Dairesi
TİCARİ İŞLETMENİN AKTİFİNE KAYITLI OTOBÜSÜN SATIŞINDA BİRKAÇ GÜN SONRA FAALİYETE SON VERİLMİŞ OLMASININ ARAÇ SATIŞININ TİCARİ FAALİYET ÇERÇEVESİNDE YAPILMIŞ BİR TESLİM OLDUĞU GERÇEĞİNİ DEĞİŞTİRMEYECEĞİ,
Karar No
625
Esas No
467
Karar Tarihi
27-12-2002
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
VERGİ DAVA DAİRELERİ
2002
625
2002
467
27/12/2002
 
KARAR METNİ

TİCARİ İŞLETMENİN AKTİFİNE KAYITLI OTOBÜSÜN SATIŞINDA BİRKAÇ GÜN SONRA FAALİYETE SON VERİLMİŞ OLMASININ ARAÇ SATIŞININ TİCARİ FAALİYET ÇERÇEVESİNDE YAPILMIŞ BİR TESLİM OLDUĞU GERÇEĞİNİ DEĞİŞTİRMEYECEĞİ,
DAIRE KARARI ESASA İLİŞKİN HÜKÜM İÇERMEDİĞİNDEN TEMYİZ İSTEMİNİN ISRAR HÜKMÜ YÖNÜNDEN KABULÜ ILE DOSYANIN DANIŞTAY DOKUZUNCU DAİRESİNE GÖNDERİLMESİ GEREKTİĞİ HK.

Temyiz Eden Taraflar : 1- ... Vergi Dairesi Müdürlüğü

2- ..

İstemin Özeti : 20.9.1993 tarihinde satılan aracın satış değerinin düşük gösterildiğinden bahisle takdir komisyonu kararına dayanılarak davacı adına 1993 yılının Eylül dönemi için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır.

... Vergi Mahkemesi ... günlü ve ... sayılı kararıyla; matrahı azaltmış, kaçakçılık cezasını kusura çevirmiştir.

Tarafların temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi 13.11.2001 günlü ve E:2000/1962, K:2001/4129 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 168 inci maddesinin 1 inci fıkrasının 1 inci bendinde, işi bırakma ve değişiklik bildirimlerinin, bildirilecek olayın vukuu tarihinden başlayarak bir ay içinde yapılacağının hükme bağlandığı, faaliyeti sona eren bir işletmede kullanılan vasıtanın satılması nedeniyle elde edilecek kazanç, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 82 nci maddesinin 2 nci ve 5 inci fıkraları uyarınca arızi kazanç mahiyetinde olduğundan bu kazancın katma değer vergisine tabi tutulamayacağı, vergi dairesinin 21.5.2001 günlü yazısında, davacının 20.9.1993 tarihinde aracını sattığı, 23.9.1993 tarihli dilekçeyle de işini terkettiğini idareye bildirdiğinin belirtildiği, bu durumda, aracını sattıktan birkaç gün sonra işini terkeden davacının elde ettiği kazancın arizi kazanç olarak değerlendirilmesi gerektiğinden, tarhiyatın kaldırılması gerekirken yazılı gerekçeyle verilen kararda hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle kararı bozmuş, vergi dairesi müdürlüğü temyiz istemini reddetmiştir.

Bozma kararına uymayan ... Vergi Mahkemesi ... günlü ve ... sayılı kararıyla; davacının aracını kasko bedelinin altında bir değere, ... liraya sattığının anlaşılması üzerine olayın takdir komisyonuna sevk edildiği, adı geçen komisyonca aracın değerinin ... lira olduğu belirtilerek bu tutar üzerinden tarhiyat yapıldığı, mahkemelerince aracın satış tarihi itibarıyla satış değerinin ilgili Ticaret ve Sanayi Odasından sorulduğu, verilen cevapta aracın değerinin ... lira olabileceğinin belirtildiği, bu değerin mahkemelerince de uygun bulunduğu, matrahın bulunuş şekli karşısında kaçakçılık cezası yerine kusur cezası uygulanması gerektiği gerekçesiyle kararında direnmiştir.

Direnme kararı taraflarca temyiz edilmiş, vergi dairesi müdürlüğü tarafından tarhiyatın yasaya uygun olduğu, yükümlü tarafından ise aracın hasarlı olduğu ve satışından üç gün sonra mükellefiyet kaydının kapatıldığı, istenen vergide yasaya uygunluk bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti : Vergi dairesi müdürlüğünce istemin reddi gerektiği ileri sürülmüş, yükümlü tarafından savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi Ali ALPAN'ın Düşüncesi : Temyiz isteminin ısrar hükmü yönünden reddi ile esas hakkında hüküm tesisi için dosyanın Dokuzuncu Daireye gönderilmesi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Yakup KAYA'nın Düşüncesi : Vergi dairesinin cezaya yönelik temyiz iddiaları usule ve hukuka uygun vergi mahkemesi ısrar kararının buna ilişkin kısmının bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmemiştir.

Yükümlü temyiz istemine gelince;

Danıştay bozma kararındaki gerekçede belirtilen nedenler doğrultusunda yükümlü temyiz isteminin kabulü ile temyiz konusu mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Ticari işletmesinin aktifine kayıtlı otobüsü 20.9.1993 tarihinde satan aynı tarih itibarıyle mükellefiyeti sona eren yükümlünün, aracın satış değerini düşük beyan ettiğinden bahisle takdir komisyonu tarafından saptanan matrah üzerinden adına salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisine karşı açılan davada matrahın azaltılması cezanın kusura çevrilmesi yolundaki vergi mahkemesi ısrar kararı taraflarca temyiz edilmiştir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun "Verginin konusunu teşkil eden işlemler" başlıklı 1 inci maddesinde ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin Türkiye'de yapılması kaydıyla katma değer vergisine tabi olduğu belirtilmiş, ticari faaliyetin devamlılığı kapsamı ve niteliğinin Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine, bu Kanunda açıklık bulunmayan hallerde, Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre tayin ve tespit edileceği açıklanmıştır.

Gelir Vergisi Kanununda ticari faaliyetin açık bir tanımı yapılmamış, yalnızca ticari kazanç tanımlanmıştır. Ancak, bu Kanunda arızi ticari muamelelerden sağlanan kazançların arızi kazanç olarak sayılmış olması ticari faaliyetin esas itibarıyla devamlı ve mutad olarak yapılması gerektiğini göstermektedir. Devamlılığın objektif ölçüsü ise ticari bir organizasyonun varlığıdır. Ticaret Kanununda da ticari faaliyet ticari işletme kavramına bağlanmış, ticari işletme çerçevesinde yapılan faaliyetler ticari faaliyet niteliğinde kabul edilmiştir.

Ticari işletmesinin aktifine kayıtlı otobüsü ile taşımacılık faaliyetinde bulunan yükümlü aracını 20.9.1993 tarihinde satmış olup, araç satışının ticari faaliyet kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Satış tarihi itibarıyla işin terk edildiği yolunda vergi dairesine bildirimde bulunulmuş olması ise araç satışının, ticari faaliyet çerçevesinde yapılmış bir teslim olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğinden katma değer vergisine tabi tutulması gerektiği yolundaki ısrar hükmünde yasaya aykırılık bulunmamıştır.

Ancak, ilk kararın araç satışından elde edilen kazancın arızi kazanç olduğu kabul edilerek bozulması nedeniyle matraha ilişkin bir temyiz incelemesi yapılmamış olduğundan istemin bu kısmının, Kurulumuzca değil, ilk derece yargı yerlerince verilen kararları temyizen inceleyen vergi dava dairelerince incelenmesi gerekeceğinden, dosyanın bu istem sonuçlandırılmak üzere Danıştay Dokuzuncu Dairesi Başkanlığına gönderilmesi gerekmektedir.

Bu nedenlerle temyiz isteminin ısrar hükmü yönünden reddine, diğer konular incelenmek üzere dosyanın Danıştay Dokuzuncu Dairesine gönderilmesine, 27.12.2002 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

K A R Ş I O Y

Danıştay Dokuzuncu Dairesinin bozma kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca ısrar kararının bozulması gerektiği görüşünde olduğumuzdan ısrar hükmü yönünden temyiz isteminin reddi gerektiği yolundaki karara katılmıyoruz.

YÖ/ŞGK

 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı