Dairesi
MÜKELLEFİYET TESİSİ İŞLEMİNİN İDARİ DAVAYA KONU YAPILABİLECEĞİ HK.
Karar No
310
Esas No
360
Karar Tarihi
28-05-1999
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
VERGİ DAVA DAİRELERİ
1999
310
1998
360
28/05/1999
 
KARAR METNİ

MÜKELLEFİYET TESİSİ İŞLEMİNİN İDARİ DAVAYA KONU YAPILABİLECEĞİ HK.

Öğrenci kantini işletmeciliği yapan yükümlünün post-mix sistemiyle co-
la ürettiğinin tespit edilmesi nedeniyle 3065 sayılı Yasanın 60 ıncı
maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca adına ek vergi, 3418 sayılı Yasa u-
yarınca da eğitim, gençlik, spor ve sağlık hizmetleri vergisi mükelle-
fiyetleri tesis edilmiştir. Mükellefiyet tesisi işleminin iptali iste-
miyle dava açılmıştır.

..... Vergi Mahkemesi, ... günlü, 1996/261 sayılı kararıyla;
3065 sayılı Yasanın 60 ıncı maddesinde ek verginin mükellefinin açık-
landığı, 15 ve 23 sayılı Katma Değer Vergisi Genel Tebliğlerinde, ek
verginin tek safhada alınan bir vergi olduğu, imalatın birden fazla
safhada yapılması halinde vergiyi doğuran olayın ise ek vergiye tabi
malların tüketime hazır hale getirildiği anda vukubulacağının kabul
edildiği, post-mix sisteminin nasıl bir üretim yöntemi olduğunun Anka-
ra Sanayi Odasından sorulduğu ve en basit anlamıyla, belirli özellik-
lerdeki su, karbondioksit ve şurubun tüketiciye sunulmadan önceki en
son aşamada karıştırılması şeklinde tanımlandığı, bu işlemin imalat
olarak kabul edilemeyeceği, 3065 sayılı Yasanın 60 ıncı maddesinin 1
inci fıkrasının (d) bendindeki parantez içi hüküm ile sade gazoz, mey-
veli gazoz ve meyva suları imalatının ek vergi dışında bırakıldığı,
daha basit bir karıştırma işi yapan yükümlü adına, ek katma değer ver-
gisi ve eğitim, gençlik, spor ve sağlık hizmetleri mükellefiyeti tesis
edilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle işlemi iptal etmiştir.

Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay
Onbirinci Dairesi, ... günlü, 1997/3917 sayılı kararıyla; idarenin ke-
sin ve yürütülmesi zorunlu işlemlerinin idari davaya konu olabileceği,
vergi uyuşmazlıklarında kesin ve yürütülmesi zorunlu idari işlemlerin,
ihbarname, ödeme emri veya haciz varakası tebliğ edilmesi, tahakkuk
fişi kesilmesi yada vergi tevkifatı yapılması yahut düzeltme ve şika-
yet başvurularının yetkili makamlarca reddedilmesi halinde ortaya çı-
kacağı, olayda ise davacının post-mix sistemiyle cola üretimi yapması
nedeniyle 3065 sayılı Yasanın 60 ıncı maddesi uyarınca ek vergi ve
3418 sayılı Yasa uyarınca eğitim, gençlik, spor ve sağlık hizmetleri
vergisine tabi olduğu ileri sürülerek ... tarihinden itibaren mükelle-
fiyet tesis edildiği, mükellefiyet tesisine ilişkin işlemin vergi yar-
gısında ön işlem niteliğinde olduğu, idari davaya konu edilebilmesi i-
çin sonuç doğurucu bir işlemle tamamlanması, başka bir deyişle yüküm-
lünün beyanı üzerine tahakkuk fişi yada ihbarname düzenlenmesi gerek-
tiği, mükellefiyet tesisine ilişkin işlemin idari davaya konu edilebi-
lecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem niteliğinde olmaması ne-
deniyle davanın, 2577 sayılı Yasanın 15 inci maddesinin 1/d bendi uya-
rınca reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esası incelenerek
karar verilmesinde yasal isabet görülmediği, 2576 sayılı Yasanın 6 ncı
maddesinin de aynı yönde olduğu gerekçesiyle kararı bozmuştur.

Bozma kararına uymayan Ankara 1.Vergi Mahkemesi, 11.2.1998 gün-
lü, E:1998/83, K:1998/77 sayılı kararıyla; Vergi Usul Kanununun 377
nci, 2576 sayılı Yasanın 6 ncı ve 2577 sayılı Yasanın 37 nci maddeleri
karşısında, vergi mahkemelerinde dava konusu yapılabilecek kesin ve
yürütülmesi zorunlu işlemlerin, yalnızca tarh edilen vergi, kesilen
ceza, 6183 sayılı Yasa uygulamasından doğan işlemler ve şikayet yoluy-
la vergi düzeltme taleplerinin reddine ilişkin işlemler olmadığı, dava
konusu mükellefiyet tesisi gibi işlemlerin de, diğer uyuşmazlıklar i-
çinde düşünülüp, kesin ve yürütülmesi gereken işlem olarak kabulü ge-
rektiği, zira mükellef olmaması gerektiği halde, ek katma değer vergi-
si mükellefiyeti tesisinin beyanname vermek, defter ve belge düzenle-
mek ve benzeri ödevlerden dolayı davacıya sorumluluk yükleyeceği ge-
rekçesi ile ilk kararında direnmiştir.

Direnme kararı vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edil-
miş, yapılan işlemin yasaya uygun olduğu, mükellefiyet tesisine iliş-
kin işlemin idari dava konusu yapılamayacağı ileri sürülerek kararın
bozulması istenmiştir.

Öğrenci kantini işletmeciliği yapan yükümlünün post-mix siste-
miyle cola ürettiğinin tespit edilmesi nedeniyle 3065 sayılı Yasanın
60 ıncı maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca ek vergi ve 3418 sayılı Ya-
sa uyarınca da eğitim, gençlik, spor ve sağlık hizmetleri vergisi mü-
kellefiyetleri tesis edilmesi üzerine mükellefiyet tesis işleminin ip-
tali istemiyle açılan davayı kabul ederek işlemi iptal eden vergi mah-
kemesi ısrar kararı temyiz edilmiştir.

İdari işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi, iptal davaları-
nın konusunu oluşturmaktadır. Bir işlemin iptal davasına konu olabil-
mesi için ilgililerin menfaatini etkileyen hukuki sonuçlar yaratmış
olması ve kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelik taşıması gerekir.

Davacı hakkında Seğmenler Vergi Dairesi Müdürlüğünce 3065 sayı-
lı Yasanın 60 ıncı maddesi ve 3418 sayılı Yasa uyarınca ek vergi ve e-
ğitim, gençlik, spor ve sağlık hizmetleri mükellefiyeti tesisine iliş-
kin işlem; yetkili idari merci tarafından idare hukuku ilkelerine göre
yapılmış tek yanlı bir irade açıklaması olup, davacıyı söz konusu ver-
gilerin mükellefi durumuna getirerek hukuksal durumunu etkilemesi ve
yükümlülüğün gerektirdiği ödev ve sorumluluklar altına alması nedeniy-
le idari davaya konu yapılabilecek işlemlerin tüm niteliklerini taşı-
maktadır.

Bu nedenle mükellefiyet tesis işlemine karşı açılan davanın e-
sasının incelenmesinde yargılama hukukuna aykırılık bulunmamaktadır.

Kararın, dava konusu işlemin iptaline ilişkin hüküm fıkrasına
karşı vergi dairesi müdürlüğünce ileri sürülen iddialar, istemin bu
yönden kabulünü gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Bu nedenle temyiz isteminin reddine, karar verildi.

XX - K A R Ş I O Y

Temyiz başvurusu; davacı hakkında, 3065 sayılı Katma Değer Ver-
gisi Kanununun 60 ıncı maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca yapılan mü-
kellefiyet tesisi işlemini, davanın esasına girerek, iptal eden vergi
mahkemesi kararının, mükellefiyet tesisine dair işlemin kesin ve yürü-
tülmesi gerekli işlem olmadığı, idari davaya konu edilemeyeceği gerek-
çesiyle Danıştay Onbirinci Dairesince bozulmasından sonra, aynı Mahke-
mece verilen, direnme kararının bozulması istemine ilişkindir.

2575 sayılı Danıştay Kanununun 38 inci maddesinin 2 nci fıkra-
sında, Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun görevleri; vergi
mahkemelerinden verilen ısrar kararları ile vergi dava dairelerinden
ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları temyizen incelemek ola-
rak sayılmıştır. Görüldüğü üzere; Genel Kurulun temyizen inceleme yet-
kisi, bu iki tür karara karşı yapılan başvurularla sınırlıdır. Dosyada
da, temyizen bozulması istenilen vergi mahkemesi kararı, Danıştay On-
birinci Dairesinin bozma kararından sonra, aynı mahkemece, bu karara
direnilerek verilmiş bulunduğundan; Genel Kurulun temyizen inceleme
yetkisinin bu çerçevede kullanılması gerekmektedir.

Anılan yetki, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49
uncu maddesinin 4 üncü fıkrasında düzenlenmiştir. Fıkra aynen, "Mahke-
me bozmaya uymayarak eski kararında ısrar edebilir. Israr kararının
ilgili tarafından temyizi halinde, dava, konusuna göre, Danıştay İdari
veya Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca incelenir. Danıştayın ilgili
dava dairesinin kararı uygun görülürse mahkemenin kararı bozulur; aksi
halde onanır." hükmünü içermektedir. Düzenlemede yer alan "... ilgili
dava dairesinin kararı uygun görülürse..." ibaresinden, Genel Kurulun,
ısrar kararları dolayısıyla olan temyiz incelemesinin, dava dairesi-
nin kararının, yani bozma kararının hukuka uygun olup olmadığının a-
raştırılması biçiminde cereyan edeceği, açık olarak saptanmaktadır. Bu
saptamanın doğal sonucu, söz konusu incelemenin, bozma kararı ve bozma
kararı çerçevesinde verilen direnme kararı ile sınırlı kalacağı; tem-
yize konu kararın direnme kararı dışında kalan hüküm fıkralarına taşa-
mayacağıdır.

Olayda da; dava dairesinin bozma kararı, mükellefiyet tesisi
işleminin idari davaya konu edilebilecek nitelikte olmadığı gerekçesi-
ne dayalıdır. Yani, Daire, davanın esasına girilerek verilen mahkeme
kararını, davanın ön kabul koşulları bakımından var olduğunu kabul et-
tiği bir noksanlık sebebiyle bozmuştur. Mahkeme de, bozma kararına uy-
mayarak, aksi görüşle, karara direnmiştir. Dairenin, mükellefiyet te-
sisi işleminin unsurları yönünden hukuka uygunluğu hakkında bir ince-
lemesi ve yargısı bulunmadığından; mahkemenin bu konuda direnme kararı
yoktur. Mahkeme, mükellefiyet tesisi işleminin idari davaya konu edi-
lebilecek nitelikte olduğu yolundaki direnme kararının doğal sonucu o-
larak, davanın esasını yeniden inceleyip, işlemin sebep unsuru yönün-
den iptaline karar vermiştir. Bu hüküm fıkrasının, bozma kararına di-
renme konusundaki hüküm fıkrasından ayrı değerlendirilmesi gerekir.

Genel Kurul, mükellefiyet tesisi işleminin niteliği bakımından
dairenin bozma kararını hukuka uygun görmeyerek, direnme kararının bu
hüküm fıkrasını onadığına göre; ikinci, yani davanın esasına ilişkin
hüküm fıkrası hakkındaki temyiz talebinin incelenerek karara bağlanma-
sı için, dosyanın, Danıştay Onbirinci Dairesine gönderilmesi gerekmek-
tedir.

Aksine uygulama, Genel Kurulun, uzman dava dairesinin yerine
geçerek temyiz incelemesi yapması anlamına gelir ki; bu, hem yukarıda
açıklanan yasa hükümlerinin vermemiş olduğu bir yetkinin Genel Kurulca
kullanılması sonucunu yaratır; hem de, 2575 ve 2577 sayılı Yasalarla
oluşturulan yargılama hiyerarşisine aykırı olur. Ayrıca; uzman dava
dairesinin temyizen inceleme yetkisinin Genel Kurulca kullanılması,
ilk derece mahkemesi kararının anılan hüküm fıkrasının bozulması duru-
munda, mahkemenin direnme hakkını ortadan kaldıracağından, temyiz mü-
essesesinin ilkelerine de uygun değildir.

Açıklanan bu nedenle, temyize konu kararın direnme ile ilgili
hüküm fıkrasının onanmasından sonra, davanın esası ile ilgili hüküm
fıkrası hakkında temyiz incelemesi yapılmak üzere, dosyanın, Danıştay
Onbirinci Dairesine gönderilmesi gerektiği oyu ile bu konuda da esasa
girilerek hüküm kurulmasına karşıyız.

(MT/ES)







 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı