Dairesi
VERGİ BORCUNUN VERGİ İDARESİNDE BULUNAN ALACAĞINA MAHSUBU SURETİYLE TAHSİLİ İÇİN SÜRESİNDE BAŞVURAN DAVACININ MAHSUP TALEBİNE KARŞI İDARECE OLUMLU VEYA OLUMSUZ BİR CEVAP VERİLMEDEN AMME ALACAĞININ KESİNLEŞTİĞİNDEN SÖZ EDİLEMEYECEĞİNDEN TAHSİLİ İÇİN ÖDEME EMRİ DÜZENLENMESİNDE HUKUKA UYARLIK GÖRÜLMEDİ
Karar No
734
Esas No
4636
Karar Tarihi
27-02-2001
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
ÜÇÜNCÜ DAİRE
2001
734
1999
4636
27/02/2001
 
KARAR METNİ

VERGİ BORCUNUN VERGİ İDARESİNDE BULUNAN ALACAĞINA MAHSUBU SURETİYLE TAHSİLİ İÇİN SÜRESİNDE BAŞVURAN DAVACININ MAHSUP TALEBİNE KARŞI İDARECE OLUMLU VEYA OLUMSUZ BİR CEVAP VERİLMEDEN AMME ALACAĞININ KESİNLEŞTİĞİNDEN SÖZ EDİLEMEYECEĞİNDEN TAHSİLİ İÇİN ÖDEME EMRİ DÜZENLENMESİNDE HUKUKA UYARLIK GÖRÜLMEDİĞİ HK.

Temyiz Eden : ... Vergi Dairesi Müdürlüğü

Karşı Taraf : ...

İstemin Özeti : Uluslararası taşımacılık yapan ve 1999/Mart dönemine ilişkin gelir (stopaj) vergisi, fon payı, damga vergisi ile gecikme faizinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrine karşı açılan davada; davacı şirketin, 1999/Mart dönemi vergi borçlarının katma değer vergisinden doğan alacaklarına mahsubu suretiyle tahsili için süresinde başvuruda bulunduğu, ancak idarece, bu talebin kabulü ya da reddi yolunda bir bildirimde bulunulmadığı, ayrıca uyuşmazlık dönemi ile ilgili olarak şirketin mahsup talebinin yerine getirilmesine engel olabilecek bir hususun varlığına dair herhangi bir inceleme ve tespitin bulunmadığı, bu itibarla, şirketin mahsup talebine karşı olumlu veya olumsuz bir cevap verilmeden amme alacağının miktarı belirlenemeyeceğinden, miktarı belli olmayan bir amme alacağının kesinleşmiş sayılamayacağı, bu nedenle uyuşmazlık konusu vergi alacağı için ödeme emri düzenlenemeyeceği, davalı idarece davacı hakkında düzenlenen inceleme raporları ile şirketin sahte fatura kullandığı tespit edildiğinden, mahsup talebinin yerine getirilemeyeceği ileri sürülmekte ise de; sözü edilen raporlar, 1995/Temmuz-Ağustos dönemlerine ait olup, uyuşmazlık konusu döneme ilişkin bir incelemeye dayanmadıkları, kaldı ki, bu incelemelerden birine dayalı bir tarhiyatın mahkemelerince kaldırıldığı, bu nedenle şirketin vergi borçlarının, katma değer vergisi alacaklarına mahsubu yoluyla tahsili talebinin yerine getirilmemesi sonucu düzenlenen ödeme emrinin hukuka uygun görülmediği gerekçesiyle ödeme emrini iptal eden ... Vergi Mahkemesi'nin ... gün ve ... sayılı kararının; düzenlenen ödeme emrinin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek bozulması istemidir.

Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Tetkik Hakimi : Sibel Korucu

Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Savcı : O.Nuri Karabağ

Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle Vergi Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve
nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar, sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına,
27.2.2001 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Uluslararası taşımacılık faaliyetinden dolayı katma değer vergisinden müstesna işlemleri nedeniyle Eylül ve Ekim 1998 dönemlerine ilişkin ...- lira iade alacağı bulunduğunu, bu alacağın 20.4.1999 tarihinde verilen muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk ettirilecek gelir (stopaj) vergisi borcuna mahsubunu isteyen davacı adına, mahsup istemi yerine getirilmeyerek beyanı üzerinden tahakkuk eden gelir (stopaj) vergisinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emri vergi mahkemesince iptal edilmiştir.

6183 sayılı Yasanın 23'üncü maddesinde, tahsil edilip de yasal nedenlerle reddi gereken kamu alacaklarının, istihkak sahiplerinin reddiyatı yapacak kamu idaresine olan vadesi gelmiş borçlarına mahsup edilmesi öngörülmüştür. Bu kural gereğince kamu alacağının ret ve iadesi gereken aşamaya gelmiş olması, mahsup edilecek borcun da muaccel olması zorunludur. Bu iki koşul bir arada bulunmadıkça mahsup isteminin yerine getirilmesine olanak yoktur.
Katma Değer Vergisi Kanununun 32.maddesinde, vergiden müstesna işlemlerle ilgili katma değer vergisinin Maliye Bakanlığınca tespit edilecek esaslara göre iade olunması öngörülmüş, Bakanlıkça da genel olarak 28 sayılı ve değişik durumları kapsamak üzere 29, 35, 38, 56,64, 70,71, 72 ve 81 sayılı Katma Değer Vergisi Genel Tebliğleri ile Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliğinin değişik 52 ve 77'nci maddeleri göz önüne alınarak katma değer vergisi iade ve mahsubunun esasları belirlenmiş ve ilgililere duyurulmuştur.

Yasanın tanıdığı yetkiye dayanılarak yapılan bu düzenlemelere uygun düşmeyen iade ve mahsup istemlerinin yerine getirilmesine olanak bulunmamaktadır. Dolayısıyla gelir (stopaj) vergisi borcuna mahsubu istenen alacağın katma değer vergisi iade alacağı olduğu durumlarda mahsup isteminde bulunulan tarihte iade alacağının mahsubu için söz konusu Genel Tebliğlerde gösterilen engellerden hiçbirisinin bulunmaması gerekir. Genel Tebliğlerde engel olarak gösterilen koşulların varlığı halinde vergi idarelerince bu düzenlemelere aykırı işlem yapılması düşünülemeyeceği gibi ilgililer de istemlerinin yerine getirilemeyeceğini bildiklerinden, mahsup istemlerinin sonuç doğurması söz
konusu değildir.

Davalı idare, dava dilekçesine karşı verdiği savunmasında, davacının Temmuz, Ağustos 1996 döneminde gerçeği yansıtmayan faturaları kayıtlarına alarak yersiz katma değer vergisi iadesi aldığının vergi inceleme raporuyla saptandığını, 1997 ve 1998 takvim yıllarına ilişkin işlemlerinin de incelenmesinin istendiğini, yukarıda sayıları belirtilen Genel Tebliğ hükümleri karşısında gerçeği yansıtmayan fatura kullandığı saptanan davacının mahsup isteminin yerine getirilmesine olanak bulunmadığını ileri sürmesine karşın, iade alacağının ilişkin bulunduğu Eylül ve Ekim 1998 dönemine ilişkin katma değer vergisi incelemesi yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa sonucu ve 28 sayılı Genel Tebliğ esasları ile diğer Genel Tebliğlere göre mahsup isteminin yapıldığı tarihteki objektif hukuksal durum saptanmadan karar verilmesi hukuka uygun düşmemiştir.

Diğer yönden, idareye bir işlem kurulması istenerek yapılan başvuru tarihinden altmış gün geçmesine karşın işlem kurulmayan hallerde, yasadan dolayı istem reddedilmiş sayılır. 20.4.1999 tarihinde yapılan mahsup istemine altmış gün içinde yanıt verilmediğinden, davacının istemi reddedilmiştir. Aynı vergi dairesinden alacaklı olduğunu bilen davacı mahsup istem tarihinden başlayarak altmış gün içinde mahsup fişi düzenlememiş olması nedeniyle isteminin reddi yolundaki işlemi dava konusu yapmaksızın, ödeme emri tebliğine değin suskun kalmışken idarenin, mahsup isteminin reddi ya da kabulü yolunda işlem tesisini beklemeye gerek ve olanak yoktur.

İnceleme raporu beklenmeksizin ret ve iadesi gereken bir katma değer vergisi iade alacağı bulunmadıkça mahsup başvurusunun sonuç doğurması düşünülemeyecek davacı adına düzenlenen ödeme emrine karşı açılan davada, söz konusu incelemeler yapılmaksızın yazılı gerekçe ile verilen kararın bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.

YÖ/ÖEK

 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı