Dairesi
İZİNSİZ OLARAK DA OLSA FATURANIN CİLT HALİNDE BASILACAĞI, KULLANILDIĞI TESPİT EDİLEN NUMARADAN ÖNCEKİ FATURALARIN DA KULLANILMIŞ OLDUĞUNUN KABULÜ GEREKTİĞİ; ASLI BULUNMAYAN, FAKS FOTOKOPİSİ BULUNAN FATURADAKİ KATMA DEĞER VERGİSİNİN İNDİRİLEMEYECEĞİ HK.
Karar No
3295
Esas No
3295
Karar Tarihi
08-04-2004
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
YEDİNCİ DAİRE
2004
934
2002
3295
08/04/2004
3295
KARAR METNİ

İZİNSİZ OLARAK DA OLSA FATURANIN CİLT HALİNDE BASILACAĞI, KULLANILDIĞI TESPİT EDİLEN NUMARADAN ÖNCEKİ FATURALARIN DA KULLANILMIŞ OLDUĞUNUN KABULÜ GEREKTİĞİ; ASLI BULUNMAYAN, FAKS FOTOKOPİSİ BULUNAN FATURADAKİ KATMA DEĞER VERGİSİNİN İNDİRİLEMEYECEĞİ HK.

Temyiz İsteminde Bulunan: Sivrihisar Vergi Dairesi Müdürlüğü ESKİŞEHİR

Karşı Taraf : ...

İstemin Özeti : Hasılatının bir kısmını kayıt ve beyan dışı bırakmak ve asılları ibraz edilmeyen iki adet faturada yer
alan katma değer vergisini, haksız indirime konu etmek suretiyle vergi zıyaına neden olduğunun, hakkında yapılan vergi incelemesi ile tespit edildiğinden bahisle, davacı adına, Ağustos, Ekim, Kasım ve Aralık/1999 dönemleri için salınan katma değer vergilerine ve kesilen vergi zıyaı cezalarına ilişkin işlemi; olayda, ... adlı şahıs tarafından davacıya ciro edilen 157.000.000.000.- lira tutarındaki çeklerin mal satışı karşılığında verildiği yönünde hukuken geçerli, somut ve kabul edilebilir bir tespitin olmaması karşısında, tarhiyatın, çek tutarlarının matraha ilavesi suretiyle yapılan kısmında ve mal alışları sırasında katma değer vergisini ödeyen davacıya düzenlenen faturalarda, katma değer vergisinin ayrıca gösterilmemesi nedeniyle indirim hakkının ortadan kaldırılması suretiyle yapılan kısmında isabet görülmediği; kaydi envanter sonucu bulunan matrah farkı ise yerinde olmakla birlikte, davacının beyanlarının yeniden düzenlenmesi sonucu, bu dönemlerde ödenmesi gereken katma değer vergisinin bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle iptal eden Eskişehir İkinci Vergi Mahkemesinin 9.5.2002 gün ve E:2002/25; K:2002/229 sayılı kararının; inceleme raporunda yer alan tespitlere dayanılarak tesis edilen işlemin yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi Ayşegül Şahin'in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı H.Hüseyin Tok'un Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddeye yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz başvurusu; hasılatının bir kısmını kayıt ve beyan dışı bırakmak ve asılları ibraz edilmeyen iki adet faturada yer alan katma değer vergisini haksız indirime konu etmek suretiyle vergi zıyaına neden olduğundan bahisle, davacı adına salınan katma değer vergisine ve kesilen vergi zıyaı cezasına ilişkin işlemi iptal eden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3'üncü maddesinin (B) bendinde; vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu; gerçek mahiyetin, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği; şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin, ispatlama vasıtası olarak kulanılamayacağı; iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde, ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu hükme bağlanmıştır.

Olayda, davacı tarafından kayıt ve beyan dışı bırakılan matrah farkı; inceleme elemanınca yapılan kaydi envanter çalışması sonucu belgesiz olarak satıldığı tespit edilen motorin hasılatının ve ... isimli şahıs tarafından ciro edilerek davacıya verilen çeklerin toplam bedeli olan 157.000.000.000.- liranın dönem matrahına ilavesi suretiyle hesaplanmış olup; davacı tarafından, kaydi envanter nedeniyle bulunan matrah farkına yönelik herhangi bir iddia ileri sürülmüş değildir.

Dosyanın incelenmesinden, ... tarafından ciro edilerek, davacıya verilen ve emniyetçe yapılan aramada davacının üzerinde ele geçirilen 157.000.000.000.- lira tutarlı 5 adet çekle ilgili olarak, Polatlı Vergi Dairesi Müdürlüğünce düzenlenen ve 11.7.2001 tarihli tutanakta yer alan ifadesinde, davacının, çeklerin, satılan akaryakıt karşılığında alındığını, karşılıksız çıkmaları nedeniyle tahsil edilmediğini belirtmesine karşın; inceleme elemanına vermiş olduğu ifadesinde, Petrol İstasyonuna akaryakıt getirmesi için ...'a verdiği 157.000.000.000.- liraya karşılık, bu tutarda 5 adet çeki, teminat olarak aldığını, ancak, bu şahsın akaryakıtı getirmediğini ve ondan hiç mal almadığını; bu nedenle de mal alışı olarak kayıtlarına intikal ettirmediğini söylediği; bu ifadeye itibar etmeyen inceleme elemanınca ise, çeklerin satılan mal karşılığında alınmasına karşın, elde edilen hasılatın kayıtlara intikal ettirilmediği sonucuna varılarak, bu tutarın katma değer vergisi matrahına dahil edilmesinin önerildiği; Vergi Dairesi Müdürlüğünce de bu doğrultuda işlem tesis edildiği; davacı tarafından, Polatlı Vergi Dairesinde ki ifadesinin Emniyette görmüş olduğu zorlamanın sonucu olduğu, ...'a hiç akaryakıt satmadığı iddiasıyla açılan davada, Mahkemece, cezalı tarhiyatın bu kısmının, çeklerin mal satışı karşılığında verildiğinin somut bir şekilde ortaya konulmadığı gerekçesiyle iptal edildiği anlaşılmıştır. Emniyette gördüğünü iddia ettiği zorlamanın Vergi Dairesi Müdürlüğünde de devam ettiğinin kabulü mümkün olmadığından; davacının bu yoldaki iddiası, inandırıcılıktan uzaktır. Aynı şekilde, söz konusu ifadesi karşısında, noterce düzenlenmiş veya tasdik edilmiş olmaması nedeniyle, düzenlenmesi her zaman olanaklı bulunan, 7.7.1999 tarihli protokol, davacının, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre bir tür ödeme vasıtası olan çeklerin, teminat için alındığı yolundaki iddiasının kanıtlanmasına da yeterli değildir. Bu bakımdan; mahkeme kararının aksi yolda verilen hüküm fıkrasında isabet görülmemiştir.

Öte yandan; Katma Değer Vergisi Kanununun 34'üncü maddesinde; yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği hükme bağlanmış olup; davacı tarafından, aslı bulunmadığı ifade edilerek, faks-fotokopisi ibraz edilen ve üzerinde katma değer vergisi ayrıca gösterilmeyen iki adet alış faturasında yer alan katma değer vergisinin indirime konu edilmesi, Katma Değer Vergisi Kanununun anılan hükmüne göre mümkün bulunmadığından, Mahkemece, dava konusu işlemin bu kısmının iptali de yerinde görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine, Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 8.4.2004 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

(X) AZLIK OYU

Dosya içeriğinden, davacı adına ciro edilen 5 adet çek tutarı karşılığında, mal satışı yapılmış olduğu, ancak, bu satışların hasılat olarak beyan edilmediğinden bahisle saptanan matrah farkı ile başka nedenlerle belirlenen matrah farkları esas alınarak cezalı tarhiyat yapılmıştır.

Davacı, söz konusu çeklere ilişkin olarak, Polatlı Vergi Dairesi Müdürlüğünde verdiği ifadede, belirten çeklerin mal satışı karşılığında düzenlendiğini belirtmiş ise de, daha sonra inceleme elemanına verdiği ifadede, bu çekleri, ... isimli kişiden alacağı malın karşılığında ödediği bedelin teminatı olarak aldığını, beyan etmiş, dava dilekçesinde aynı iddiaları tekrarlayarak, bu iddiası ile ilgili sözü geçen kişi ile yaptığı bir protokolü ibraz etmiştir.

Davacının inceleme elemanına konuya ilişkin olarak verdiği ifade karşısında, ... isimli kişi nezdinde herhangi bir inceleme yapılmaksızın, sadece Polatlı Vergi Dairesi Müdürlüğünde alınan ifadeye itibar edilerek, başkaca bir saptama da yapılmaksızın matrah farkı belirlenmesi, incelemenin eksik yapıldığını göstermektedir.

Bu nedenle mahkeme kararının bu matrah farkına ilişkin hüküm fıkrasını yerinde görülduğünden onanması gerektiği düşüncesiyle kararın bu kısmına katılmıyorz.
BŞ/ÖEK

 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı