Dairesi
KATMA DEĞER VERGİSİNİN MÜKELLEFİ MALI TESLİM EDEN VE HİZMETİ YAPAN
Karar No
688
Esas No
5263
Karar Tarihi
05-03-1997
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
ONBİRİNCİ DAİRE
1997
688
1996
5263
05/03/1997
 
KARAR METNİ

KATMA DEĞER VERGİSİNİN MÜKELLEFİ MALI TESLİM EDEN VE HİZMETİ YAPAN Kİ-
Şİ OLDUĞUNDAN SONRADAN İKMALEN VE RESEN YAPILACAK TARHİYATLARIN MUHA-
TABININ DA BU KİŞİLER OLDUĞU HK.

Tuz alım-satımı ve nakliyecilikle uğraşan yükümlünün 1990 yılı defter
ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi üzerine, aynı işi yapan üç
mükellefin beyanları ortalaması esas alınmak suretiyle tespit edilen
matrah üzerinden 1990/Ağustos dönemi için yapılan kaçakçılık cezalı
katma değer vergisi tarhiyatını değişiklikle onayan Ankara 3.Vergi
Mahkemesinin 27.10.1993 gün ve 1993/1222 sayılı kararını; 2577 sayılı
Yasanın 20.maddesinde idari yargı yerlerine geniş bir resen araştırma
yetkisi tanındığı, maddi delillere göre matrahın gerçek durumunun tes-
biti, mümkün olduğu halde, aynı işi yapan üç mükellefin hasılatları
ortalaması esas alınarak yapılan tarhiyatta yasal isabet bulunmadığı,
mahkemece yükümlünün Şereflikoçhisar Tekel Müdürlüğünden ilgili dönem-
lerde aldığı tuz miktarları ve satış fiyatları belirlenerek yapılacak
araştırma sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bo-
zan Danıştay 11.Dairesinin 1995/1293 sayılı kararı üzerine Ankara 3.
Vergi Mahkemesi 1995/1309 sayılı kararla; katma değer vergisinin nihai
olarak tüketici üzerinde kaldığı, mükelleflerin vergiyi tüketiciden
tahsil edip vergi dairesine yatırarak verginin hazineye intikalinde a-
racılık yaptıkları, katma değer vergisinin mal teslimi veya hizmet i-
fasına dayanması ve fiilen mükellef tarafından tahsil edilmesi halinde
vergiyi doğuran olayın gerçekleşeceği, sonradan tarh edilecek katma
değer vergisinin mükellef üzerinde kalmasının bu verginin özelliğine
uymayacağı gerekçesiyle tarhiyatı terkin etmiştir. Vergi dairesi mü-
dürlüğü, Danıştay 11.Dairesince verilen bozma kararına mahkemece uyul-
madığını, kararın yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek bozulmasını is-
temektedir.

Uyuşmazlık, nakliyecilik ve tuz alım-satımı ile uğraşan yüküm-
lünün 1990 yılı defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi üzeri-
ne, aynı işi yapan üç mükellefin hasılatları ortalaması esas alınarak
belirlenen matrah üzerinden inceleme raporuna dayanılarak 1990/Ağustos
dönemi için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarhedilmesinden
doğmuştur.

Dosyanın incelenmesinden, cezalı tarhiyatı değişiklikle onayan
mahkeme kararına karşı tarafların temyiz istemini inceleyen Danıştay
Onbirinci Dairesinin 26.4.1995 gün ve 1995/1293 sayılı kararıyla; 2577
sayılı Yasanın 20.maddesinde idari yargı yerlerine geniş bir resen a-
raştırma yetkisi tanındığı, maddi delillere göre matrahın gerçek duru-
munun tespiti mümkün olduğu halde, aynı işi yapan üç mükellefin hası-
latları ortalaması esas alınarak yapılan tarhiyatta isabet bulunmadı-
ğı, mahkemenin ilgili dönemlerde yükümlünün ... Tekel Müdürlüğünden
aldığı tuz miktarları ile satış fiyatlarını resen araştırma ilkesine
göre saptayıp ulaşılacak sonuca göre bir karar vermesi gerektiğinden
bahisle mahkeme kararını bozduğu anlaşılmaktadır.

Bozma kararı üzerine mahkemece verilen kararda özetle; katma
değer vergisinin nihai olarak tüketici üzerinde kaldığı, mükelleflerin
vergiyi tüketiciden tahsil edip vergi dairesine yatırarak verginin ha-
zineye intikalini sağladığı, katma değer vergisinin fiilen mükellef
tarafından tahsili halinde vergiyi doğuran olayın gerçekleşeceği, son-
radan tarh edilecek katma değer vergisinin mükellef üzerinde kalması-
nın bu verginin özelliğine uymayacağı, Danıştay Onbirinci Dairesinin
bir özel okul işletmesiyle ilgili uyuşmazlıkta, verdiği kararın da ay-
nı doğrultuda olduğu gerekçesiyle tarhiyatı terkin etmişse de; mahke-
menin atıfta bulunduğu uyuşmazlıkta özel okul işletmeciliği yapan vak-
fın söz konusu eğitim hizmetlerinin katma değer vergisine tabi olup
olmadığı yönünde davalı idareden görüş istediği, davalı idarenin bil-
dirdiği görüş doğrultusunda öğrencilerinden eğitim hizmetleri nedeniy-
le katma değer vergisi tahsil etmediği, idarenin görüşleri doğrultu-
sunda hareket eden vakıfdan, sonradan öğrencilerinden tahsil edemeye-
ceği katma değer vergisinin istenmesinde hakkaniyete uygunluk bulunma-
dığı, ancak anılan vakfın eğitim hizmetlerinin katma değer vergisine
tabi olduğu vurgulandıktan sonra mahkeme kararının sonucu itibarıyla
onandığı gözönüne alındığı örnek verilen olayın uyuşmazlık konusu ola-
ya hukuki yönden emsal teşkil etmeyeceği açıktır.

Zira uyuşmazlık konusu olayda yükümlünün tuz satışıyla ilgili
teslimleri 3065 sayılı Yasanın 1/1.maddesine göre katma değer vergisi-
ne tabidir ve yükümlü burdaki gerçek teslimlerine göre müşterilerinden
katma değer vergisi tahsil etmek zorundadır. Katma değer vergisinin
konusunu oluşturan teslim ve hizmet ifasında verginin eksik hesaplan-
ması veya hiç hesaplanmaması halinde yapılacak tarhiyatın muhatabının
ise buna sebebiyet veren kişilerin olması tabii ve vergi hukukunun bir
gereğidir.Diğer taraftan aynı Yasanın 8/1-a maddesinde de mal teslimi
ve hizmet ifası hallerinde bu işi yapanların katma değer vergisinin
mükellefi oldukları hüküm altına alındığından, ikmalen ve resen tarhi-
yatların yasada öngörülen mükellefler adına yapılacağı kuşkusuzdur.

Bu itibarla Danıştay Onbirinci Dairesinin 1995/1293 sayılı ka-
rarında belirtildiği üzere ilgili dönemlerde alınan tuz miktarı ve sa-
tış fiyatları mahkemece resen yapılacak araştırma ile saptandıktan
sonra bu verilerin değerlendirilmesinden elde edilecek sonuca göre ce-
zalı tarhiyat konusunda bir karar verilmesi gerekirken, tarhiyatın
terkin edilmesinde yasal isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne Vergi Mahkemesi-
nin kararının bozulmasına karar verildi.


(MT/ES)

(DAN-DER; SAYI:94)




 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı