Dairesi
KATMA DEĞER VERGİSİNDEN MUAF OLARAK İHRAÇ EDİLEN EMTİANIN KISMEN GERİ
Karar No
256
Esas No
189
Karar Tarihi
14-06-1996
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
VERGİ DAVA DAİRELERİ
1996
256
1995
189
14/06/1996
 
KARAR METNİ

KATMA DEĞER VERGİSİNDEN MUAF OLARAK İHRAÇ EDİLEN EMTİANIN KISMEN GERİ
GELMESİ DURUMUNDA, BU MALLARIN İMALİ SIRASINDA YÜKLENİLEN KATMA DEĞER
VERGİSİNİN DAVACININ DİĞER VERGİ BORÇLARINDAN MAHSUBU GEREKİRKEN, MAH-
SUP İSTEMİNİN REDDİ ÜZERİNE MAHSUBA KONU BORÇ İÇİN DÜZENLENEN ÖDEME
EMRİNİN İPTALİNDE HUKUKA AYKIRILIK BULUNMADIĞI HK.

1988 yılının Aralık ayına ilişkin olarak tahakkuk eden gelir (stopaj)
vergisinin, doğan katma değer vergisi alacağına mahsubu isteminin, ih-
raç edilen malın bir bölümünün geri geldiği ileri sürülerek kabul
edilmemesi üzerine, mahsubu yapılmayan gelir (stopaj) vergisinin tah-
sili amacıyla yükümlü şirket adına ödeme emri düzenlenmiştir.

Ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı inceleyen İstanbul
4.Vergi Mahkemesi, 13.2.1991 günlü ve 1991/287 sayılı kararıyla; 3065
sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 11/1-c maddesinde imalatçıların,
imal ettikleri mallardan ihraç edilmek kaydıyla ihracatçılara yaptık-
ları teslimler nedeniyle hesaplanan katma değer vergisinin, ihracatçı-
lar tarafından ödenmeyeceği, bu şekilde yapılan teslimlerde malın cin-
si, niteliği ve miktarı bakımından herhangi bir sınırlamanın söz konu-
su olmadığı, imalatçılar tarafından bu kapsamda yapılan teslimlerle
ilgili olarak düzenlenen faturalarda, katma değer vergisinin mal bede-
linden ayrı olarak gösterileceği, mükelleflerce tahsil edilmeyen ancak
ilgili dönem beyannamesinde beyan edilen bu verginin, vergi dairesince
tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunacağı, ihracatçıya teslim tari-
hini takip eden ay başından itibaren 3 ay içinde ihraç edilmesi halin-
de tecil edilen verginin terkin olunacağının belirtildiği, 23 seri No.
lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde ise, geri gelen eşyayı ihraç
kaydı ile teslim eden imalatçılar bakımından uygulamada bir değişikli-
ğin söz konusu olmayacağının açıklandığı, imalatçı şirket olan davacı
tarafından ihraç kaydıyla ihracatçı şirkete teslim edilen malların bir
kısmının dış müşteriler tarafından iade edildiği, ihracatçı firma ta-
rafından katma değer vergisi gümrük idaresine ödenerek malın geri çe-
kildiği ve iade faturasında gösterilen katma değer vergisinin davacı
tarafından ihracatçı şirkete ödendiği, bu durumda, hesaplanan katma
değer vergisinin iade edilen mallara isabet eden katma değer vergisi
kadar olan kısmı ve ödenecek katma değer vergisi azalacağından, tecil
edilebilir katma değer vergisi ve tecil edilen katma değer vergisinin
azalmasının sonuç olarak iadesi gereken katma değer vergisi miktarında
değişiklik meydana getirmeyeceği, bu husus dikkate alındığında mahsu-
bun, anılan Kanun ve Tebliğ hükümleri uyarınca yapılması gerektiği ge-
rekçesiyle ödeme emrinin iptaline karar vermiştir.

Bu karara karşı Vergi Dairesi Müdürlüğünce yapılan temyiz baş-
vurusunu inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi, 30.9.1992 günlü ve
1992/4154 sayılı kararıyla; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun
32 nci maddesinde, vergiden müstesna işlemlerde ödenmiş katma değer
vergisinin ne suretle mahsup ve iade edileceğinin belirtildiği ve ia-
desi gereken katma değer vergisinin diğer vergilerden mahsubuna olanak
tanındığı, olayda ihraç edilen emtianın iadesi nedeniyle istisnadan
yararlanma, dolayısıyla 32.madde hükümlerinin uygulanmasının söz konu-
su olmadığı, vergilendirilmiş bir satışın gerçekleşmemesi yüzünden
malların iadesi nedeniyle "matrah miktarının değişmesi" halinden söz
edilebileceği, bu durumda uyuşmazlığın, Kanunun 32.maddesine göre de-
ğil, 35.maddesi hükümleri uyarınca çözümlenmesi gerektiği, bu maddede;
malların iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi, işlemden vazgeçilmesi
veya sair sebeplerle matrahta değişiklik meydana gelmesi hallerinde,
vergiye tabi işlemleri yapmış olan mükellefin bunlar için borçlandığı
vergiyi, bu işlemlere muhatap olan mükellefin ise indirme hakkı bulu-
nan vergiyi, değişikliğin mahiyetine uygun şekilde ve değişikliğin
meydana geldiği dönem içinde düzelteceğinin ve ihraç kaydıyla satıl-
dıktan sonra iade edilen mallar nedeniyle borçlanılan verginin ne su-
retle düzeltileceğinin ve bunun için yapılacak işlemlerin belirtildi-
ği, bu maddede ödenmiş katma değer vergisinin diğer vergilere mahsubu
olanağına yer verilmediği gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına
karar vermiştir.

Bozma kararına uymayan İstanbul 4.Vergi Mahkemesi, 1994/2450
sayılı kararıyla; davacının, ihracatçıya teslim ettiği mallar üzerin-
den hesapladığı katma değer vergisini, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi
Kanununun 11.maddesinin (c) bendi uyarınca tahsil etmediği, tarh ve
tahakkuk ettirilen bu verginin tecil edildiği, söz konusu malların bir
kısmının geri gelmesi nedeniyle ihracatçının, iade faturası düzenlemek
suretiyle davacıdan iade ettiği bu mallar için katma değer vergisi
tahsil ettiği, böylece davacı üzerinde bir kez malın teslimi sırasında
bir kez de geri gelen malın iadesi sırasında olmak üzere iki defa kat-
ma değer vergisi tahakkuk ettiği, ihracatçı tarafından davacı şirkete
yansıtılan katma değer vergisinin daha sonra indirim konusu yapıldığı,
ancak ihraç kaydıyla teslim edilen emtia nedeniyle yüklenilen katma
değer vergisinin hala davacı üzerinde bulunduğu, bunun ise katma değer
vergisi sistemine aykırı olduğu, bu durumda yükümlünün, iade veya mah-
sup yoluyla vergi yükünden arındırılması gerektiği, bir kısım malın
geri gelmesi nedeniyle ihracatın gerçekleşmediği ve bu nedenle iadenin
söz konusu olamayacağı düşünülebilir ise de, Maliye Bakanlığınca yü-
rürlüğe konulan 23 seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin (E)
bölümünde; bir kısım malın geri gelmesinin ihraç kaydıyla mal teslim
eden imalatçılar yönünden iade uygulamasında herhangi bir değişiklik
ortaya çıkarmayacağının belirtildiği, Devlet Harcama Belgeleri Yönet-
meliğinin uyuşmazlık konusu dönemde uygulanacak olan 77.maddesinde,
ihraç edilmek şartıyla ihracatçılara mal teslim eden imalatçılara
yapılması gereken iadelerde, hak sahiplerince kendilerinin katma değer
vergisi veya "diğer vergi borçlarına" mahsubunun inceleme raporu ve
teminat aranmaksızın yapılacağının ifade edildiği gerekçesiyle ödeme
emrinin iptali yolundaki kararında direnmiştir.

Direnme kararı, vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edil-
miş ve döviz alım belgesi ibraz edilmeyen malların, geri gelen mallar
mahiyetinde olduğu, ihracatçı firma tarafından katma değer vergisi
ödenerek geri çekilen malların imalatçı firmaya iade edildiği, bu ne-
denle ihracatçı firmaya ödenen katma değer vergisinin indirim konusu
yapılması nedeniyle iadeye esas miktarın değiştiği, bu nedenle mahsup
işleminin yapılmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Davacı tarafından imal edilip ihraç kaydıyla ihracatçıya teslim
edilen emtia nedeniyle hesaplanan katma değer vergisi,Katma Değer Ver-
gisi Kanununun 11/1-c maddesi uyarınca tecil edilmiştir. İhraç kaydıy-
la teslim edilen emtianın bir kısmı yurt dışında bulunan müşteri tara-
fından geri gönderilmiş, geri gelen emtia ihracatçı tarafından katma
değer vergisi ödenerek gümrükten çekilmiş, ödenen bu katma değer ver-
gisi iade faturası düzenlemek suretiyle davacıdan tahsil edilmiştir.

Yükümlü şirket ise, iade faturası karşılığında ihracatçı firmaya öde-
diği katma değer vergisini bir sonraki dönemde indirim konusu yapmış-
tır.

Uyuşmazlık katma değer vergisinden muaf olarak ihraç edilen em-
tianın kısmen geri gelmesi durumunda, bu malların imali sırasında yük-
lenilen katma değer vergisinin indirim, iade veya mahsup yoluyla gide-
rilip giderilemeyeceğine ilişkin bulunmaktadır.

Davacı, faaliyetinin türü ve yapısı nedeniyle indirim uygula-
yamadığından, imalat sırasında yüklendiği verginin iadesini veya diğer
vergi borçlarına mahsubunu istemektedir.

Davalı idare, söz konusu verginin daha önceki dönemlerde hesap-
lanan vergiden indirildiği, dolayısıyla mahsubedilebilir bir alacağın
bulunmadığını ileri sürmediğinden, imalat aşamasında yüklenilen katma
değer vergisi yönünden alacaklı durumunda bulunan davacının gelir
(stopaj) vergisi borcunun, söz konusu alacağına mahsubu suretiyle is-
temin kabulü gerekirken, mahsup talebinin reddi hukuka uygun olmamış-
tır.

Dava konusu ödeme emriyle istenen kamu alacağı, mahsup yoluyla
telafi edilmiş bir katma değer tutarı olmadığından, davacı şirket adı-
na düzenlenen ödeme emrinde aynı nedenlerle mevzuata uygunluk görmeye-
rek iptali yolundaki ısrar kararında kanuna aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddine, karar verildi.

(MT/ES)




 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı