Dairesi
MÜKELLEFLERİN, DEFTERLERİNİ, VERGİ USUL KANUNUNUN 178'İNCİ MADDESİNDE SAYILAN MAKSATLARI SAĞLAYACAK ŞEKİLDE TUTACAKLARI VE TASDİKİ ZORUNLU DEFTERLERİNİ, KULLANACAKLARI YILDAN BİR ÖNCEKİ YILIN SON AYINDA TASDİK ETTİRECEKLERİ; TASDİK ETTİRİLMEMİŞ DEFTERLERE YAPILAN KAYITLARIN HİÇ YAPILMAMIŞ SAYILACAĞI
Karar No
840
Esas No
1899
Karar Tarihi
06-04-2004
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
YEDİNCİ DAİRE
2004
840
2001
1899
06/04/2004
 
KARAR METNİ

MÜKELLEFLERİN, DEFTERLERİNİ, VERGİ USUL KANUNUNUN 178'İNCİ MADDESİNDE SAYILAN MAKSATLARI SAĞLAYACAK ŞEKİLDE TUTACAKLARI VE TASDİKİ ZORUNLU DEFTERLERİNİ, KULLANACAKLARI YILDAN BİR ÖNCEKİ YILIN SON AYINDA TASDİK ETTİRECEKLERİ; TASDİK ETTİRİLMEMİŞ DEFTERLERE YAPILAN KAYITLARIN HİÇ YAPILMAMIŞ SAYILACAĞI; BU ŞEKİLDE DEFTERLERE KAYDEDİLEN FATURALARDA YAZILI KATMA DEĞER VERGİLERİNİ İNDİRİM KONUSU YAPAMAYACAKLARI, BU NEDENLE YAPILAN TARHİYATA KAÇAKÇILIK CEZASI UYGULANACAĞI HK.

Temyiz İsteminde Bulunan: Ayaş Mal Müdürlüğü Ayaş/ANKARA

Karşı Taraf : ...

İstemin Özeti : 1998 yılına ait yasal defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmeyen ve defterlerini tasdik ettirmeyen davacı adına, katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesi suretiyle, inceleme raporuna dayanılarak, 1998/Mayıs dönemi için, re'sen salınan katma değer vergisine ve kesilen kaçakçılık cezasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; olayda, davacı tarafından, dava aşamasında Mahkemelerine ibraz olunan defter ve belgelerden, ilgili dönemde indirim konusu yapılan katma değer vergilerinin, belgesi ibraz edilen kısmının kabul edilmesi, belgesi ibraz edilmeyen indirimlerin ise, reddi gerektiği; diğer taraftan, matrah farkının, bu döneme ait beyannamenin incelenmesiyle tespit edilmiş olması nedeniyle, olayda, kasıt bulunmadığı sonucuna varıldığından, tarhiyata kusur cezası uygulanması icap ettiği gerekçesiyle, davanın, belirlenen matrah farkı üzerinden hesaplanacak vergi aslı ile buna bağlı kusur cezasına isabet eden kısmının reddi, dava konusu işlemin bundan fazlaya ilişkin kısmının ise iptali yolundaki Ankara Dördüncü Vergi Mahkemesinin 23.11.2000 gün ve E:2000/27; K:2000/824 sayılı kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasının; yapılan işlemin yasal olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi Ergün Gökdam'ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Mukaddes Aras'ın Düşüncesi: Temyiz başvurusu; defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi üzerine bu dönemde yüklenilen katma değer vergilerinin indirim konusu yapılamayacağı yolunda düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisini kaldıran mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30'uncu maddesinde "re'sen vergi tarhı" tanımlanmış, aynı maddenin 3 üncü bendinde bu kanuna göre tutulması mecburi olan defterlerin hepsi veya bir kısmı tutulmamış veya tastik ettirilmemiş veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmemiş olması halinde maddi delillerin var olmadığının kabul edileceği belirtilmiştir. Madde hükmüne göre, defter ve belgelerin her ne sebeple olursa olsun ibraz edilmeme halinin, re'sen takdir sebebi sayılacağı açıktır.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29 uncu maddesinin 1'inci fıkrasının (a) bendinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi ilemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, aynı Kanunun 34 üncü maddesinin 1 inci bendinde, yurt içinde sağlanan mal veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.

Bu hükümler karşısında katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, mal alışlarının gerçek olması, indirim konusu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması gerekmektedir.

Olayda, inceleme elemanına ibraz edilmeyen defter ve belgelerin mahkemeye ibraz edilmesi üzerine mahkemece,
defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucuna dayanılarak hüküm tesis edilmiş ise de; karşıt inceleme yapma yetkisi bulunmayan mahkemece defter ve belgelerin gerçek mahiyetinin saptanmasının olanaksız olması nedeniyle,ibraz edilen defter ve belgelerden idare haberdar edilmek suretiyle üzerinde inceleme yapılmasının sağlanması ve bu inceleme sonucu da dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken; defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucu cezalı tarhiyatın kaldırılmasında isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle, mahkeme kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Temyiz başvurusu; defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmeyen ve defter tasdik ettirmeyen davacının, katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesi suretiyle, inceleme raporuna dayanılarak, re'sen salınan katma değer vergisine ve kesilen kaçakçılık cezasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; tarh ve ceza kesme işleminin kısmen iptali, kısmen de davanın reddi yolundaki mahkeme kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasının bozulması istemine ilişkindir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun İkinci Kısmında yer alan 171'inci maddesinde; mükelleflerin, bu Kanuna göre tutacakları defterleri, vergi uygulaması bakımından, maddede sayılan maksatları sağlayacak şekilde tutacakları hükme bağlanmış; aynı Kanunun 220'nci maddesinde, yevmiye defteri, tutulması ve tasdiki zorunlu defterler arasında sayılmış; 221'inci maddesinin 1'inci fıkrasında ise, öteden beri işe devam etmekte olanların, defterin kullanılacağı yıldan önce gelen son ayda tasdik ettirmeye mecbur oldukları açıklanmıştır. Yasanın aradığı koşulları taşımayan defterlerin, Yasa Koyucunun, vergi uygulamasından beklediği amaçları sağlayacak şekilde tutulduklarından bahsedilemeyeceği gibi; bu defterlerin yasal defter, yapılan kayıtların da yasal defterlere kayıt olarak kabulü de mümkün değildir.

Öte yandan; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29'uncu maddesinin 3'üncü fıkrasında; mükelleflerin, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri belgelerde gösterilen katma değer vergisini, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanabilecekleri hükme bağlanmıştır. Buna göre; vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, yüklenilen katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, bu verginin fatura veya benzeri belgeler üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmesi yasal bir zorunluluk olup; bu şartlardan herhangi birinin, 213 sayılı Kanunda belirtilen mücbir sebepler mevcut olmamasına rağmen yerine getirilmemesi halinde, mükelleflerin, yüklendikleri katma değer vergisini indirim konusu yapabilmelerine olanak bulunmamaktadır.

Olayda, 1998 yılına ait yasal defter ve belgelerini mücbir sebep olmamasına rağmen incelemeye ibraz etmeyen ve 1998 yılı için defter tasdik ettirmediği hususu, tarh dosyasından ve Ayaş Noterliğinin 5.11.1999 tarihli yazısından anlaşılan davacının, dava aşamasında Mahkemeye ibraz ettiği tasdiksiz defterlere yaptığı kayıtların yasal defterlere yapılmış kayıt olarak kabulüne olanak bulunmamaktadır. Yasal defterlere kaydedilmeyen mal alış ve gider faturalarında yer alan katma değer vergileri ise, 3065 sayılı Kanunun 29 ve 34'üncü maddeleri uyarınca, indirime konu edilemeyeceğinden, mahkeme kararının aksi yolda verilen temyize konu bu hüküm fıkrasında isabet görülmemiştir.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 344'üncü maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinin ilk fıkrasında, kaçakçılık suçu, mükellef veya sorumlu tarafından kasten vergi zıyaına sebebiyet verilmesi olarak tanımlanmış, aynı maddenin ikinci fıkrasının 6'ncı bendinde ise; vergi kanunlarına göre tutulması ve muhafazası mecburi olan defter veya vesikaların yok edilmesi veya gizlenmesi (mevcudiyetleri noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde vergi incelemesine yetkili kimselere inceleme sırasında defter ve vesikaların ibraz edilmemesi gizleme demektir.) halinde kastın varlığının kabul edileceği hükme bağlanmıştır.

Olayda da, inceleme elemanına ibraz edilmediği Mahkemece de kabul edilen ve tasdiksiz olan defterler nedeniyle, haksız katma değer vergisi indiriminden yararlanmak suretiyle vergi zıyaına neden olduğu açık olan davacı adına kaçakçılık cezası kesilmesi, anılan yasa hükmü gereği olduğundan, Mahkeme kararının, olayda, kasıt bulunmadığı gerekçesine dayalı temyize konu bu hüküm fıkrasında da isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının temyize konu iptale ilişkin hüküm fıkralarının bozulmasına; bozma kararı üzerine Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 6.4.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.

YÖ/ÖEK


 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı