|
1 SIRA NO'LU VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ
|
Resmi Gazete No
|
|
Resmi Gazete Tarihi
|
16/03/1950
|
Kapsam
|
|
VERGİ TERKİNİ
5432 sayılı Vergi Usul Kanununun vergi hatalarının düzeltilmesine ve kanunda zikredilen sebeplerle terkini gereken vergi ve vergi cezalarının terkinine taallük eden 4 yayın numaralı kitabın 272-286 ncı sahifelerinde izah edildiği gibi düzeltme ve terkin muamelelerinin ne şekilde yapılacağı "1950 yılında tarh ve tahakkuk muamelelerinde kullanılacak defter ve basılı kağıtlara ait 16 yayın numaralı tarifname"nin VII işaretli bendinde açıklanmış bulunmaktadır.
Bu açıklamalara göre kanunun şümulüne giren vergi ve resimlerin gerek tarh ve tahakkuk safhalarında vukua getirilmiş olan hatalar dolayısıyla gerekse kaza mercilerinin kararları veya vergi kanunlarındaki özel terkin hükümleri dairesinde yapılacak düzeltme ve terkin muameleleri "düzeltme fişi" adı verilen 2 nümune numaralı fişe dayanılacak vergi dairesi amiri sıfatıyla ilçelerde malmüdürlükleri, illerde defterdarların(1) tasvibiyle yapılacak ise de Vergi Usul Kanununun 105 inci(2) maddesinde yazılı afetler sebebiyle terkin edilecek vergiler için mükelleflerin zarar derecesinin ve ilgili bulunduğu gelir kaynaklarının mahalli idare heyetlerinin yaptıracağı tahkikatla tesbiti ve Bakanlar Kurulundan karar istihsali lazım gelmekte ve bu suretle sözü edilen madde mucibince yapılacak terkinler muamelelerinin tekemmülü ve terkine yetkili makam bakımlarından farklı muameleye tabi bulunmakta olduğundan bu nevi terkinler için ayrı bir fiş tertibine zaruret hasıl olmuş ve "Terkin fişi" adı verilen bu fişin ne suretle tanzim edileceği ve terkin muamelelerinin ne şekilde yapılacağı aşağıda izah edilmiştir.
1. TERKİN EDİLECEK VERGİ VE RESİMLER :
Vergi Usul Kanununun 105 inci(2) maddesine göre terkin edilecek vergi ve resimler, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra mezkur maddede yazılı afetler yüzünden varlıklarını veya mahsullerini kaybeden mükelleflere ait olan ve kanunun 1 inci maddesinde nevileri zikredilen vergi ve resimlerdir. Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten evvelki zamanlara ait vergiler hakkında uygulanacak hükümleri tayin eden geçici 5 inci maddede yalnız tarh ve tahakkuk muameleleriyle ihtilafların halli ve zamanaşımı muamelelerinden bahsedilmiş ve terkin işlemleri zikredilmemiş olduğu cihetle 1/1/1950 tarihinden evvelki zamanlarda kanunun yukarda sözü edilen 105 inci maddesinde yazılı şekilde vukua gelen afetler dolayısıyla terkini gereken vergilerin, afetin vukubulduğu tarihte mer'i bulu-nan hükümler ve cari usuller dairesinde terkin edilmesi icabeder.
Diğer taraftan Vergi Usul Kanununun 391 inci maddesiyle bu kanuna uymayan hükümler yürürlükten kaldırılmış olduğundan 1/1/1950 tarihinden sonra yer sarsıntısına maruz kalan bölgelerdeki mükelleflerin 4623 sayılı Kanunun 27 nci maddesi mucibince terkini gereken ve Vergi Usul Kanununun şümulüne giren vergi ve resimlerden mütevellit borçları ve vergi cezaları bu kanunun 105 inci maddesindeki hükümler dairesinde terkin edilecek ve 27 nci madde mucibince yapılacak terkinler ise Vergi Usul Kanununun şümulü haricinde kalan vergi ve resimlerle harçlara ve bunlara ait misil ve gecikme zamlarına inhisar edecektir.
2. HANGİ YIL VERGİLERİNİN TERKİN EDİLECEĞİ :
105 inci(2) madde mucibince terkin edilecek vergiler, madde metninde afetlerin zarar verdiği gelir kaynakları ile ilgili bulunan ve afetin vukubulduğu tarihe kadar geçen mükellefiyet devrelerine taalluk edip bu tarihe kadar tahsil edilmemiş olan vergi borçları ve vergi cezalarından ibaret bulunmaktadır. Bu suretle terkine tabi olan ve Bakanlar Kurulunca(1) ittihaz edilecek kararda tesbit edilen miktara göre terkini gereken vergi borcu ve vergi cezalarından bir kısmı veya tamamı afetin vukuu tarihinden sonra tahsil edilmiş olduğu takdirde tahsil edilen miktarın Bakanlar Kurulu kararı dairesinde mükellefe reddi icabeder. Ancak yapılan tahsilat, afetin vukuundan evvel yapılmış ise tahsil edilen bu paranın her hangi bir sebeple iadesi mevzuubahis olamaz.
Bununla beraber tahrire dayanan ve bütçe yılının girmesi üzerine o yıl için vergi alacağı doğmuş olan bina ve arazi vergileriyle bunlara bağlı buhran ve müdafaa vergilerinin ve temizleme ve aydınlatma resminin(3) terkinini icabettiren afetlerde yukarda zikredilen mükellefiyet devrelerinden başka afetin vukubulduğu tarihin rastladığı bütçe yılına ait vergilerin ve şayet bu afet mahsullerin ziyaını mucip olan bir afet ise afetin zarar verdiği mahsulün idrak edileceği yıla ve münhasıran bu mahsulün yetiştirildiği araziye ait arazi vergisinin de terkini zaruridir.
3. TERKİN İÇİN YAPILACAK MÜRACAATLARIN ZAMANI VE ŞEKLİ :
Vergi Usul Kanununun 105 inci(4) maddesine göre yapılacak terkinler için kanunda bir müddet tayin edilmediği gibi bu terkinlerin, mükelleflerin müracaatları halinde yapılacağı hakkında da bir hüküm mevcut değildir. Bu itibarla mükellefler, mezkur maddede yazılı sebepler ve şartlar mevcut olduğu takdirde tahakkuk etmiş vergi borçları ve cezalarından tahsil edilmemiş olan kısımlarının terkini için tahsil bakımından zaman aşımı vaki oluncaya kadar vergi dairelerine müracaatla terkin talebinde bulunabilirler. Ancak bu maddeye göre her hangi bir vergi ve resmin terkin edilmesi mükelleflerin varlıklarının veya mahsullerinin en az üçte birini kaybetmiş olmaları şartına bağlanmış ve bu şartın mevcudiyetinin ise kanunda vukuu derpiş edilen ve daha ziyade umumi mahiyette olan afetlerin, bir çok hallerde vukuunu müteakip tahkikiyle tesbit ve tayini mümkün bulunmuş olduğundan bu gibi hallerde kanunun terkini hakkındaki hükümlerinden bahsedilmek suretiyle keyfiyeti mütad vasıtalarla ilan edilerek vergilerinin terkini için mükelleflerin müracaatta bulunmaları temin edilerek ve durumları vergi dairelerine malum olan mükellefler hakkında da müracaatları beklenmeksizin aşağıda 4 üncü maddedeki izahat veçhile tahkikat yaptırılarak tahkikat neticesine göre terkini icabeden bir vergi ve resim veya vergi cezası mevcut bulunduğu takdirde terkin muamelesine tevessül olunacaktır.
Terkin için yapılacak müracaatın şekline gelince : Mükellefler, yukarda sözü edilen 105 inci(5) maddede yazılı afetlerden her hangi birisine maruz kaldıkları ve varlıklarını veya mahsullerini kaybettikleri takdirde bu afetin zarar verdiği gelir kaynakları ile ilgili bulunan vergi borçları ve vergi cezalarının terkini için birer örneği işbu genel yazıya bağlanmış olan 19/1, 19/2 umumi numune numaralı beyannamelerden taallukuna göre birisini veya her ikisini ikişer nüsha olarak doldurup imzalandıktan sonra bağlı bulundukları vergi dairesine tevdi etmek suretiyle terkin talebinde bulunacaklardır.
Mükellefin müracaatı olmaksızın yapılacak terkin muamelelerinde dahi bu beyannamelerin afete maruz kaldığı anlaşılan mükelleflere vergi dairelerince tevdi edilerek zararların derece ve mahiyetleri ve varlıklarının nevi ve miktarları hakkında beyanda bulunmaları temin edilecek ve beyan vaki olmadıkça zarar dereceleri ve ilgili bulunduğu gelir kaynakları hakkında tahkikata başlanmayacaktır.
4. VERGİ DAİRELERİNE TEVDİ EDİLECEK BEYANNAMELER :
İllerde gelir müdürleri, (Şube teşkilatı olan yerlerde gelir müdürünün havalesi üzerine şube tahakkuk şefleri), ilçelerde gelir memurları tarafından evrak defterine kaydedilerek geliş sıra numarası ve tarihi beyannameye işaret olunduktan sonra beyanname sahibi adına, beyannamede zarara uğradığı yazılı bulunan menkul ve gayrimenkul varlıklar veya mahsullerle ilgili olmak üzere tarh ve tahakkuk ettirilmiş olup afetin vukuu tarihine kadar tahsil edilmemiş bulunan vergi ve vergi cezalarının nevi ve miktariyle taalluk ettiği mükellefiyet devreleri ayrı ayrı gösterilmek suretiyle beyannamenin 2 numaralı tablosu doldurulacak ve kayıtlara mutabakatı tahakkuk ve tahsil şefleri veya gelir ve tahsilat memurları tarafından tasdik edildikten sonra bu tablonun alt kısmındaki meşruhata göre beyanname, illerde defterdarlar, ilçelerde malmüdürleri tarafından imzalanarak, mahalli idare heyetince gerekli tahkikatın ifası için il makamına veya kaymakamlığa sunulacaktır.
Vali veya kaymakam tarafından idare heyetine havale edilecek olan bu beyannameler üzerine idare heyeti vaki beyanı da nazara almak suretiyle mükellefin maruz kaldığı afet, yalnız mahsullerinin kaydedilmiş olmasından ibaret ise afetten zarar gören mahsul miktarıyla bu mahsulün yetiştirildiği araziden normal olarak istihsali mümkün olan mahsul miktarı, şayet mükellef mahsullerinden başka diğer varlıklarını da kaybetmiş ise bu takdirde afetin vukubulduğu tarihte mükellefin sahip olduğu menkul ve gayrimenkul bütün varlığı ile afet sebebiyle ziyaa uğrayan varlığının miktarı (varlıktan maksat, mükellefin sahip olduğu menkul ve gayrimenkul bütün malları, hak ve menfaatleridir. Ancak bu varlığın tesbitinde mükellefin vesaika müstenit olan borçlarının da nazara alınması ve bu borcun tesbit edilen mallarının kıymetinden indirilmesi icabeder) ve bu tarihteki rayiç kıymetleri birer birer tetkik ve tahkik suretiyle tesbit ve beyannamenin 3 numaralı tablosuna kaydedilecek ve bu suretle mükellefin zarar derecesi ile ilgili bulunduğu gelir kaynağı tayin olunduktan sonra beyannamenin 2 numaralı tablosunda yazılı terkine tabi vergi ve vergi cezalarından ne miktarının terkin edilmesi gerektiği hakkındaki mütaalaları da zikredilmek suretiyle keyfiyet karara bağlanacak ve bu hususta yaptırılan tahkikatı havi evrakın nevi, tarih ve numaraları beyannamenin 3 numaralı tablosuna kaydedildikten sonra beyanname ile birlikte tevhidindeki usul dahilinde ilgili vergi dairesine iade edilecektir.
İdare heyetince yaptırılan tahkikatta vaki zararın kanunun 105 inci(5) maddesinde tayin edilen hadden aşağı olduğu anlaşıldığı takdirde bir vergi terkini mevzubahis olmayacağından bu vaziyette idare heyetinin ittihaz edeceği kararda, terkin edilecek vergi ve ceza miktarı hakkında bir mütalaa serdine mahal olmadığı gibi bu gibi hallerde idare heyeti kararının vergi dairesince mükellefe tebliğiyle iktifa edilecek ve beyanname Bakanlığa gönderilmeyerek başka bir muameleye tabi tutulmaksızın dosyasında saklanacaktır.
Mükellefler idare heyetinin bu şekilde kararlarına kanaat etmedikleri takdirde Danıştay Kanununun 32 nci maddesi(6) mucibince kararın kendilerine tebliği tarihinden itibaren 90 gün içinde Danıştay’a dava açmak hakları mevcut bulunduğundan bu suretle bir dava açıldığı takdirde Danıştay’ca ittihaz ve tebliğ edilecek karara göre işlem yapılacaktır.
5. TERKİN İŞLEMİNİN NE SURETLE YAPILACAĞI :
Yukarı maddedeki izahat dairesinde idare heyetinin kararını muhtevi olarak iade edilecek olan beyannamelerin vergi dairelerince alınmasını müteakip bir taraftan karar münderecatına göre terkini gereken vergi veya cezanın Bakanlar Kurulundan(7) karar istihsal edilinceye kadar tahsilinin tecili lüzumu gelir dairesince bir yazı ile tahsilat servisine bildirilmekle beraber diğer taraftan Vergi Usul Kanununun 105 inci(8) maddesi mucibince yapılacak terkinlere mahsus olmak üzere tertip ve tabettirilen ve bir örneği işbu genel yazıya bağlı olarak gönderilen 19 umumi nümune numaralı "Terkin fişi" 6 nüsha olarak tanzim edilecek ve terkine ait müsbit evrakı teşkil edecek olan beyanname ve varsa eklerinin nevi, tarih ve numarası ve ekleri terkin fişine yazıldıktan ve illerde gelir müdürleri (Şube teşkilatı olan yerlerde tahakkuk şube şefleri), ilçelerde gelir memurları târafından imza edildikten sonra evrakı müsbiteyi ihtiva eden nüsha ile Bakanlar Kurulu ve Bakanlık dosyalarında kalması gereken nüshalardan ibaret olan 3 nüsha terkin fişi ilçelerden defterdarlıklara ve ilçelerden gelenlerle merkez ilçesine ait olanlar defterdarlıklarca bir yazı ile Bakanlığa gönderilecek ve Bakanlıkça yapılacak tetkikat üzerine Bakanlar Kuruluna(9) sunulacak olan mezkur terkin fişleri Bakanlar Kurulunca tasdik edildikten sonra asıl nüshası mahalline iade edilecektir.
Bakanlıktan iade edilecek olan tasdikli terkin fışine müsteniden gelir dairesince ilgili vergi tarh defterlerindeki kayıtlarına, iş bu terkin muamelesi işaret edildikten sonra evvelce 6 nüsha olarak düzenlenen terkin fişlerinden tahsilat servisine ve mükellefe verilmesi gereken fişlere, Bakanlar Kurulunun(7)(8) bu husustaki kararının ve Bakanlıktan alınan yazının tarih ve numaraları işaret ve kararın özeti yazılacak ve aslına mutabakatı gelir dairesince tasdik edilerek bir nüshası tahsilat servisine ve bir nüshası teslim tarihi gösterilmek suretiyle mükellefe verilecek ve Bakanlıktan iade edilen nüsha da muhasebe kayıtlarına işlenmek ve muhasebenin diğer aylık sarf evrakı ile birlikte Sayıştaya gönderilmek üzere muhasebe servisine tevdi olunacaktır.
Bu suretle terkin edilecek vergi ve vergi cezalarından terkini gerektiren afetin vukuundan sonra tahsil edilmiş olması sebebiyle bir kısım vergi veya cezasının mükellefe iadesi icabettiği takdirde red muamelesi, muhasebe servisine tevdi edilen terkin fişine müsteniden yapılacaktır.
6. AFETİN VUKUUNDAN EVVELKİ MÜKELLEFİYET DEVRELERİ İÇİN SONRADAN TARH VE TAHAKKUK ETTİRİLECEK VERGİ VE VERGİ CEZALARI :
Kanunun 105. maddesinde yazılı afetler sebebiyle vergi veya vergi cezalarının terkini için beyanname vermiş ve bu beyannameler üzerine gerekli terkin işlemi yapılmış olan mükellefler adına afetin vuku bulduğu tarihden evvelki mükellefiyet devrelerine ait olarak sonradan her hangi bir vergi resim veya vergi cezası tarh edildiği takdirde bunlardan idare kurulunca evvelce tesbit edilen zarar derecesine göre terkini icabeden kısmın tahakkuku tahsilat kayıtlarına intikal ettirilmeyip bu kısım için yeniden 19 umumi nümune numaralı terkin fişi düzenlenecek ve bu fişe ilk defa verilen ve bir nüshası vergi dairesindeki dosyasında saklanmış olan beyannamelerin tasdikli birer örneği bağlanmak ve evvelce Bakanlar Kurulunca(7) ittihaz edilen kararlar bu kararı tebliğine dair olarak Bakanlıktan yazılan yazının tarih ve numarası işaret edilmek suretiyle Bakanlığa gönderilecek ve alınacak karara göre terkin olunacaktır.
Mükellef tarafından ilk defa verilmiş bir beyanname mevcut değilse sonradan tarh ve tahakkuk ettirilen bu vergi veya vergi cezasının terkini için yeniden beyanname verilmesi ve bu beyanname üzerine yukarıki maddelerde verilen izahat dairesinde muamele yapılması icabeder.
7. Vergi Usul Kanununun şümulüne giren ve halen özel idarelerce tahakkuk ve tahsil edilmekte olan bina ve arazi vergileriyle bu vergilere bağlı olan ve resimlerin terkininde yukardaki açıklamalara göre gelir, tahsilat ve muhasebe memurları ile malmüdürleri ve defterdarlar tarafından yapılacak olan muameleler özel idare gelir, muhasebe ve tahsilat memurları ile ilçe özel idare memuru ve il özel idare saymanlık müdürlüklerince yapılacak ve yalnız Bakanlar Kurulundan karar istihsali için bu hususta yapılacak haberleşmeler bundan sonra İçişleri Bakanlığı ile değil Bakanlığımızla yapılacaktır.
Buna göre işlem yapılması rica olunur.
TABLO : 1 (MÜKELLEF TARAFINDAN DOLDURULACAKTIR.)
TABLO : 2 (VERGİ DAİRELERİ TARAFINDAN DOLDURULACAKTIR.)
TABLO : 3 İDARE HEYETLERİNE YAPTIRILACAK TAHKİKAT VE VERİLEN KARAR
(1) 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na göre Vergi Dairesi müdürü düzeltme yapma yetkisine sahiptir.
(2) Yürürlükten kalkan 5432 sayılı Kanunun 105. maddesi, 213 sayılı Vergi Usul Kanununda 115. madde olarak yer almaktadır.
(3) Emlak Vergi Kanununa göre ödenen vergiler.
(4) 213 sayılı V.U. K.'nun 11 inci. maddesi.
(5) 213 sayılı VUK'nun 115 inci maddesi.
(6) 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanununun 7'nci maddesine göre Danıştay'a başvurma süresi (11.1.1982 tarihinden itibaren) 60 gündür.
(7) 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na göre terkin kararını vermeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
(8) 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 115. maddesi olarak yeralmaktadır.
(9) 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 115. maddesine göre terkin kararıyla ilgili hazırlanan dosya Maliye Bakanlığı'na sunulacaktır.