Dairesi
MÜCBİR SEBEP OLMAKSIZIN YASAL DEFTERLERİN İNCELEMEYE İBRAZ EDİLMEMESİ NEDENİYLE, KATMA DEĞER VERGİSİ İNDİRİMLERİNİN KABUL EDİLMEMESİ SURETİYLE TESİS EDİLEN TARH VE CEZA KESME İŞLEMLERİNDE HUKUKA AYKIRILIK BULUNMADIĞI HK.
Karar No
578
Esas No
2148
Karar Tarihi
03-03-2004
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
YEDİNCİ DAİRE
2004
578
2001
2148
03/03/2004
 
KARAR METNİ

MÜCBİR SEBEP OLMAKSIZIN YASAL DEFTERLERİN İNCELEMEYE İBRAZ EDİLMEMESİ NEDENİYLE, KATMA DEĞER VERGİSİ İNDİRİMLERİNİN KABUL EDİLMEMESİ SURETİYLE TESİS EDİLEN TARH VE CEZA KESME İŞLEMLERİNDE HUKUKA AYKIRILIK BULUNMADIĞI HK.


Temyiz İsteminde Bulunan: Doğanbey Vergi Dairesi Müdürlüğü ANKARA

Karşı Taraf : ...

İstemin Özeti : 1996 yılına ait belgelerini ibraz etmekle birlikte, yasal defterlerini, kaybolduğundan bahisle ibraz etmeyen davacı adına, inceleme raporuna dayanılarak, 1996/Ocak-Aralık dönemleri için re'sen salınan katma değer vergilerine ve kesilen kaçakçılık cezalarına ilişkin işlemlerin iptali istemiyle açılan davada; olayda, re'sen takdir nedeni bulunduğu; ancak, davacı tarafından ibraz olunan mal alış ve gider belgelerinin incelenmesi sonucu Mahkemelerince tespit edilen indirilecek katma değer vergilerinin kabul edilmesi icap ettiği gerekçesiyle, 1996/Şubat, Mart, Nisan, Temmuz, Ağustos ve Kasım dönemlerine ilişkin tarh ve ceza kesme işlemlerini tamamen, diğer dönemlere ilişkin tarh ve ceza kesme işlemlerini ise kısmen iptal eden, kısmen de davayı reddeden Ankara Beşinci Vergi Mahkemesinin 13.12.2000 gün ve E:2000/285; K:2000/1006 sayılı kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasının; yapılan işlemin yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi Ergün Gökdam'ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Emel Cengiz'in Düşüncesi: Davacıya ait defter ve belgelerin vergi incelemesine ibraz edilememesi nedeniyle katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek salınan katma değer vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı kısmen kabul eden mahkeme kararı temyiz edilmektedir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29 uncu maddesinin 1/a bendi ve aynı kanunun 34 üncü meddesinin 1 inci bendine göre,katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, indirim konusu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması gerekmektedir.

Olayda, defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilememesi nedeniyle vergi matrahının tamamen veya kısmen maddi delillere dayanılarak saptanması olanağı ortadan kalkmış olduğundan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30 uncu maddesi hükmüne göre resen takdir sebebinin varlığının kabulü zorunludur.

Ancak, defter ve belgelerin ibraz edilememiş bulunması, 213 sayılı Kanunun 30 uncu maddesindeki ispat ve ibraz yükümlülüğünü ortadan kaldırıcı hukuki bir neden olarak düşünülemez. Zira, Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesine göre Vergi Kanunlarının uygulanması bakımından vergiyi doğuran olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetini her türlü delille ispat edebilecek olan yükümlülerin emtia alımına ilişkin belgelerin mevcudiyetini ispat olanağına sahip bulunması, iktisadi, ticari ve teknik icaplara da uygun bulunmaktadır.

Bu durumda, ispat külfeti kendisine düşen yükümlüler tarafından ibraz edilebilen fatura ve benzeri belgelerin, vergi dairesi müdürlüğünün de bilgisine sunulması suretiyle söz konusu faturaların gerçekten alış yaptığı emtialara ait alış faturaları olup olmadığının araştırılması ve gerçek alış faturaları gözönüne alınarak ödenmesi gereken verginin tespiti gerekmektedir.

Olayda, davacı tarafından vergi mahkemesine ibraz edilen belgelerin incelemeye yeterli olduğu, belgelerde yazılı mal ve hizmet alışlarının iş ve işletmeyle ilgili bulunduğu, katma değer vergilerinin teslim bedellerinden ayrı gösterildiği, tespit edilmiş ise de, vergi dairesince de temyiz dilekçesinde ileri sürüldüğü üzere söz konusu belgelerin sahte veya muhteviyatı itibariyla yanıltıcı belge olup olmadığının tespitinin bu türlü bir inceleme ile mümkün olamaması karşısında, indirim konusu yapılan söz konusu faturadan vergi dairesi müdürlüğünün de haberdar edilmesi suretiyle gerçek alış faturaları olup olmadığının araştırılması ve gerçek alış faturaları gözönüne alınarak ödenmesi gereken verginin tespiti yoluna gidilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekmektedir.

Bu durumda, vergi mahkemesince, yukarıda sözü edilen araştırma tamamlandıktan sonra varılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden, temyize konu kararın bu kısmında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, vergi dairesi temyiz isteminin kabulüyle, mahkeme
kararının bu kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Temyiz başvurusu; 1996 yılına ait yasal defterleri kaybolduğundan bahisle incelemeye ibraz etmeyen davacının katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesi suretiyle tesis edilen tarh ve ceza kesme işlemlerini kısmen iptal eden, kısmen de davayı reddeden vergi mahkemesi kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasının bozulması istemine ilişkindir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 13'üncü maddesinin 4'üncü fıkrasında, sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısıyla defter ve vesikaların elinden çıkmış bulunması hali mücbir sebep olarak kabul edilmiştir. Olayda ise, muhafaza ve ibraz mecburiyeti bulunan davacı, yasal defterlerini, kaybolduğundan bahisle ibraz etmemesine karşın, bu hususu tevsik edici herhangi bir belge sunamadığından, kaybolma halinin, mücbir sebep olarak kabulü mümkün değildir.

Öte yandan; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29'uncu maddesinin 1'inci fıkrasının (a) bendinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri; aynı Kanunun 34'üncü maddesinin 1'inci fıkrasında, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği hüküm altına alınmıştır. Buna göre; vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, yüklenilen katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, bu verginin fatura veya benzeri belgeler üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmesi yasal bir zorunluluk olup; bu şartlardan herhangi birinin, mücbir sebep olmamasına rağmen yerine getirilmemesi halinde, mükelleflerin, yüklendikleri katma değer vergisini indirim konusu yapabilmelerine olanak bulunmamaktadır.

Bu bakımdan; mücbir sebep olmaksızın yasal defterlerin incelemeye ibraz edilmemesi nedeniyle, katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesi suretiyle, davacı hakkında tesis edilen tarh ve ceza kesme işlemlerinde hukuka aykırılık bulunmadığından, mahkeme kararının aksi yoldaki temyize konu iptale ilişkin hüküm fıkrasında isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne ve mahkeme kararının temyize konu iptale ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına; bozma kararı üzerine Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 3.3.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.

YÖ/ÖEK


 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı