mükellefi olacağı açıktır.

Yukarda yapılan açıklamalar çerçevesinde, Vergi Dairesince yapılan işlemin yerinde olduğu, davacı Vakıf hakkında tesis edilen kurumlar vergisi ve katma değer vergisi mükellefiyetini iptal eden vergi mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyuyla, aksi yönde verilen karara karşıyız.

(DAN-DER; SAYI :109)

YÖ/ÖEK


 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı